|
|
Sivas Yemek Kültürü |
|
Saadet
Türkçe Admin
Kayıt: 12.07.2005
Mesajlar: 9327 Şehir: Ankara |
Kısa URL: https://ml.md/lc32321
Gönderme Tarihi: 26.Arl.2008
4,281 defa indirildi / yazdırıldı
|
Sivas halk mutfağında çorbalar yemekte ön sırayı alan ve bilhassa yaşlılar tarafından "yürek yağmuru" diye latife yapılan bir yiyecektir. Kış çorbalarının başında gelen peskütan, un veya çok az yarma unu ile yoğurdun pişirilmesi ile hazırlanan bir yiyecektir. Yarma, yeşil mercimek ve peskütan su ile çorba kıvamında pişirilir. Üzerine soğan yağda kızdırılır ve nane konularak çorbaya ilave edilir (sokaraç). Peskütan çorbası kış günleri-nin lezzetli ve besle-yici bir yemeğidir. Yazın en meşhur çorbası ise pancar çorbasıdır. Diğerleri; kesme çorbası (hamur çorbası), tarhana, şalgam, patates, şehriye, mercimek, bulgur, düğülcek çorbalarıdır. Et yemeklerinin başında, sebzeli et yemeği gelir. Önce kızartılarak pişirilmiş etlere patlıcan, biber, domates konularak hazırlanır. Sebzeli et çarşı fırınlarında tavalarda hazırlanır ve buna "fırına tava vermek" denilir. Sivas kebabı da sebzenin bol bulunduğu yaz-sonbahar aylarında yapılan bir çarşı yemeğidir. Pehli, çirli et, yaprak sarması, lahana sarması, dolmalar, köfteler, kızartma köftesi (kadınbudu köfte), sulu köfte (bulgurlu köfte), mirik köftesi (etsiz), yahni ve mıhlamalar diğer yemeklerimizdir. Sebze yemekleri içinde kabak yemekleri (kavurması, sütlü kabak, üzümlü kabak), şalgam kavurması ve yemeği, patates tiritlisi, baharda kırlarda kendiliğinden yetişen bir bitki olan madımakla yapılan yemekler önem taşırlar. Sofralarımızın vazgeçilmez ye-meği olan pilav için "ekmek hazır, pilav vezir" denilmiştir. Bulgur, pirinç, kus-kus, erişte pilavları değişik lezzet ve görünümde olan çeşitler olarak sofrada yerlerini alırlar. Hoşaflar ve bayram çorbası, pilavların yanında sofraya getirilir.
Sivas mutfağının börekleri ise lezzetin ve nefasetin birer mahsulüdürler. Su böreği, köylü böreği, yufka böreği, tel böreği, yarımca börek, dible gibi çeşitleri vardır. Tatlıların başında baklava, hurma, tava hurması, sarığı burma, kırım baklavası, kadayıf, yufka böreği, helva, hasuda (aside), paluza (pelte), karaş, pestil kızartması, incir dolması, ballı börek ve daha çok ramazan tatlısı olan güllaç gelmektedir. Akraba ve dostların topluca yemek ye-dikleri, toplumdaki sosyal dayanışmayı canlı tutan tören yemekleri de özel gün yemekleri olarak önem taşırlar. Dini bayramlar, kandiller, aşüre ayı, nevruz ve eğrilce (hıdırellez) gibi mevsimlik bayramlar, evlenme ve sünnet düğünleri, iftar davetleri, hac dönüşü yedirilen yemekler, ölü evine gönderilen yemekler, özel gün yemekleri olarak yenildiği günlerin anlamını belirtmektedirler.
|
Sivas'ın zengin lezzetleri |
|
Cankat
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 04.04.2009
Mesajlar: 725 Şehir: İzmir |
Kısa URL: https://ml.md/lc35288
Gönderme Tarihi: 10.Nis.2009
2,089 defa indirildi / yazdırıldı
|
THY Skylife
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de gastronomiye olan ilgi gün geçtikçe artıyor. Bu ilgi sayesinde, sektörün profesyonellerinden, resmi devlet kurumlarından ve bireysel çalışmalardan Türk mutfak dünyasına önemli katkılar sağlanıyor. Bireysel çalışmalar, dergi ve gazetelerde yayımlanan yazılar, bilimsel konferanslara sunulan bildiriler, televizyonlardaki yemek programları ve yayımlanan kaliteli yemek kitapları şeklinde oluyor.
İşte Müjgan Üçer’in Sivas mutfağının tüm sosyolojik ve felsefi boyutlarının ışığında hazırlamış olduğu ‘Anamın Aşı, Tandırın Başı’ adlı kitabı da muhteşem bir eser olmuş. Kitapta, bölgesel bir mutfağın binlerce yıl önceye dayanan geleneksel derinliği anlatılırken, yemek kültürünün Anadolu medeniyetini nasıl etkilediği de gözler önüne seriliyor. Sivas, Hititler, Frigler, Lidyalılar, Romalılar, Selçuklular ve Osmanlılara ev sahipliği yapmış. Meşhur İpek Yolu üzerinde bulunan Sivas, sınırları içindeki zengin tuz yataklarıyla da yıllarca Anadolu’nun tuz deposu olmuş. Sivas’ta 16. ve 17. yüzyıllarda tam 20 adet büyük tuzlanın faaliyet halinde olduğu biliniyor. Tarihte tuz o kadar değerli ve az bulunan bir maddeydi ki, tarihi İpek Yolu’nun güzergâhı, hep tuz kaynaklarının bulunduğu yerler göz önüne alınarak düzenleniyordu. Yusuf Has Hacip, ünlü Kutadgu Bilig adlı kitabında yöneticilere öğüt verirken, cömert ve sofralarının herkese açık olmalarını söylüyor ve ardından “tuz, ekmek yedir” diyor. Sivas’ın stratejik bir bölge olmasının diğer önemli sebebi ise buradaki zengin su kaynakları. Halk bu su kaynaklarını özelliklerine göre isimlendirip kendi kültürüne katmış. Ayrıca, çayın Sivaslıların yaşamına çok sonradan girmesine rağmen, çay ile ilgili deyişler, hatta ilahiler yazılmış olması da çok ilginç. Müjgan Üçer’in Sivaslı kadınlardan derlemiş olduğu ‘Çay İlahisi’nde, çay mecazi olarak cennet şarabına, semaverin yanışı da dervişlerin gönül ateşine benzetiliyor ki, aslında bir aşıklar şehri olan Sivas için bu şairane benzetmeler çok uygun düşüyor.
İLLE DE MADIMAK
Sivas mutfağı doğada kendiliğinden yetişen otlar bakımından çok zengin bir mutfak. Baharla birlikte başta ünlü madımak olmak üzere, evelik, ebegümeci, ısırgan, gelin parmağı, sarmaşık, yemlik, livik, tellice gibi lezzetli otlardan çok çeşitli ve zevkli yemekler yapılıyor. Bunlar çok seviliyor. Hatta gök gürlemeden önce bu otların yedi çeşidinden hazırlanan yemeği yiyenlerin o yıl hiç hastalanmayacaklarına inanılıyor. Bu otların içinde madımağın farklı bir yeri var. Anadolu’nun birçok yerinde bilinmesine rağmen, madımak Sivas’ın mutfak kültüründe adeta bir efsane olmuş. Madımak, zorlu geçen ağır bir kıştan sonra baharın müjdeleyicisi olarak ortaya çıkıyor. Halk hekimliğinde birçok derde deva olduğu söylenen madımağın toplanması ve hazırlanması da oldukça zor ve iyi bir madımak yemeği yapmak ustalık gerektiriyor.
Müjgan Üçer’in kitabında birçok felsefi öğe kullanılmış. Bunlardan en ilginci, baca ve leylek pilavı. Eski evlerin damları toprak olurmuş ve baca diye adlandırılırmış. Bahar yağmurlarından sonra evlerin damındaki bu toprakta çeşitli otlar yeşerir ve kimin bacası çok otlu ve güzel ise o bacada pilav pişirilirmiş. Leylek pilavı ise, leyleklerin geldiği güne denk getirilirmiş ve bolca pişirilen bu pilav nedeniyle özellikle çocuklar adeta bir bayram yaşarlarmış.
Sivas mutfak kültürünü derinlemesine araştıran ve yazan Müjgan Üçer’e dünya mutfak kültürüne kazandırdığı bu eserden dolayı şükranlarımı sunarım. Ayrıca bu kitaptaki yemekleri hazırlamamız için gereken malzemeleri gönderen ve Sivas Lezzet Şenliği’ni düzenleyen Tokat Özel İdare Müdür Yardımcısı Adnan Şahin’e ve bu malzemelerin gönderilmesinde çok yardımları olan Fatma Pekşen’e de teşekkür ederim.
|
Sivas Mutfağı |
|
nihal ibrişim
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 05.05.2009
Mesajlar: 42 Şehir: İzmit |
Kısa URL: https://ml.md/lc36174
Gönderme Tarihi: 05.May.2009
1,897 defa indirildi / yazdırıldı
|
İklim koşullarından fazlasıyla etkilenen Sivas Mutfağı'nda en çok kullanılan malzeme "bakliyatlar". Sebze az yetişebildiği için, et yemekleri ve hamurişlerine ağırlık veriliyor. Kuskus, erişte ve çeşitli malzemelerle hazırlanan börekler, yemek saatlerinin aranan besinleri.. Şimdi çok yaygın olmasa da, geçmiş yıllarda Sivas'ta tüm evlerde kışa hazırlık çalışmalarının başında kuru et hazırlamak gelirmiş. Sonbaharda kesilen etler, kavrulup, küplere basılır ve ambarlarda bekletilirmiş. Bunun da nedeninin yine soğuk iklim şartları olduğunu söyleyebiliriz. Sivas'ın en ünlü yemeği ise; "Pastırmalı madımak".
|
Sivas Yemekleri |
|
dolu
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 28.01.2014
Mesajlar: 1959 Şehir: Denizli |
Kısa URL: https://ml.md/lc179858
Gönderme Tarihi: 11.Ekm.2024
35 defa indirildi / yazdırıldı
|
Sivas yemekleri daha çok tahıl ürünlerine dayanmaktadır. Keş, peskutan, çökelik süt ürünlerinden hazırlanan yiyeceklerdir.
Yazları ayranlı, pancarlı çorba, madımak, evelik, düğürcek aşı; kışları ise tırhıt, sübüra, kelecoş, tarhana, içli köfte, hıngel gibi hamur işi yemekler yenir. Ayrıca Sivas kebabı da ünlüdür. Tandırda kül çöreği, fodla, patates veya peynirle yapılan kömbe, kete, lavaş, yufka yörede yaygın ekmek çeşitlerindendir.
|
|
Sivas Yemek Kültürü Tarifleri Diğer Konular
|
|