|
|
Konya Mutfak Kültürü |
|
do-re-mi
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 06.10.2008
Mesajlar: 36 Şehir: Antakya |
Kısa URL: https://ml.md/lc27840
Gönderme Tarihi: 06.Ekm.2008
2,398 defa indirildi / yazdırıldı
|
Çok zengin bir beslenme kültürüne sahip olan Konya mutfağına, genellikle kuzu ve koyun etiyle yapılan yemekler ve hamur işleri hakim, içinde, bıçak ile kıyma haline getirilmiş incecik et parçalan, soğan, domates ve biber bulunan etli ekmek ile et suyuyla ıslatılmış ekmeğin üzerine kıyma, sarımsaklı yoğurt ve kızdırılmış tereyağı dökülmesiyle yapılan tirit ise en ünlü yöresel yemekler.
|
Konya Yemek Kültürü |
|
Saadet
Türkçe Admin
Kayıt: 12.07.2005
Mesajlar: 9327 Şehir: Ankara |
Kısa URL: https://ml.md/lc31687
Gönderme Tarihi: 23.Arl.2008
6,697 defa indirildi / yazdırıldı
|
Yöre ürünleri, Konya’da zengin bir beslenme kültürü yaratmıştır. Yoğun buğday ve sebze üretimi ile birlikte hayvancılıkta beslenmenin temel kaynaklarındandır. Tandır böreği, çarşı böreği ve sedirler böreği de Konya’da özgün börek türlerinin başlıcalarıdır. Böreklerin yanı sıra etli yemek (pide de denmektedir) tüketimi de oldukça yaygındır. Konya’da helvanın da birçok çeşidi bulunmaktadır. Bunların başlıcaları çöğenli şeker helvası, dut pekmezi yada unlu pekmez helvası, susamlı, cevizli ve tahinli helvadır. Konya’nın kendine mahsus yemeklerinden en önemlisi tandır kuzusu (çebiç) dur. Ayrıca toyga çorbası, mercimekli oğmaç çorbası, arabaşı çorbası, fırın kebabı, etli ekmek, gerdan pişirmesi, topalak köftesi gibi yemeklerde özgüdür.
Çorbalardan Tayga, Mercimekli Oğmaç, Arapaşı,Tandır, Bamya, Süt, Tutmaç ve Erişte Çorbası
Et Yemeklerinden, Fırın Kebabı, Etliekmek, Çullama, iki bıçak arası ciğer, Topalak Köfte, Cella
Ekşili Kabak, Yumurtalı Kabak, Zülbiye (Papaz Yahisi), Patlıcan Bayıltan, Lahana Kapaması, Patlıcan Böğürmesi, Çöpleme
Böreklerden Peynirli Kıymalı Börek, Kıkırdaklı Börek, Tandır Saç, Su, Sedirler ve Tatar Böreğini geleneksel yemekler arasında sayabiliriz.
|
Bozkırın Lezzetleri Konya Mutfağı |
|
Cankat
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 04.04.2009
Mesajlar: 725 Şehir: İzmir |
Kısa URL: https://ml.md/lc51612
Gönderme Tarihi: 14.May.2010
2,635 defa indirildi / yazdırıldı
|
Anadolujet Magazin
Anadolu Selçuklularına başkentlik yapan, Rûmiyi, Şemsi, Sultan Veledi sinesinde barındıran Konyayı seçkin kılan bu hasletler yörenin mutfak kültüründe de derin izler bırakmış.
Konya, Anadolu tarihinin en önemli merkezlerinden biri. Yunan, Roma ve Bizans dönemlerinin ardından Selçuklular, Karamanoğulları ve Osmanlılar Konya Ovasının sahipleri olagelmiş. Ticaret yollarının kesiştiği, yoğun bir kervan trafiğinin yaşandığı Konyada kültürlerarası etkileşim Konya Mutfağına da çeşitli kazanımlar sağlamış. Selçuklu etkisinin zarif ve seçkin etkisini günümüzde halen yaşayan bir şehir. Konya saraylarında gelişen devlet geleneğinin yemek kuralları ilginç bir şekilde halen yer yer görülüyor. Buna çarpıcı bir örnek olarak birçok Konyalının genelde yemek sonrası yenen tatlıyı, yemekten önce yemeyi tercih ediyor oluşunu verebiliriz. Bunun gibi ilginç bir örnek de Konya mutfağının en belirgin yemeklerinden biri olan Bamya Çorbasının yemeğin sonlarına doğru verilişi. Bamyanın sindirimi kolaylaştırıcı olması nedeniyle bu yemek yörede yemeğin sonlarına doğru servis edilir. Bu geleneksel tercihlerin kökleri muhtemelen ortaçağ Selçuklu Saray geleneklerine dayanıyor. Diğer taraftan Konyanın gurur kaynağı olan Mevlana Celaleddin-i Rûminin rehberliğinde gelişen bir terbiye bütünü yöre mutfağına da hatıralar bırakmıştır. Konya mutfağını, Osmanlı ve diğer mutfaklardan ayıran en husus baharat kullanımının azlığı, yemeklerin kendi öz tatlarının öne çıkarılmasıdır. Bağrında yetiştirdiği büyüklerin gösterişten uzak, sade yaşayışları zaman içerisinde Konya mutfağını bu yönde etkilemiştir. Kuzu fırın yemeği bu duruma verilebilecek en güzel örnektir. Sade kuzu eti hiçbir baharatla terbiye edilmeksizin, sadece kendi yağıyla tandırda pişirilir. Konyaya da Selçuklu mutfak geleneğinin halen korunup yaşıyor olması Anadolu yemek kültürü adına sevinç verici bir kazanım.
|
KONYA MUTFAĞI |
|
kaynak
Aşçı
Kayıt: 21.03.2011
Mesajlar: 15 Şehir: Gaziantep |
Kısa URL: https://ml.md/lc62823
Gönderme Tarihi: 28.Nis.2011
4,009 defa indirildi / yazdırıldı
|
Konya Turizm Derneği'nin 1986'daki Birinci Milletlerarası Yemek Kongresi'nin ardından, yabancıların da ilgi odağı olmaya başlayan Konya Mutfağı, uzmanlar tarafından da övgü dolu makalelere konu olmuştur. Konya ve Selçuklu mutfağını tanıyan uzmanlardan Holly Chase ve bazıları, Konya'ya yemek için geziler düzenlemişler ve bir yemek merkezi olabileceğini vurgulamışlardır. Mevlâna Müzesi'nin yanı sıra yemekleriyle de adından söz ettiren Konya, zengin mutfağıyla, hem göze hem de mideye hitap etmektedir. Selçuklu saraylarında gelişerek, Mevlevî âdabıyla birleşen enfes Konya mutfağı, klasik Türk mutfağının içinde yeralır.
Konya mutfağı; mutfak mimarisi, araç gereçleri, yemek çeşitleri, sofra düzeni ve pişirme teknikleriyle kendine has bir zenginliğe sahiptir. 13. yüzyıldan beri süregelen bir takım özellikleri, onu klasik Türk mutfağı içine dâhil etmektedir. Örneğin; Selçuklu saraylannda yemeklerin altın tepsi ve sahanlarda sunulduğu, mutfakla ilgili ilk ekipleşmenin de Mevlevi mutfağında başladığı bilinmektedir. Konya mutfağı; mutfak mimarisi, araç gereçleri, yemek çeşitleri, sofra düzeni ve pişirme teknikleriyle kendine has bir zenginliğe sahiptir. Regaib Kandili'nde "şivlilik" adıyla çerez ve bişi dağıtılması gibi âdetler bunu doğrulamaktadır. Etli ekmek, fırın kebabı, peynirli pide, çebiç, sac arası gibi lezzetler, yerli ve yabancı turistlerin de yoğun ilgi gösterdiği yemekler arasındadır.
KONYA MUTFAĞININ ÖZELLİKLERİ
Konya yemek kültürünün en ilgi çekici özelliklerinden biri de, yemek davetleridir. Özel günlerde, binden fazla kişiye verilen yemeklere "düğün pilavı", daha az sayıdaki konuklar için verilen davetlere ise "kara yemek takımı" denilmektedir. Davete bu adın verilme nedeni ise, hazırlanan yemeklerin renginin koyu olmasından kaynaklanmaktadır. "Kara yemek takımı"nın, mevsimlere göre farklılık gösteren yemekleri olsa da, bazı değişmezleri vardır. Ekşili bamya çorbası, tutmaç çorbası, su böreği, karışık dolma, bütümetli patlıcan, pilav, sütlaç, baklava, üzüm ve kayısı hoşafı bunlar arasındadır.
Konya "düğün pilavında" ise bamya çorbası, yoğurt çorbası, bütümetli pilav, irmik helvası, zerde ve karışık hoşaf bulunmaktadır. Aynca yatmadan önce atıştırılan, kahvaltılık gibi hafif yiyecekler de "yat geberlik" olarak adlandınimaktadır. Soğukluk sofralan, komşu kaldırmaları, çetnevir, çebiç ve gece misafir sofraları da diğer davetler arasındadır.
Daha çok et ve hamur üzerine kurulan Konya mutfağı, şehre farklı illerden gelen insanlarla beraber, sebze yemeğini de listesine eklemiştir. Tüketimi olduğu kadar üretimi de yapılan etin Konya mutfağındaki kullanımı, diğer şehirlerdeki gibi kebap olarak değil, tencerede ve tavada pişirilmesiydi. Yemeklerde de daha çok hayvansal yağlar kullanılır, içecek olarak da sirke ve baldan yapılan "sirkencübin" ve gül şerbeti içilirdi,
MEŞHUR KONYA YEMEKLERİNDEN BAZILARI
Etli ekmek: Konya yemeği denilince akla ilk gelen; etli ekmektir. Şehirle özdeşleşen bu yemeği, ziyaretçiler de mutlaka tadarlar. Konya'da, bir kişinin Konyalı olup olmadığının da "etliekmek" deyişinden anlaşılabileceği söylenmektedir. Konyalıların genellikle hızlıca, "i"siz "etlekmek" demesi, işin biraz da espririli yönüdür. Konya'da sadece etliekmek üzerine ünlenen lokanta ve restoran bulmak mümkündür. Özellikle hafta sonlan, Konyalı aileler bu börekleri yaptırarak, aile bireyleri ile tüketmektedirler. Etinin güzel olması ve hamurunun ince olması, etliekmeğin lezzetinde belirleyici olmaktadır. "Bıçakarası" ve "peynirli kıymalı" çeşitleri bulunan etliekmek, arzuya göre ıspanaklı da yapılabilmektedir.
Fırm Kebabı: Konya'nın en önemli lezzetlerinden biri olan fırın kebabı, etliekmekte olduğu gibi özel bir ustalık gerektirmektedir. Mevsimine göre koyun ya da kuzudan yapılan fırın kebabının Selçuklular dönemine kadar uzandığı söylenmektedir. Hatta Mevlâna'nın eserlerinde de isminin geçtiği belirtilmektedir.
Bamya Çorbası: Bamya çorbası, daha çok iştah açıcı özelliğiyle bilinmektedir. Orta Anadolu'nun bazı yerlerinde de yapılan bamya çorbası, "düğün pilavı" ve "kara yemek takımı" davetlerinde, tatlıdan sonra verilerek, ikinci tertip yemeklerin yenmesi için içilmektedir. Çorbanın ekr olması, iştah açıcı bir etki oluşturmasr sağlamaktadır.
Çebiç: Konya ziyafet sofralarının en öze olanlarından biri de "çebiç"tir. Çebiç ziyafetine sabahleyin gitmek âdettir. Kahvaltıda; kuzunun ciğeri ızgara olarak sunulurken, öğlen yemeğinde de; tandırda pişirilen kuzu, bulgur pilavı ile beraber servis edilmektedir.
Sacarası: Konya'nın yöresel tatlılanndan olan sacarası, adını; yapılış şeklinden almaktadır. Eski zamanlarda tatlı tepsisi sacın üzerine konarak, ocağa oturtulur, üzerine de ikinci bir saç kapatılırmış. İki saç arasında piştiği için de sacarası olarak adlandınlır.
Ayrıca; su böreği, batırık, arabaşı çorbası, Mevlâna böreği, karışık dolma, tirit, gaile gabak, lor tatlısı, höşmerim tatlısı, dilber dudağı baklavası da önde gelen lezzetler arasında yer almaktadır.
|
Geçmişten Günümüze Konya Mutfağı |
|
bebe ruhi
Aşçıbaşı
Kayıt: 09.07.2015
Mesajlar: 25 Şehir: Kilis |
Kısa URL: https://ml.md/lc109380
Gönderme Tarihi: 10.Tem.2015
2,060 defa indirildi / yazdırıldı
|
A. Sefa Odabaşı
Konya Mutfak Kültürü
Yaşamak için yemek gereklidir. İnsan vücudu durmaksızın çalışır. Çalışan vücudun sağlıklı olarak devamı ise, vücuda ağız yoluyla alınan besinlerle geçerlidir. Vücut makinasmda yakacak olarak kullanüacak temel gıda maddelerinin bulunması bu işin ön koşuludur. Bu kurala uyulmazsa insan hayatı son bulur.
Her ülkenin, her bölgenin, hatta her kentin kendine özgü yiyecek ve içecekleri vardır. İnsanm yaşadığı coğrafyada hangi ürünler çok sayıda yetişiyorsa, bu ürünler o bölgenin, o kentin mutfağında etkili olur.
Türk Mutlağının yerel mutfakları arasında en tanınmışlarından birisi de "Konya Mutfağı"dır. Anadolu'nun çok eski tarihi geçmişinden özellikle Neolitik Çağdan (Cilalı Taş Devri) günümüze kadar gelen mutfak kültürünün başlangıcı olan adı gecen çağların bir bölümü Konya'da, Çatalhüyük'te yaşanmıştır. Bu bölgelerde büyükbaş hayvanların ehlileştirilmesi, buğdayın yetiştırilmesi, bu bölge insanlarının yemeklerinin de hayvansal ve tarım ağırlıklı olmasına neden olmuştur. Bu bakımdan "Konya Mutfağı'nı tanımlarken bu etkenleri göz önünde bulundurmak gerekecektir.
Konya'nm Selçuklu akıncıları tarafmdan fethinden evvelki devirlerdeki yemek kültürü hakkmdaki bügilerimiz kısıtlı ve yeterli değildir. Kuşkusuz fetihten evvelki zamanlardaki yemeklerde kullanılan maddeler yine et ve tarım ürünleriydi. Bunlardan nasıl ve hangi koşullarda hangi yemekler pişirildiğini bilemiyoruz.
Fetihten sonra Selçuklu Türkleri Konya'da pek oturmadılar. Iznik'e geçtiler. Konya'da pek az asker aüesi kaldı. Asker aüeleri kendi büdikleri yemekleri pişirip yiyordu. Henüz Konya Mutfağı oluşmamıştı. Zamanla dış ülkelerden çağrüan Islâm-Türk nüfusu Kafkaslardan ve yakm doğudan gelirken yemek kültürlerini de beraberlerinde getirdüer. Ekmeği, tutmacı, oğmacı et yemeklerini Konya olanakları ile pişirirken o tarihlerde Konya'da yetiştirilen veyahut doğada kendiliğinden yetişen sebze ve otlardan yemekler pişirdiler, yeni yeni yemek türleri yarattılar ve bunları kendi yemek kültürlerine kattüar. Zaman içinde kazandıkları deneyimler üe pişirdikleri yemeklerde ustalaşarak, mükemmel Konya yemeği geleneğini yarattılar.
Selçuklu Devleti'nin yıkılmasından sonra Selçuklu Devleti'nin yerine kaim olan Karamanoğlu Beyliği ile Osmanlı Beyliği arasında yıllarca süren siyasal sürtüşmeler nedeniyle, Selçuklulara başkentlik yapmış Konya yüzyıllar sürecek bir gerilemeye tabi oldu. Diğer bütün kültür değerleri gibi Konya mutfak kültüründe de hiçbir üerleme olmadı; yüzyıllarca süren mutfak geleneği aynen uygulandı.
Amerika'nın keşfinden sonra Güney Amerika'dan getirilerek dünyanm her yerine dağıtılan domates-patates ile Hindistan, Çin ve yakm doğudan getirtüen bazı sebze ve meyve türlerini Türkiye genelinde olduğu gibi, Konya da tanıdı. Ve Konya Mutfağı'nda bu meyve ve sebzeler kullanıldı. Konya yemek geleneğinde büyük değişiklikler oldu.
"Konya Mutfağı'nda en az değişikliğe uğrayan bölüm Konya'nın ova köyleridir. Ova köyleri mutfağı Selçuklu mutfak geleneğini bugün dahi büyük boyutlarda uygulamaktadır. Ova köyleri sofrasında size bir Selçuklu yemeği ikram ederlerse hiç şaşırmayın.
Eski Konya halkının yüzde 70-75'i bedenen çalışarak iş üreten kimselerdi ki bu kimseler sabahleyin tarlasmda veya bahçesinde, esnaf ise çarşıdaki iş yerinde çahşarak iş üretirken enerji kazanabilmesi için kammı doyurması gerekir. Bu bakımdan kuvvetli gıda maddeleri yiyerek karnmı tok tutmalıdır. Konya Mutfağı'nda besleyici ve tok tutucu yemeklerin pişirilmesi bu nedenle kaçmümazdı.
Eski Konya mutfak geleneğinde sofraya tek tür yemek konulur. Tek yemeğin yanmda ikinci bir yemek koymağa gerek yoktur. Örneğin bulgur pilavı veya bir hamur yemeği pişirilmiş ise bu yemeklerle yetinilir. Ancak bunlarm yanmda bir ayran veya hoşaf konularak katı yemeğin boğazdan geçmesi kolaylaştırılır. Şayet zayıf bir yemek konulmuş ise karın doyurmak için ikinci bir yemeğin sofraya konulması düşünebilir. Örneğin sebze yemeğinin yanmda çorba konulması gibi.
Eski Konya Çarşısında kasaplar genellikle koyun ve tiftik keçisi eti satardı. Kuzu ve dana eti pek revaç bulmazdı. Kasaplar koyun ve keçi etini öyle kilo ile pek satmazdı. Et alacak kimse en az koyun veya keçinin gövdesinin dörtte birini alırdı. Etin yağhsmı sevenler besi koyun etini tercih ederdi.
Konya Mutfağı'nda sebze yemeklerinde hiçbir zaman kıyma kullanılmazdı. Kıymanın kullanıldığı yer et dolması ile köftelerdi.
Sebze yemeklerinde özellikle pathcan ve taze fasulye ile pişirilen bütün ette (tümette) etin admdan da anlaşılacağı üzere et sebzenin üzerine tüm olarak konulup pişirilirdi.
Konya Mutfağında diğer yerel mutfaklarda olduğu gibi kebap çeşitlerinin bolluğu düşünülemez. Et daha ziyade tencere, tava, çömlek içinde pişirilerek sofraya sunulurdu. Konyah çarşıdaki fırınlarda yöntemiyle pişirilen eti, kebap olarak bilirdi. Bunun yanmda bazı hanımlar, tencerede susuz olarak kendi buharıyla pişirilen ve kendine özgü bir kokusu olan aynı fırın kebabma benzeyen kokulu et adıyla anılan bir tür et yemeği de pişirirdi.
Görülüyor ki Konyalı ev hanımlarının kendi yöntemleriyle pişirdikleri et yemekleri diğer yerel mutfaklarda pişirilen yemeklerden farklı olduğu gibi nefaset ve çeşni yönünden de yiyenlerin ağzında ayrı bir tad bırakır.
"Konya Mutfağı" nın en büyük özelliklerinde birisi de yemek çeşitlerinin İstanbul ve diğer büyük şehirlerin mutfaklarma göre az sayıda olmasıdır. Bu az yemek çeşidine karşm kalite, doyuruculuk ve emek bakımmdan ise onlardan üstündür.
Geleneksel "Konya Mutfağı'nın farklılığını belirleyen bu özellikler, Konya Mutfağının dışarıdan gelecek moda ve bazı yeniliklere kapah olmasmdan kaynaklanmaktadır. Zira Konya evlerindeki günlük hayat yüzyıllar boyunca oluşmuş geleneklerin uygulanmasıyla devam eder. Gelenekler günlük hayatm yaşanmasında etkilidir. Konyah aileler, gelenek ve göreneklerinden vazgeçemediği gibi, ekonomik düzen de aile yapısmı değiştirmeye engeldir.
Sonuç olarak;
Konya mutfak kültürü, birden bire oluşmamıştır.
Tarih süreci içinde Konya'nın Akıncı Türkler tarafmdan fethedılmesinden günümüze kadar, değişik etkenlerin ortaya koyduğu bir olgu olarak karşımıza çıkmıştır.
Akıncı Türklerin beraberlerinde getirdikleri seyyar mutfak araç gereçleri ve kurutulmuş et, kavurma ve peksimetler zamanla yerlerini yerleşik mutfaklara terk etmişlerdir.
Daha sonraki süreçlerde davet edüen yakm doğu halklarının beraberlerinde getirdikleri mutfak kültürleri, Konya'nm bulunduğu konum itibariyle karasal iklim koşullarının öngördüğü tarım ve hayvancılığın gereği Konya mutfağı et ve tarım ürünleri yönünde gelişerek özgün bir mutfak halini almıştır.
Konya mutfağının özgün bir hal almasının nedenlerinin başında Konya halkının büyük bir kısmının bedenen çalışan kimselerden oluşmasıdır. Bu bakımdan çalışan kimseler guç kaynağı olan besinler ile beslenmek zorunluluğunu duyacaklardır. Ayrıca Konya'nın iklim koşulları sebze ve meyve yetiştiriciliğini olumlu yönde geliştirmemiştir. Konya'da sebzeler ağustos ve eylül ayları gibi aylarda ancak yetişip tüketicinin mutfağma girebilmektedir. Böyle olunca Konya halkı et, tarım ürünleri ve kurutulmuş sebzeler ile yetinerek ve diğer bölge mutfaklarından farklı ve özgün bir hal almıştır.
|
Konya Mutfağı |
|
Göksen
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 23.01.2015
Mesajlar: 6647 Şehir: Adana |
Kısa URL: https://ml.md/lc116111
Gönderme Tarihi: 12.Nis.2016
1,343 defa indirildi / yazdırıldı
|
https://www.kulturportali.gov.tr
Konya Mutfağı, Selçuklu saraylarında gelişen ve Mevlevî adap ve erkanıyla yoğrulan muhteşem bir oluşumdur. 13. yüzyıldan günümüze koyduğu kurallarla klasik özellikler taşıyan, hatta Klasik Türk Mutfağı'nın dayandığı ana köklerden birini oluşturan Konya Mutfağı bu nedenle Türk Halk Mutfağının dışında tutulması gereken bir mutfaktır. Konya Mutfağı, mutfak mimarisi, araç gereçleri, yemek çeşitleri, pişirme yöntemleri, sofra düzenleri, servis usulleri, kış için hazırlanan yiyecekleriyle kendine özgü bir mutfak ve bu mutfakla ilgili inanılmaz zenginlikte bir mutfak kültürü meydana getirmiştir. Selçuklu saraylarında altın tepsi ve sahanlarda yemeklerin Oğus resmine uygun olarak düzenlendiği; mutfakla ilgili ilk ekipleşmenin Mevlevî Mutfağı'nda başladığı, dünyada adına muhtemelen anıt mezar yaptırılan ilk aşçıbaşının (Ateşbaz-ı Velî) Konya'da bulunduğunu söylemek Konya Mutfağı'nın ihtişamını belirtmeye yetecektir. Konya'da dışarı yemekleri olarak üç nefis yiyecek dikkati çeker. Fırın Kebabı, Etliekmek ve Peynirli Pide. Bu üç yiyecek Konyalıların olduğu kadar yabancıların da çok ilgisini çeken yiyeceklerdir.
|
Konya Mutfağı |
|
kalbur
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 10.02.2015
Mesajlar: 40 Şehir: Burdur |
Kısa URL: https://ml.md/lc135670
Gönderme Tarihi: 22.Tem.2018
820 defa indirildi / yazdırıldı
|
Dr. Nevin Halıcı
Doğumdan ölüme beslenme mecburiyeti, insanların ilk çağlardan bu yana yemekle ilgili birtakım kurallar geliştirmelerine neden olmuştur. Bu kurallar zaman içinde toplumların kendi yapı ve değerleri ile birleşerek o toplumlara özgü mutfak kültürünü yaratmıştır. Dünyanın ünlü mutfakları arasında yer alan Türk Mutfağı da böyle bir gelişimin ürünüdür; Türk Mutfağı klasik ve yöresel mutfak olarak ele alınabilir. Klasik mutfak, İstanbul'da imparatorluk ürünleriyle şekillenen bir mutfaktır. Türk Halk Mutfağı olarak da adlandırılabilecek olan yöresel mutfaklar ise Anadolu'da bölge ürünleriyle şekillenen mutfaklardır. Konya Mutfağı, Selçuklu saraylarında gelişen ve Mevlevi adap ve erkanıyla yoğrulan muhteşem bir oluşumdur. 13. Yüzyıldan günümüze koyduğu kurallarla klasik özellikler taşıyan, hatta Klasik Türk Mutfağı'nın dayandığı ana köklerden birini oluşturan Konya Mutfağı bu nedenle Türk Halk Mutfağının dışında tutulması gereken bir mutfaktır.
Konya Mutfağı , mutfak mimarisi, araç gereçleri, yemek çeşitleri, pişirme yöntemleri, sofra düzenleri, servis usulleri, kış için hazırlanan yiyecekleriyle kendine özgü bir mutfak ve bu mutfakla ilgili inanılmaz zenginlikte bir mutfak kültürü meydana getirmiştir. Selçuklu saraylarında altın tepsi ve sahanlarda yemeklerin Oğuz resmine uygun olarak düzenlendiği; mutfakla ilgili ilk ekipleşmenin Mevlevi Mutfağında başladığı, dünyada adına muhtemelen anıt mezar yaptırılan ilk aşçıbaşının Konya'da bulunduğunu söylemek Konya Mutfağının ihtişamını belirtmeye yetecektir. Doğum evlenme sürecini içine alan geçiş dönemlerinin hepsinde Anadolu'nun her yerinde olduğu gibi tatlı yenilmesi, kutsal günlerde "şivlilik" adıyla sadece Konya'da görülen çocuklara çerez dağıtma adeti, neşeli günlerden Nevruz da bazı şehirlerde uygulanan "S" harfli yedi yiyecek yenmesi gibi adetler Konya Mutfağının sayısız zenginliklerine örnektir.
Konya Mutfağının en ilgi çekici özelliği kurallaşmış davet yemekleridir. Aşçı Takımı denilen düğün pilavı, davet yemeklerinin en güzeli "kara yemek takımı" belli yemeklerden oluşur ve bu davetlere gidildiğinde hangi yemeklerin yenileceği bellidir. Komşu kaldırmaları, çetnevir, soğukluk sofraları, tandıra bütün kuzunun asılmasıyla hazırlanan "çebiç" olarak adlandırılan ziyafet sofrası yemekleri, Arabaşı ve "peşmani" çekilen gece misafir sofraları da genellikle bilinen yemeklerden oluşur.
Konya'da dışarı yemekleri olarak üç nefis yiyecek dikkati çeker. Fırın Kebabı ,etli ekmek, peynirli pide.. Yakın yıllarda bunlara peynirli ve etli içle hazırlanan karışık pide de eklenmiştir. Bu üç yiyecek Konyalıların olduğu kadar yabancıların da çok ilgisini çeken yiyeceklerdir.
Kimsenin farkında olmadığı Konya Mutfağı, 1986'da Konya Turizm Derneği'nin Birinci Milletlerarası Yemek Kongresi'nden sonra yabancıların ilgi odağı olmaya başlamıştır. Ateş Baz-ı Veli türbesini gezen ünlü otorite Alan Davidson burada "hacı" olduklarını belirtmiş ve bunu PPS'deki yazısında da tekrarlamıştır. Tarafımızdan hazırlanan Konya yemeklerinden Örnekler sergisinde Konya ve Selçuklu yemeklerini tanıyan uzmanlar, Konya'nın önemli bir yemek merkezi olabileceğini vurgulamışlardır. Konya yemekleriyle ilgili övgü dolu makaleler yazan uzmanlardan Holly Chase ve bazıları Konya'ya yemek için geziler düzenlemişlerdir. Ünlü editor Jill Norman sergiyi gezerken bir yemek kitabı hazırlamamı istemiş ve 1989da İngiltere'de adı geçen kitabım yayınlanmıştır. Konya Mutfağı çok yakın yıllarda kültür ve turizm açısından Mevlana Müzesi'nin ardından ikinci sırada yer alacaktır. Bunun için vakit geçirmeden sağlam bir alt yapı hazırlanmalıdır. Ancak kültür ve mutfak değerlerimizi hızla harcadığımız, Konya'nın ünlü fırın kebabını "tandır" a dönüştürmek üzere olduğumuz bu ortamda, mutfak adına bir kurtarıcı yetkili çıkacağı ümidindeyim.
|
Konya Yemekleri |
|
dolu
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 28.01.2014
Mesajlar: 1959 Şehir: Denizli |
Kısa URL: https://ml.md/lc179871
Gönderme Tarihi: 12.Ekm.2024
55 defa indirildi / yazdırıldı
|
Çorbalardan Tayga, Mercimekli Oğmaç, Arapaşı,Tandır, Bamya, Süt, Tutmaç ve Erişte Çorbası
Et Yemeklerinden, Fırın Kebabı, Etliekmek, Çullama, iki bıçak arası ciğer, Topalak Köfte, Cella
Ekşili Kabak, Yumurtalı Kabak, Zülbiye (Papaz Yahisi), Patlıcan Bayıltan, Lahana Kapaması, Patlıcan Böğürmesi, Çöpleme
Böreklerden Peynirli Kıymalı Börek, Kıkırdaklı Börek, Tandır Saç, Su, Sedirler ve Tatar Böreğini geleneksel yemekler arasında sayabiliriz.
|
|
Konya Mutfak Kültürü Tarifleri Diğer Konular
|
|