Kahramanmaraş Mutfağında Kebaplar
Kahramanmaraş Valiliği
Hacı Ali Özturan
Kahramanmarasta kebap denildiginde kuşbası kebap ve ciger kebabı akla gelir. Aslına bakılırsa kebap bir Türk yemegidir. Çin seddinden Viyanaya dek nerede bir kebap dumanı görülmüsse orada Türkler var demektir.
Türkler savasa giderken iki seyi yanlarında götürürlermis: Birincisi karıları ve çocukları, ikincisi koyunları ve keçileri.
Karıları ve çocukları yanlarında oldugu zaman, onlar düsman eline düsmesin diye ölümüne savasırlarmıs. Koyun ve keçilere gelince; savaş boyunca tâze et yiyerek güçten düsmemek içinmis.
Ne var ki güzel kebaplarımız Arap ülkelerine yayıldıgı gibi, Avrupa toplulugunda da yayılmaya baslamıstır. Su yıllarda Kahramanmarasın demirci çarsısından Avrupa ülkelerine tonlarca siş satılmaktadır.
Kuşbası kebabın siyah etten yapılması gerekir. Olabildigince yagı az olmalıdır. Usta kasaplar etin sinirlerini de almaktadırlar. Yarım yüzyıl öncenin Marasında hemen herkes kol gücüyle çalıstıgı için kasaptan et istenirken yaglı et istenirdi. Kol gücüyle çalısan erkekler, beden gücüyle çamasır yıkayan, bulasık yıkayan hanımlar yaglı eti sindirirlerdi. O yıllarda kasaplar yaglı eti nazlı satarlardı. Eti övmek için pestil gibi yaglı denirdi. Simdilerde masa basında çalısıldıgı; çamasırlar, bulasıklar makinelerde yıkandıgı için yağ vücutta sorun olmakta, kasaplardan sürekli olarak etin siyah yeri istenmektedir.