Am
erika Kıtası Ülkeleri Mutfakları
Dr. Mehmet AKMAN - Dr. Mustafa METE
Türk ve Dünya Mutfakları
Yeni dünya olarak Am
erika kıtası, Batı yarı kürede yer alan, yeryüzünün sırasıyla üçüncü ve dördüncü kıtaları olan, Kuzey ve Güney Am
erikadan oluşmaktadır.
Am
erika Mutfağının Tarihçesi
M.Ö. 15000-10000 döneminde iklimin serin ve kura olduğu ve Bizon ve Mamut gibi h
ayvanların avlanmasına bağlı olarak diyetin ete dayalı olduğu tespit edilmiştir.
M.Ö. 10000 - 3500'de iklimin daha nemli ve ılık bir hal aldığı ve bu dönemde
fasulye,
bezelye,
mısır ve
cevizin yaygın olarak yetiştirildiği belirtilmektedir. Yine bu dönemde depolama teknikleri doğmuştur. Ayrıca kabuklu deniz ürünleri tüketimi de bu dönemde başlamıştır. Günümüzde halen Am
erikan diyetinde bol miktarda tüketilen
mısır,
ceviz ve deniz ürünlerinin tüketimine o devirlerde başlandığı saptanmıştır.
M.Ö. 3500-300 döneminde otlarla kapattıkları depolama çukurlarında kabuklu kuruyemiş depolamanın yanı sıra su depolamayı da başardıkları ve çömlekçiliğin başladığı bilinmektedir. Bu dönemde h
ayvan etleri ve kabuklu deniz ürünleri diyette önemli bir yer tutmakla birlikte, diyete tahılların tüketimine de girmiştir. Yine bu dönemde,
mısır,
kabak ve ay çiçeğinin tarımı başlamıştır.
M.S.300-1500'de Missisipi Vadileri önemli yerleşme alanları olmuştur. Bu dönemde diyet yabani meyve ve kök bitkileri ile zenginleşmiştir.
1500-1780 dönemi Am
erika'nın sömürge dönemi olduğu için diyet, Avrupa diyetinin etkisine girmiştir. Diyete önemli ölçüde
süt ve
süt ürünleri, buğday, çavdar, şalgam,
havuç,
soğan ve
elma suyu girmiştir. 1650'lerde en yaygın içeceğin
elma suyu olduğu bilinmektedir. Bu dönemdeki Am
erikan diyeti, et, meyve, sebze, tahıl,
süt, kura
baklagiller, şeker, alkol olarak tanımlanabilir ki, bu diyet günümüzdeki Am
erikan diyetini karakterize etmektedir.
1850 - 1920 arasımda besin teknolojisinin gelişmesiyle birlikte insan beslenmesinde büyük ilgi başlamıştır. 1870'de soğuk araba ve 1874'de basınçlı tencerenin yapımıyla pişirme ve yiyecek ulaşımında önemli bir aşama kaydedilmiştir. Bu dönemdeki Am
erikan diyetinin çeşitleri büyük parça etler (1.derecede
sığır, 2. derecede do
muz, eti), lahana
soğan,
elma, kek, pay,
yumurta, tereyağı ve az miktarda da
süt olarak tanımlanabilir.
1920 - 1940 arasında yaşanan kuraklık beraberinde de ekonomik bir krize neden oluyor. Bu dönemde halk doğru yiyecek seçimi konusunda bilinçlendirmeye çalışılıyor ve okullar için beslenme programlan geliştirilmiştir. Hatta 1935 yılında kişi başına düşen protein miktarı 88.1 35 gr olarak Am
erikan tarihinin en düşük protein miktarı olarak saptanmıştır.
1940-1960'da II. Dünya Savaşı nedeniyle yiyecekler vesikaya tabi tutuldu. Bu dönemde tahıl ürünleri demir ve kalsiyum yönünden zenginleştirildi. Margarinler A vitamini,
süt ise D vitamini ile zenginleştirildi.
Bu yılları bolluk yılları izledi ve teknolojide gelişti. Dolayısıyla her mevsim her yiyeceği bulmanın mümkün olduğu süper marketler ortaya çıktı. Bu dönemde de et tüketim ağırlığım korudu.
1960-1979'da etten çok bitkisel yiyecek tüketiminin ağırlıklı olması konusunda yeni bir fikir gelişti. Bu dönemde birçok Am
erikalı tarafından et protestonun sembolü oldu.
Güney Am
erika'da ise insanların
yemekleri daha çok bitkisel yiyeceklerden oluşuyordu. Bu dönemde Güney Asya, Güney Am
erika ve Karaib'lerden gelenler Kuzey Am
erika Toplumuna değişik
yemekler sundular. Uzak Doğu ve üçüncü dünya ülkeleri
yemekleri özellikle Vejeter-yanlar tarafından benimsenip, kullanılmaya başlandı.
Bu dönemde beslenme, tüketilen yiyeceklerin kalorisini hesaplama, kolesterolü azaltma, şeker ve tuzu sınırlama şeklinde özetlenebilir.