|
|
Orta Asya Dönemi Türk Mutfak Kültürü |
|
Somuncu
Türkçe Admin
Kayıt: 25.05.2007
Mesajlar: 5856 Şehir: Ankara |
Kısa URL: https://ml.md/lc166372
Gönderme Tarihi: 29.Tem.2022
127 defa indirildi / yazdırıldı
|
Türkler, Ural Dağları ile Altay Dağları arasındaki Orta Asya"nın bozkırlarını anayurt olarak seçmişler ve uzun süre göçebe göçebe hayatı sürmüşlerdir.
Günümüzde önemli tarım faaliyetlerinin ve hayvancılığın yapıldığı geniş bozkırlarda, şartlarının elverişli olmasından dolayı geçmişte daha çok hayvancılık yapıldığı bilinmektedir.
Yemeklerde en çok buğday ve buğday unu ile yapılan yağlı hamur işleri ön plana çıkmıştır.
Darıdan yapılan boza, Orta Asya Türklerinin ilk gıdaları arasında yer almaktadır.
İlkbaharda geniş meraları olan yaylalara göçüp, sonbaharda ise kurak vadilere, özellikle nehir kıyılarına inmişlerdir.
İlk besinleri buğday unu, süt ve süt ürünleri, at ve koyun eti, içkileri de kısrak sütünden hazırladıkları kımızdan ibaret olan Türkler göç ettikleri yörelerde at, koyun keçi gibi doğal yetişen hayvan ve bitkilerden yararlanıp, bunlardan yöre şartlarına uygun olanları yetiştirmiş ve yetiştirdiklerini basit tekniklerle işleyerek söz konusu gıdaların erişiminin kısıtlı olduğu zamanlarda kullanmışlardır.
Göç ederken kolay taşıma şartlarından dolayı en çok kurutma yöntemini tercih etmişler ki günümüzdeki pastırmanın da o şartlar sonucu oluştuğu ve günümüze kadar geldiği bilinmektedir.
Et yemekleri genellikle ateşte kavurma veya yahni olarak tüketilmiş ve genelde şişe geçirilerek hazırlanan kebaplar da en fazla tercih edilen et yemeklerinden olmuştur.
Orta Asya"da Türkler gerek ticari açıdan gerekse kullanım açısından süt ve süt ürünlerine de büyük önem vermekteydiler.
Yoğurttan elde edilen tereyağı ve iç yağ (don yağı) soğuk iklim koşullarının hakim olduğu coğrafyada yaşayan kavimler için beslenmenin ana öğelerinden birisi olarak önemli bir besin kaynağı olmuştur.
Orta Asya"da yarı göçebe yarı yerleşik bir hayat süren Türklerin, sebzelerden kabak, pancar, pırasa, havuç, soğan, sarımsak, şalgam, turp, patlıcan, dağ ıspanağı, salatalık gibi bitkileri bildikleri; ancak genel olarak bakıldığında, o devirdeki Türk mutfağında sebze ile yapılan yemeklere ilginin çok az olduğu anlaşılmaktadır.
Meyve yetiştiriciliğine de önemin verildiği bu dönemde, meyvelerin hem taze hem de kurtularak tüketildiği, üzümden pekmez, sirke üretildiği bilinmektedir.
Bu dönemde çadırda yaşayan eski Türkler, bu çadırın bir bölümünü mutfak haline getirmişlerdi.
Kaşgarlı Mahmut sıradan bir Türk ailesinin mutfak gereçlerinin nelerden oluştuğunu Divanü Lugat’it Türk"te belirtmiş ve şu isimlere yer vermiştir: metal eşyalar bardak, selçi biçek (aşçı bıçağı), etlik (et çengeli), ıwrık (ibrik), tewsi (tepsi), kova, saç, şiş, soku (havan) ve susgak (susak) bulunurken; küp, çanak, çömçe, kaşuk, tekne, tuzluk, yasgaç (yasdıgaç) gibi toprak ve ahşap eşyalar bulunmaktadır. Ayrıca yine aynı eserde geçen sanaç (dağarcık), sarnıç (su tulumu), tagar (dağarcık), tulkuk (tuluk) gibi deriden yapılan mutfak eşyalarının hâlâ Anadolu"nun pek çok köyünde aynı isimle kullanılıyor olması, bu kültürün Türk toplumunda hâlâ devam ettiğinin bir göstergesidir.
Eski Türklerde halkın yiyecek içecek ihtiyacını karşılamak birinci derecede Kağanların görevidir. Halkın bir araya geldiği toylarda beylerin halka ziyafet çekmesi gelenek haline gelmiştir.
Ayrıca Yusuf Has Hacib Kutadgu Bilig"de XI. yüzyılın ziyafet türleri olarak; küdenke aş (düğün yemeği), sünnet aşı (sünnet yemeği), ad aşı (ad-san alma yemeği), togum aşı (doğum yemeği), koldaş aşı (arkadaş yemeği) ve yoğ aşı (ölü yemeği) olmak üzere altı çeşit yemekten bahsetmektedir.
|
Orta Asya Türk Mutfağı |
|
gül
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 08.08.2007
Mesajlar: 10638 Şehir: izmit |
Kısa URL: https://ml.md/lc174956
Gönderme Tarihi: 07.Kas.2023
80 defa indirildi / yazdırıldı
|
Mehmet Sarıoğlan - Gülhan Yalın
Orta Asya da Türklerin mutfak kültürleri göçebe özellik göstermekteydi. Göçebe kültürünün de etkisiyle dağınık toplum yapısına sahiptiler. Daha sonra kurmuş oldukları devletler ile birçok medeniyetle etkileşim sağlamış ve mutfak kültürlerinin oluşumuna şekil vermişlerdir.
Orta Asya olarak bahsedilen alan aslında Çin Cumhuriyetinin kuzeyinde yer almaktadır. Bölgenin tarımsal faaliyetleri oldukça azdır ki bunun nedeni bölgenin toprak yapısının tarıma uygun olmamasıdır. Bu durum orada yaşayan halkı göçebe hayata zorlamış ve hayvancılıkla geçimini sağlamaya itmiştir.
Orta Asya bölgesinin bilhassa kuzey ve doğu kesimlerinde tarım yok denecek kadar az olması ve hayvancılığın ağır bastığı halkın güneye kayması ve tarımsal faaliyetler için uygun toprakların güney kesiminde olması ile birlikte güneye ve batıya bir göç başlamış ve tarım yapılacak alanlar genişlemiş böylece Orhun ırmağından Altay dağlarına kadar büyük oranda tarımsal faaliyet hakim olmuştur.
Tarımsal üretimde buğday ön planda olmakla birlikte halkın arpa üretimine de başladıkları bilinmektedir. Arpayı mutfaklarında hem yemeklerde hem de ekmek yapımında kullanmışlardır. Sadece arpaya değil aynı zamanda da yulaf ve çavdara da mutfaklarında yer vermişlerdir. Çavdarı yetiştirmeyi tercih etmelerinin sebebi özellikle buğday elde edemedikleri alanlarda çavdarı üretmek ve ondan un, bulgur gibi ürünler elde etmek içindir.
Günümüzde olduğu gibi XI. yüzyılda da ekmek yapımı benzer özellik göstermektedir. Ayrıca fırında ekmek yapmanın yanında saçta, tandırda da yapıldığı bilinmektedir. Bununla birlikte ekmekleri renklerine göre sınıflandırmışlar ve buğdaydan yapılan ekmeği beyaz ekmek, arpadan yapılan siyah ekmek ve darıdan yapılana ise darı ekmeği olarak adlandırmışlardır.
Bununla birlikte o dönemde kullanılan tahıllar haricinde Çin’den darı alınmakta genelde vergi veya haraç olarak ifade edilir ki Türk mutfak kültüründe oldukça sevilmiş ve ekmek başta olmak üzere çeşitli kullanımları olmuştur. Örneğin, “Kürşek” adı verilen yemeği darıdan elde etmişlerdir ve çok tüketilen besin olarak ifade edilmektedir. Yemeklerinin yanı sıra içecek kültürleri de oldukça zengindir ki boza o dönemde yine darıdan elde edilmiş ve çok sevilmiştir. Ayrıca sök ve bengi isimli içkileri de sevilerek tüketilen içecekler grubunda yer almaktadır.
Göçebe kültürün etkisine sahip Türklerin beslenme davranışlarına yönelik çok az bilgi olmasının yanında tarımsal faaliyetlerine ek olarak hayvansal faaliyetlerde de bulundukları bilinmektedir. Hayvansal gıda tüketimlerinin başında koyun eti gelmektedir. Bununla birlikte keçi ve sığır eti de tüketmişlerdir. Ayrıca tüm sakatatları da yemeklerinde kullanmaya özen göstermişlerdir.
Sakatatlar’dan önemli görülen beyin olmuştur ve özellikle en değerli misafirlere ikram edilirdi.
Dini inançların etkili olmadığı dönemlerde özellikle atın ulaşımda kullanılmasının yanı sıra yiyecek maddesi olarak da tüketilmesi davranışı İslamiyet’in kabulüne kadar sürmüştür. Daha sonraları ise yemekleri saklamak için özellikle etlerden sucuk ve kavurma yapılırdı. İçecek olarak ise, ayran ve kısraktan yapılan kımız dönemin insanları tarafından tüketilmekteydi.
|
|
Orta Asya Dönemi Türk Mutfak Kültürü Tarifleri Diğer Konular
|
|