|
Güllaç Hakkında |
|
Saadet
Türkçe Admin
Kayıt: 12.07.2005
Mesajlar: 9327 Şehir: Ankara |
Kısa URL: https://ml.md/lc95631
Gönderme Tarihi: 04.Şub.2014
2,080 defa indirildi / yazdırıldı
|
Milli Eğitim Bakanlığı
Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi
Ankara 2007
Güllacın ana malzemesi nişastadır. Nişasta su ile iyice inceltilerek yuvarlak, düz tepsilere dökülüp yayılır, kurutulur. Bu çok ince yufkalar toplanarak 6 veya 12'şerli olarak paket yapılıp satışa sunulur. Çabuk kırılacağı için; özel, yuvarlak paketler yapılır.
Tatlının iyi olabilmesi için güllaç yufkasının taze olması şarttır. Bayat olursa sütle ıslatıldığı zaman parçalanır ve dağılır. Güllaç nişastadan yapıldığından sütü çabuk emer ve yumuşar onun için ıslatma genellikle sütle yapılır. Bazı kaynaklarda ıslatma sütle yapıldıktan sonra şekil verilip üzerine şekerli su kaynatılıp döküldüğü görülür.
Sütle ıslatılırken gül suyu konulması ayrı bir koku verir.
Genellikle ramazan ayında tüketildiği için RAMAZAN TATLISI olarak da bilinir.
Aşağıdaki şekillerde hazırlanabilir:
Güllaç yufkalarının her birisi sütle ıslatılarak yarısı kesilir. Cevizli, fıstıklı iç malzemesi konulur, rulo yapılıp, gül şekli verilerek tek porsiyonluk hazırlanabilir.
Islatılmış güllaç yufkaları iç konulup sigara böreği gibi sarılır. Çırpılmış yumurtaya bulanarak tereyağında kızartılır. Üzerine şekerli süt dökülerek hazırlanırsa tatlı kızartma güllaç adını alır.
Güllaç içine konulan malzemenin ismiyle adlandırılır. Fındıklı, bademli, kaymaklı fıstıklı cevizli vb.
Hazırlamada Dikkat Edilecek Noktalar:
Satın alınan Güllaç yufkaları mutlaka taze olmalıdır.
Güllaç yufkaları şekerli sütün içinde birer birer yumuşatılmalıdır.
Sütü iyice emmesi için dinlendirilmelidir.
Dinlendirilme aşamasında kurumaması için kenardaki sütten kaşıkla ara sıra üstüne dökülmelidir.
Servise Hazırlama:
Porsiyonluk dilimlenir. Yeşil fıstık ve nar tanesi ile süslenerek servisi yapılır.
Hazırlan Üründe Aranılan Özellikler:
Güllaç yufkaları dağılmamış olmalı.
Yufkalar bayat kokmamalı.
İçine konan malzemenin (ceviz vb.) lezzetini taşımalı.
Yufkalar sütü iyi çekmiş ve yumuşak olmalıdır.
|
Güllaç Hakkında |
|
ruşeym
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 20.11.2010
Mesajlar: 321 Şehir: Samsun |
Kısa URL: https://ml.md/lc57857
Gönderme Tarihi: 28.Kas.2010
1,604 defa indirildi / yazdırıldı
|
Güllaç yapımı itibari ile en kolay ve en hafif tatlılarımızdan birisidir.
Güllacın iyi olabilmesi için taze olması şarttır. Bayat olursa sütte ıslandığı zaman parça parça ve sert olur ve dağılır.
Taze güllaç ise sütte ıslandığı zaman 30 saniye kadar zamanda ipek gibi yumuşak olur. Güllacın diğer bir özelliği de 15 dakikada 10 kişilik tatlının hazırlanabilmesidir.
|
Güllaç Hakkında |
|
Somuncu
Türkçe Admin
Kayıt: 25.05.2007
Mesajlar: 5856 Şehir: Ankara |
Kısa URL: https://ml.md/lc172219
Gönderme Tarihi: 23.May.2023
181 defa indirildi / yazdırıldı
|
Güllacın; içeriğindeki yufkanın hafif olması ve süt ile yapılmasından dolayı, yağlı, unlu ve şerbetli tatlılara göre sağlıklı ve sindirimi kolay bir alternatif. Güllaç yufkaları, mısır nişastasının su ile karıştırılmasıyla elde edilen hamurdan yapılıyor. Mısır nişastası glisemik indeksinin düşük olması sebebiyle kan şekerini daha yavaş yükseltiyor. Ayrıca güllaç yapımında kullanılan süt de bu tatlının kan şekerini yükseltme hızını düşürürken, yüksek protein içeriği ile günlük protein ihtiyacını da karşılamaya yardımcı oluyor. Bir porsiyon güllaç, özellikle süt içeriği nedeniyle yetişkin kişilerin günlük kalsiyum gereksinmesinin yüzde 15'ini karşılıyor. Güllaçta genelde nar, badem, ceviz ya da fındık kullanılırken içeriğindeki bu besinler kalsiyum, demir, fosfor, potasyum gibi minerallerin vücuda kazandırılmasını sağlıyor. Aynı zamanda kalp ve damar hastalıklarından, bağışıklığın güçlendirilmesine dek birçok faydası bulunan Omega 3 yağlarından zengin bir tatlı.
|
Güllaç Hakkında |
|
Somuncu
Türkçe Admin
Kayıt: 25.05.2007
Mesajlar: 5856 Şehir: Ankara |
Kısa URL: https://ml.md/lc171529
Gönderme Tarihi: 18.Nis.2023
125 defa indirildi / yazdırıldı
|
https://www.hurriyet.com.tr
Osmanlı Saray Mutfağı'nda ferahlatıcı etkisi olduğu için mutlaka eklen gül suyu hem yapraklara hem de süt içerisine eklenerek katılmaktadır.
Ekseriyetle Ramazan ayında rağbet edilmesi sebebiyle, Ramazan ayının denk geldiği mevsime göre üzeri süslenir.
Bilhassa nar ile süslenmesi geleneksel tercih olsa da diğer göz alıcı renklere sahip olan çilek, kızılcık gibi meyvelerle veya ceviz, antepfıstığı ile de süslenebilir yahut sade olarak da servis edilebilir.
Bunun yanında sarma güllaç da yaprakların sütle ıslatılıp yumuşatılması sonrası yapılan başka bir türüdür. Uzmanlar içerdiği protein, B ve E vitaminleri nedeniyle güllacın bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiğini, bu vitaminlerin sakinleştirici ve stresi azaltıcı etkileri olduğunu, oruçtan ötürü düşen kan şekerinin normal seviyesine gelmesine yardımcı olduğunu ifade ediyorlar.
|
Güllaç |
|
gül
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 08.08.2007
Mesajlar: 10638 Şehir: izmit |
Kısa URL: https://ml.md/lc177218
Gönderme Tarihi: 08.Nis.2024
82 defa indirildi / yazdırıldı
|
II. Murad devrine yani 1400'lü yıllara ait kayıtlarda güllacın Osmanlı mutfağına girdiği ve kitaplarda yer aldığı görülmektedir. Bu tarihe kadar uzanan güllaç tarifleri arasında güllaç, yumurtalı güllaç ve tava güllacı şeklinde üç tarife rastlanmaktadır. Halk arasında da 15. yüzyıl ortalarına kadar mısır nişastasından yufka açılıp stoklanır ve havayla temas halinde olduğu için kuruyan bu yufkalar süt ve şekerle ıslatılıp yenirdi. Zamanla içine gül suyunun da eklenmesiyle ortaya “güllü aş” ismi verilen tatlı çıktı ve tıpkı “sütlü aş”ın “sütlaç”a dönüşmesi gibi bu tatlının ismi “güllaç” olarak anılageldi. Arif Bilgin’in Osmanlı Saray Mutfağı kitabındaki bilgilere göre, güllaç saraya ilk kez 1489 yılında alındı.
Osmanlı sultanlarının sofralarından eksik etmediği güllacın 200 gramında yaklaşık 300 kalori bulunuyor ve büyük çoğunluğu Ramazan ayında olmak üzere günümüzde Türkiye’de yılda ortalama 250 ton üretilip tüketiliyor. Ramazan deyince akla gelen ilk tatlılardan biridir. Güllaç, sütlü olduğundan iftardan sonra rahatlıkla yenebilecek, hazmı kolay ve hafif bir tatlıdır. Sarayda da bu özelliğiyle çokça tercih edilmiştir. Arif Bilgin’in Osmanlı Saray Mutfağı kitabındaki bilgilere göre, güllaç ilk kez saraya 1489 yılında alındı.
Lâmiî Çelebi’nin Ferhâd ile Şîrîn Mesnevîsinde Güllâç olarak adı geçmektedir.
|
|