|
|
Etler Hakkında |
|
Saadet
Türkçe Admin
Kayıt: 12.07.2005
Mesajlar: 9327 Şehir: Ankara |
Kısa URL: https://ml.md/lc24551
Gönderme Tarihi: 11.Haz.2008
2,711 defa indirildi / yazdırıldı
|
Devlet, her ne kadar, tüketime sunulan etlerin elde edildiği hayvanların, doğumdan başlayarak, sağlığı, bakımı, seçimi, kesimi ile ilgilenmekte ve bütün bu evreleri gözetimi altında bulundurmakta ise de, sağlık ve beslenme kurallarına aykırı olarak kesimi yapılabilecek olan etlerin iyice tanınması ve gelişi güzel, güvenilmeyen satıcılardan et satın alınmaması uygun olur. İyi beslenmemiş, çok genç, hastalıklı, yorgun, zayıf ve kesimden önce ölmüş olan hayvanların etleri çeşitli özellikleri ile tanınırlar.
Çok genç hayvan etlerinin kasları çok yumuşak, su oranı yüksek, bazan yapışkandır ve renkleri beyaza çalar. Zayıf hayvan etleri yağsız, su oranı fazla ve rengi açıktır. Kemik oranının fazlalığı da hayvanın zayıf ve kalitesinin düşük olduğunu gösterir. İyi beslenmiş hayvan etleri daha yağlı ve yağlı etler ise daha yumuşak olur. Zira etin yumuşaklığını yağlılık derecesi etkiler. Hayvanlar yaşlandıkça etleri sertleşir ve renkleri koyulaşır. Yorgun hayvan etlerinin çok koyu, esmer bir görüntüsü ve ağır, rahatsız edici bir kokusu vardır. Ette yeşil renklerin varlığı, o etin bbzulduğunu gösterir. Ancak, her et, bozulunca mutlak bu rengi almayabilir. Bozulduğundan kuşkulanılan ete bir şiş sokulduğunda ağır bir koku yaparsa, etin bozulduğu anlaşılabilir. Kesimden önce ölmüş hayvanların etleri ise çok gevşek olur, kanı ve suyu çekilir. Öte yandan kışlık hayvanların etleri, hayvan daha az hareketli olduğundan daha yumuşaktır. Yazlık hayvanların etleri ise daha sert ve pişirilmesi daha güçtür.
Sağlığa uygun nitelikte hayvanların kesimlerinin yapılması ne kadar önemli ise, kesim koşullarının ve tüketiciye ulaşma ve pişiri-linceye kadar saklama koşullarının sağlığa uygunluğu da o kadar önemlidir. Bu nedenle, bu koşulların tanınmasında ve çeşitli hayvanların etlerinin taşıdığı özelliklerin bilinmesinde yarar vardır.
Ülkemizde, devlet, beslenmemizde önemli bir yer tutan kasaplık hayvan etlerinin sağlığa uygun biçimde tüketime sunulmasına büyük önem vermekte ve Genel Sağlık Yasası (1593 sayılı), Hayvan Sağlık Zabıtası yasası ve Yönetmeliği, Mezbaha Yapı Tüzüğü, Gıda Maddelerinin ve genel sağlığı ilgilendiren eşya ve malzemenin özel niteliklerini gösteren tüzük v.b. gibi kurallarla etkin bir düzenleyici rol oynamaktadır. Kasaplık Hayvan Etleri deyimi, gıda maddelerinin özel niteliklerine ilişkin 15481 sayılı tüzükte tanımlanmıştır. Buna göre, bu deyim ile, kasaplık adı altında insan besini olarak doğrudan doğruya ya da çeşitli gıda ürünleri yapmak yoluyla etlerinin yenilmesine izin verilmiş hayvanların deri, baş, ayak ve göğüs içindeki organlarından ayrılmış olan taze ya da teknik soğuk hava depolarında usulüne uygun biçimde muhafaza edilmiş etler ile buna yapışık olan kemik, kiriş ve yağlar kasaplık hayvan etleri olarak anlaşılacaktır.
Et satışları çok sıkı bir denetim altında bulundurulmaktadır. Kesilecek hayvanlar, önce veterinerler tarafından muayene edilir ve hasta olmadıkları ve besin değerlerinin tam olduğu anlaşılan hayvanların kesimine izin verilir. Muayenesi zorunlu olan etler, bu kurallara göre şu hayvanlardan elde edilmektedir:
1. Boğa, öküz, inek, dana, koyun, kuzu, keçi, oğlak, deve taze etleri,
2. Bunların işkembe, bağırsak, baş ve diğer sakatatı,
3. Taze imal edilen sucuk ve pastırma gibi et ürünleri.
Bu hayvanlar mezbahalarda kesilir. Mezbahaların, nüfus durumu dikkate alınarak il ve ilçelerde, hangi teknik niteliklerle yapılacağı ve kesim gereksinmesi, kesilebilecek hayvanların sayısı göz önünde tutularak, kesme, yüzme ve temizleme yerleri ile sağlık gözetimi koşulları önceden belirlenmiştir. Ayrıca mezbahalar uygulamanın düzenli yapılıp yapılmadığı, sağlık kurallarına uygun olup olmadığı yönünden il veterinerlerince her yıl teftiş edilirler. Böylece, doğrudan doğruya et halinde satılan ve et ürünleri yapılması için kullanılan etlerin, Sağlık Bakanlığı'nca izin verilmiş mezbahalarda kesilmiş hayvan etleri olması ve etlerin Teftiş Yönetmeliğine ve Hayvan Sağlık Zabıtası Tüzüğüne göre muayene edilmiş ve koşullara uygun şekilde damgalanmış olması zorunludur. Etler, mezbahalarda teftiş ve muayene edildikten sonra, cins ve niteliklerine göre damgalanır. Damgalar, vücudun her iki tarafına, omuz, göğüs ve uyluk üzerine vurulur ve bozulmaz. Mezbahası olmayan yerlerde kesilen etlerin de mezbahalara götürülerek damgalanması zorunludur. Bu zorunluğa uymadan et satıldığı saptanırsa, muayenesinden sonra satılmasına izin verilir. Mezbahası bulunan bir yerde, mezbahaya getirilmeden et kesenler cezalandırılır.
Besin değerlerinin eksik olduğu saptanan etler, besin değerleri tam olan etlerle birlikte satılmaz. Bu gibi etler, yalnızca, belirli semt ve yerlerde, fakir halka ucuz et yedirebilmek için, açtırılacak özel kasap dükkânlarında, polis ve belediye gözetiminde satılabilir (Gıda Nizamnamesi, m.493). Etler ve etlerden ayrılmış olan hayvan bölümleri (sakatat) muhafaza edildikleri ya da satıldıkları yerlerde ya da soğuk hava depolarında, niteliklerini belirten madeni bir etiket asılmak suretiyle asılı bulundurularak satılır. Bu gibi etler, önceden tespit edilen fiyatlara göre satışa çıkarılır. Kuşkusuz, çeşitli nitelikte etlerin fiyat farklılıkları bulunmaktadır. Yani, çeşitli kasaplık hayvanların nitelik bakımından, değişik değerde etleri olduğundan, satılan ete, hayvanın niteliklerinin açık olarak belirtilerek değişik fiyatlarda satışa çıkarılması gerekir. Bu fiyatların dışında yapılacak satışlar önlenmiştir. Bu bakımdan, et satın almadan önce, fiyatlarını bilmeli ve hayvanların cinslerini ve damgalarını incelemelidir.
Kasaplar, alıcıların gözü önünde, istenilen et parçalarından istenilen miktarda kıyma yapmalıdırlar. Önceden kıyma haline getirilmiş etlere, kaçak olarak kesilebilmiş etler ya da başka et artıkları karışmış olabilir. Bu bakımdan Gıda Nizamnamesi (M: 139) önceden hazırlanmış kıyma halinde et satışını yasaklamıştır. Buna rağmen, hazır kıyma satılan bazı yerler görüldüğünden, bu gibi yerlerden kıyma satın almamalı ya da çok güvenli ve kontrollü yerler tercih edilmelidir. Sakatatın ete oranla dayanma gücü daha az olduğundan, çok taze satın alınmalıdır.
Kesildikten hemen sonra et satın alınmamalıdır. Bu gibi etler, henüz ölüm katılığı içinde olduğundan sert olurlar. Bu yönden, etler, genellikle, kesimden sonraki gün 0 ile 1 derece arasındaki sıcaklıkta bekletilerek ölüm katılığı giderilir. Satın alındıktan sonra hemen pişirilecek etler, pişirme zamanına kadar, buz dolabının raflarında ya da serin bir yerde bekletilmelidir. Parça etler, kışları 2-3 gün, yazlan 1-2 gün, kıymalar ise yalnız 1 gün buz dolabı rafında bekletilebilir. Daha sonra kullanılacaklar ise,- yağlı kâğıtlar ya da alimünyum kâğıtlarla^er biri yemek için'tüketilecek miktarlar saptanmak suretiyle, ayrı paketler yapılarak, buzlukta -2 ile -3 derecelerde, 2-3 hafta saklanabilir.
Besin maddelerinin soğutularak muhafaza edilmesi kısa ve uzun süreli olmak üzere iki şekilde yapılmaktadır.
1. Gıda maddelerinin türüne göre, + 2 ve -2 derece arasında yapılan soğutma yöntemi kısa devamlı muhafaza olarak adlandırılır.
2. -15 ile -25 ya da daha aşağı dereceler arasında dondurulduktan sonra, -10 derecede devamlı olarak uygulanan muhafaza yöntemi de, dondurmak yoluyla uzun devamlı muhafaza olarak adlandırılır.
Kısa devamlı soğutma yöntemi ile taze balıklar en fazla 15 gün, sığır etleri 6 hafta, koyun etleri 4 hafta muhafaza edilmekte, uzun devamlı muhafaza yöntemi ile balıklar 4-6 ay, kasaplık hayvan etleri de 6-8 ay muhafaza edilebilmektedir.
Dondurulmuş etlerin yemeğe hazırlanması için buzlarının çözülmesi gerekir. Bunun için buz dolabının serin yerlerinde bir süre alıkonulması uygun olur. Etleri ısıtarak buzu çözdürülmemelidir. Öte yandan buzu çözdürülmüş etlerin de tekrar dondurulmamasma dikkat edilmelidir
|
ETLER HAKKINDA |
|
kimzan
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 18.02.2010
Mesajlar: 64 Şehir: Ankara |
Kısa URL: https://ml.md/lc47489
Gönderme Tarihi: 21.Şub.2010
2,562 defa indirildi / yazdırıldı
|
Azotlu maddeler, yani protein bakımından çok zengin oluşu bakımından günlük hayatımızda en çok aranan besin niteliğindeki et. başlıca besin maddelerimizden biridir.
Bunlardan koyun eti, genel olarak, yağlıdır. Kasların çevresinde de, kas liflerinin içinde de yağ bulunur. Sığır eti ise kan bakımından zengindir, dokusu sıkıdır. Sığır etinde, görülen yağları çıkarıldıktan sonra, kalan yağ yüzde 2 olduğu halde, bu miktar, koyun etinde yüzde 2 - 4 oranındadır. Domuz etinde ise yüzde 4 - 6 oranındadır. Kuşların ve çeşitli av hayvanlarının yağ oranı çok daha azdır.
Bitkilerle beslenen hayvanların etleri, genel olarak .insanlar tarafından yenir. Ülkemizde eti yenen başlıca hayvanlar koyun, sığır, keçi, kümes ve av hayvanlarıdır. Bunların etlerinden başka ciğerleri (akciğer ve karaciğer), yürekleri, beyinleri, dilleri ve işkembeleri, böbrek ve dalak gibi iç organları da yenir. Bu organlar sucuk yapımında da kullanılır.
Hayvan etlerinin değeri besin bakımından büyüktür. Bu yüzden insanoğlunun binlerce yıldanberi en büyük besinini et teşkil etmiştir.
İnsanın beslenmesi için şart olan üç ana besin maddesi ette vardır. Bu ana besinler protein, yağ ve karbonhidrattır. Bunların en önemlisi, ete asıl özelliğini sağlayan proteinlerdir.
Ancak et, sadece protein deposu olduğu için değil, içinde en iyi proteinler bulunduğu için önem taşımaktadır.
Et, vitamin bakımından çok zengindir. Dana, kuzu ve sığır etinde B vitaminlerinin hemen hepsi bulunmaktadır. Bunların en önemlisi ise, büyüme, kalbin ve sinirlerin faaliyeti için gerekli olan B vitaminidir. Ette bol bulunan vitaminlerden B vitamini de gözlerin, derinin iyi durumda bulunmasını sağlar. Diğer önemli vitaminlerin varlığı da eti, aranan, ihtiyaç duyulan en önemli besin maddesi haline getirmiştir.
Vücuda yararlı maden tuzlarının hepsi de ette bulunur.
|
Etler Hakkında |
|
oymakbeyi
Aşçıbaşı
Kayıt: 30.05.2008
Mesajlar: 28 Şehir: Eskişehir |
Kısa URL: https://ml.md/lc24196
Gönderme Tarihi: 30.May.2008
2,509 defa indirildi / yazdırıldı
|
Etler denilince, kasaplık küçük ve büyük baş hayvanların, kümes ve av hayvanlarının, deniz ve tatlı su ürünlerinin, yenilebilen, yağ, kemik ve kırmızı ya da beyaz renkli kas etleri anlaşılır. Sakatat ise, küçük ve büyük baş hayvanların, akciğer, karaciğer, yürek, böbrek, işkembe, dalak, şirden, bumbar, bağırsak, yumurta gibi yenilebilen iç organları ile dil, beyin dahil başına ve ayaklarına verilen genel addır.
Bütün kasaplık hayvanlar, kümes ve av hayvanlarının vücutları da, insan vücudu gibi, çatı, kas, kan, sinir, sindirim, dolaşım gibi çeşitli doku ve sistemlerden oluşmaktadır. Hayvanlar da, insan vücudunun ihtiyaç duyduğu protein, yağ, karbonhidrat, vitaminler ve madensel maddeleri vücutlarında depo ederler. Böylece, etlerin bileşiminde, insan vücudunun temel ihtiyacı olan hemen bütün besleyiciler, protein, yağ, su, çeşitli madensel maddeler ve bazı vitaminler bulunmaktadır. Örneğin, yağları temizlenmiş bir ette, ortalama olarak % 20 oranında protein vardır. Etin içerdiği protein, insan vücudu için en iyi nitelikli proteinler arasındadır. Bu protein, sindirim sisteminde, fazla kayba uğramadan, hızla ve kolayca vücut proteini haline dönüşür. Öte yandan, sakatatın da besin değeri ve içerdiği vitaminler bakımından üstünlüğü tespit edilmiştir. Bu sebeple, etler ve sakatat, temel besinler arasındadır.
Et yapısında ortalama olarak % 60-70 oranında su bulunur. Yağ miktarı arttıkça, su miktarı azalır. Etlerin yağı, derinin altında bir tabaka halinde görülebilen beyaz kısımlardır. İyi beslenmiş hayvanlarda, yağ tabakası normal kalınlıktadır. Koyunlarda yağ, daha çok kuyruk kısmında depo edilmiştir. Kas etlerinde yağ daha az bulunur. Etlerde, karbonhidratlar, hayvanın cinsine göre % 1-1,5 oranında bulunmaktadır. Etlerde, vitamin miktarı fazla olmamakla birlikte, yine de çeşitli etler Bl, B2 vitaminleri içermektedir. Sakatatlarda ise vitamin miktarı daha fazla olur.
Etlerde, potasyum, kalsiyum, sodyum, magnezyum, kükürt v.b. gibi madensel maddeler, çoğunlukla, potasyum fosfat, kalsiyum fosfat gibi bileşikler halinde bulunur. Ayrıca, etlerin bileşimlerinde azot, karbondioksit gibi gazlar da vardır. Etlere, kırmızı rengini veren, miyoglobin isimli bir maddedir. Bu madde, kümes hayvanları ve balıkta bulunmadığından etleri beyaz renkte olur.
İyi nitelikli bir etin, kemik, yağ ve kas etlerini tutmaya yarayan bağlantı dokuları az, kas etleri daha fazla ve yumuşak olan etler daha niteliklidir. Yağ, mermer damarlar gibi kaynaşmış olur. Sıkı dokulu, parlak ve açık renklidir. Genellikle, iyi beslenmemiş hayvanların etleri ile kol, bacak vb. gibi hareket eden bölümlerinden elde edilen etlerin bağ dokuları fazladır. Fazla bağ dokusu olan etler sert ve bağ dokusu az olan etler ise yumuşaktır. Etin lezzeti, hayvanın durumuna göre ve çeşitli etkilerle değişir. Kuşkusuz, etler, ait oldukları hayvanın kıvırcık, karajnan vb. gibi ırkına, yaşına, erkek ya da dişi oluşuna, hareketliliğine, etkinliğine, kan miktarı ve dokularına göre değişik tat ve besleyici özelliklerde olurlar. Bununla birlikte, et seçiminde, yalnızca, hayvanın cinsi, yaşı, çeşitli bölümlerinden elde edilen etin tadı, yumuşaklığı ve besleyici özelliklerinin bilinmesi yönünden değil, aynı zamanda, etin sağlığa uygunluğu konusunda da bilgili olmak ve titiz davranmak gerekmektedir.
|
Etler ve Sakatatlar Hakkında |
|
oymakbeyi
Aşçıbaşı
Kayıt: 30.05.2008
Mesajlar: 28 Şehir: Eskişehir |
Kısa URL: https://ml.md/lc24186
Gönderme Tarihi: 30.May.2008
2,439 defa indirildi / yazdırıldı
|
Et ve sakatat yemekleri Türk mutfağının en önemli bölümünü oluşturur. Yüzyıllar boyunca gezginci, bir kültürü yaşamış olan Türkler bu kültüre uygun et yemeklerine dayalı bir mutfağı da mükemmelleştirmişlerdir. Başlıca geçim kaynaklarından birisinin hayvan yetiştiriciliği olmasının da bunda önemli bir rolü vardır. Türklerin İslamiyeti kabulünden sonra ise "israfın haram sayılması" sakatatın da büyük ölçüde değerlendirilmesine yol açmıştır.
Geleneksel Türk mutfağında çoğunlukla koyun ve kuzu etinin kullanılmasına karşılık, dana ve sığır yemekleri de, Batı'nın etkisiyle, giderek artmaktadır. Bugün ünlü kebaplarımızın yanısıra stekler, şnitzeller ve benzeri Avrupa yemekleri de artık sofralarımızda yer almaktadır.
Gerek çocukların gerekse yetişkinlerin her gün mutlaka bir miktar hayvansal protein alması gerekmektedir. Etin ucuz ya da pahalı parçalarının beslenme açısından çok fazla bir farkı yoktur. Ayrıca hayvansal proteinin kasaplık etlerin yanısıra kümes hayvanları ile balık ve su ürünlerinden de temin edilebileceğini kaydetmek isteriz.
|
ETLER VE ET YEMEKLERİ HAKKINDA |
|
Hilvan'lı
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 16.10.2010
Mesajlar: 32 Şehir: Şanlıurfa |
Kısa URL: https://ml.md/lc56674
Gönderme Tarihi: 16.Ekm.2010
2,436 defa indirildi / yazdırıldı
|
Taze kesilmiş, etlerin derhal pişirilmesi sıhhî değildir. Etin soğumasını beklemek lâzımdır.
Kuzuların da, en aşağı üç aylık olmayınca yenmesi caiz değildir. Karaman, Dağlıç ve Kıvırcıktan maada (Marya) = dişi koyunlarla, keçilerin de sıhhî mahzurları vardır. Bahusus keçi eti bazı kimselerde sancı yapar.
Yaz mevsiminde, ocaktan indirilen etlerin, tencere kapakları açılmadan muhafaza edilirse, çabuk bozulur.
Kaynayan etlere, su ilâve etmek lâzım gelince, sıcak su katmalıdır.
Kızartma etler de, tavaya birer birer konulursa daha çabuk ve emin pişer.
Binaenaleyh, yeni kesilmiş, suyunu çekmemiş donmamış, taze ve sıcak etlerle pişen yemekler lezzetsiz olduğu gibi ağır et kokusunu da muhafaza ettiklerinden yenilirken insana tiksinti verir.
Koyun, kuzu, kümes hayvanları, deniz, mahsulleri ve av etlerinden başka umumî hizmetlerimizde ve ziraat işlerimizde kullandığımız ve nihayet mezbahalardan kesip et ihtiyaçlarımızı temin ettiğimiz aşağıda anlatılan hayvanların da etleri, birkaçı müstesna, yemeklerimize katılmaktadır.
|
ETLER HAKKINDA |
|
çay&sempati
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 19.10.2010
Mesajlar: 40 Şehir: Adana |
Kısa URL: https://ml.md/lc56757
Gönderme Tarihi: 20.Ekm.2010
2,423 defa indirildi / yazdırıldı
|
Otla beslenen kasaplık hayvanların etleri leziz olur.
Genç hayvanların etleri jelâtin gibi yapışkan olur.
Kart hayvanların etleri sert ve elyaflıdır.
Kümes hayvanlarının etlerine de (Beyaz et) ismi verilir.
Yenmeye elverişli av hayvanlarının etleri kuvvetli ve ağır olduklarından, sıhhati yerinde olanlar için muvafıktır. Hafif midelilere gelmez. Bu etlerin renkleri de koyudur.
Sığır eti — Az tuzlu olduğundan, bazı hususî rejimlere uygundur.
Beyin — Dana ve koyun beyinleri gıda maddesi nisbetiyle, yumurta sarısına muadildir. Hastalıktan yeni kalkanlara (nekahet devrinde) bulunanlara ve asabî hastalıklara faydalıdır.
Soğuk et (Söğüş) — Bu da, sıcak et derecesinde kuvvetlidir. Lâkin, tuz vesair baharatla yemelidir.
Az pişmiş et (Saignante) — Barsaklara zararlıdır. Bu sebepten az ve ender yemelidir.
Beyaz etler ise, barsaklara daha mülâyimdir.
Sığır ve benzeri etler — Bedenen çalışanlara ve koyun eti ise fikren çalışanlara uygundur.
Kuzu eti — Çok hafif, hazmı kolay, lâkin biraz mülâyimdir. Kemiklerdeki ilikler ise kansızlara (= fakrüddem) ve benzerleri solgunlara yarar.
Dana eti, memuriyetleri başında, kalemlerden çıkmıyarak fikren çalışanlara daha uygundur.
Dana, koyun ve kuzu ciğerleri, çok besleyici, ayni zamanda kolay hazmedilir. Halbuki, sığır ciğeri ağır ve hazmı zordur. Koyun ve kuzu ciğerlerinin yenmesi, kansızlığa düşmüş olanlara en tesirli ilâçtır. Bunların, ızgara ve cızbızı yapılmalıdır. Tavası muvafık değildir. Karaciğer ızgara pirzolasına devam edenler çabuk kan zayiatını telâfi ederler. Ve renkleri yerine gelip gülgûnî olurlar.
Dana ve koyun böbrekleri pek hazımlı ve besleyicidir.
Paçalar, gıda itibariyle çok kuvvetli olmakla beraber, hazımları güçtür.
Sığır dili — Bu da besleyicidir ve mideye ağırlık vermez.
Doktorlar, ancak (Pathologique) hallerde, yani bazı hususî zamanlarda, hastalarına çiğ et yemesini tavsiye ederler. Umumiyetle, etlerin ızgaraları tercih edilir. Bunların yaydıkları kokular da iştihayı çekerler.
Haşlama etler, kuvvetli besleyici maddelerini ve azot hassalarını kaybettiklerinden, hastalara yalnız et suları verilmelidir.
Füme (tütsülenmiş) et çok hafif olduğundan mide rahatsızlığına ve hazımsızlık çekenlere elverişlidir.
Konserve etlere gelince : Kati ihtiyaç görülmedikçe, konserve etlere iltifat edilmemelidir.
Fazla et yemek; doktorlukça da anlaşıldığına göre, damar sertliği ve romatizmaya sebep olmaktadır. Aynı zamanda kabız ve barsak rahatsızlıklarını getirmektedir.
Etler sıcaktan ve rutubetten çabuk bozulduklarından daima soğuk bir yerde ve buzdolaplarında muhafaza edilmelidir.
Etler, yaz mevsiminde bir gün, ilk ve sonbaharda 3 gün, kışın ise 5 gün, tazeliklerini muhafaza ederler.
|
ET YEMEKLERİ |
|
arzu kız
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 02.10.2010
Mesajlar: 55 Şehir: Erzurum |
Kısa URL: https://ml.md/lc56477
Gönderme Tarihi: 03.Ekm.2010
1,891 defa indirildi / yazdırıldı
|
Sofralarımızda (et yemeği) çlmasa karınlarımızın doyduğuna hükmetmeyiz.
Lâkin, bu hüküm sakattır. Fazla ve devamlı et yemenin neticeleri, yaş ilerledikçe meydana çıkar.
Tansiyon yükselmeleri, damar ve mafgal sertlikleri kendini gösterir.
Et yemek meselesinde soğuk ve sıcak iklimlerin de büyük tesiri vardır.
Şimal, soğuk memleketler ahalisi, cenup memleketlerine nazaran daha fazla et yerler.
Yalnız eti fazla yiyip, diğer gıda maddelerini asla ihmâl etmemelidir.
(Beyaz et) dediğimiz, kümes hayvanları ve deniz mahsulleri balıklarımızdan dahi haftada bir iki gün vitaminli sebzelerden bol bol yemelidir. Hele; hayat, kuvvet ve sağlık kaynağı olan meyveleri, soframızda ve sofra dışında eksik etmemelidir.
|
|
Etler ve Sakatatlar Hakkında Tarifleri Diğer Konular
|
|