Muz
Milattan önceki çağlarda Avrupa'ya getirilmiş, oradan Amerika ve diğer kıtalara yayılmıştır. Muz Türkiye'ye ilk defa 1870 yılında İskenderiye'den gelmiştir.
Kalbe ve kas sistemine yararlıdır. Yorgunluğa ve ishale birebirdir.
Gün boyunca almamız gereken vitamin ve minerallerin önemli bir miktarını karşıladığı için mutlaka günde 1 adet yenmelidir.
Muz zannedildiği gibi kalori bakımından zengin bir meyve değildir. Meselâ taze kayısı muzdan üç kat fazla kalori ihtiva eder. Fakat aktif maddeleri çok fazladır. Bol miktarda A. B, C vitamini, Protein, yağ, karbonhidrat, potasyum, fosfor, Kalsiyum, Çinko, Bakır ve Sitrik asit ihtiva eder. Hazmı kolaydır. Bilhassa küçük çocuklara tavsiye edilir.
Muz kadın ve erkekte şehevî arzuları arttırdığı gibi cinsî kudreti de çoğaltır.
Kan basıncının düşürülmesini sağlıyor. Bunun yanında muz, alerji tedavisinde de kullanılıyor. İçindeki potasyum, sodyum ile birlikte çalışarak hücre ve kas gelişimini sağlıyor, vücudun su dengesini ayarlıyor ve kalp atışlarının normale dönmesini sağlıyor. Hücre ve kas gelişiminde de etkili.