Balıkların Yenme Şekilleri
Balık etinin yumuşaklığı göz önünde bulundurulduğu takdirde bu yemeğin yenmesi sırasında bıçakla kesme zorunluluğunun düşünülemeyeceği kendiliğinden ortaya çıkar. Esasen sofralarda bulundurulan ve balık bıçağı denilen aracın kesiciliği yoktur. Bu bıçak, keskin tarafı hiç olmayan, normal bıçak gibi iki yüzlü, fakat ağız yerleri yassıltılmış biçimdedir.
Resmî davetlerde, balık verilecekse, tabakların sağına ve soluna balık bıçağı ile çatalı mutlaka konulmalıdır. Özel davetlerde; balık bıçağı bulunmadığı takdirde, konulmayabilir. Bu takdirde normal yemeklerde kullanılan çatal ve bıçak bulundurulur. Sağ elde bıçak, sol elde çatal olduğu halde balık, kılçıklarından temizlenerek yenilir.
Balık yenirken kılçıklar gelişigüzel, tabağın orasına burasına, hele, altta ikinci bir tabak varsa onun kenarına ya da tabağın yanına, sofranın üzerine konmaz. Kılçıkları, içinde balığın bulunduğu tabağın belirli bir kenarına, bir noktaya koymak, balık bittikten sonra da bu kılçıkların tabağın ortasına itmek gerekir.
Resmi davetlerde balık ikinci ya da üçüncü yemek olarak sunulur. Ayni sofrada et veya tavuk ve av etleri verilecekse balığı daha önce sunmak gerekir.
Büyük balıklar sofraya dilimler halinde kesilmiş ve ayıklanmış olarak getirilir. Böylece, içlerinde kılçık bulunmadığı için de çatal ve bıçakla yemek son derece kolaylaşır. Özel davetlerde, balık bıçağı bulunmayan evlerde normal bıçak yardımı ile hattâ bıçaksız da yenebileceğinden balık bıçağı olmadığı için ev sahibinin bunu mutlaka tedarik etme zorunluluğunda olduğunu zannetmesi doğru değildir.