Do
muz katkılı gıdalar giderek mutfakları işgal ediyor
https://mansettv.com
Do
muzun kasaplık et statüsüne almasının ardından, do
muz gerçeğinin ulaştığı boyutlar bu kadar da olmaz dedirtiyor. Vatandaşların en fazla tükettiği yiyeceklerden biri olan
yoğurt üretiminde de do
muz katkı maddesinin kullanıldığının ortaya çıkması, tehlikeyi gözler önüne serdi. Bu durum karşısında herhangi bir önlem alınmayışı tedirginliği daha da artırırken, vatandaş çaresizlik içinde ne yapacağını düşünüyor.
Do
muz derisi ve kemiklerinden yapılıyor.
Yoğurt üretiminde do
muz menşeli ithal jelâtin katkı maddesi olarak kullanılıyor. Yoğurtların kıvamını arttırmak ve su tutması için jelâtin katılıyor. Jelâtin, do
muzun deri veya kemiklerinin kaynatılmasıyla elde ediliyor. Normalde 2 litre
sütten, 1 kilo
yoğurt elde edilirken, jelâtin katıldığında, 1 litre
sütten 1 kilo
yoğurt elde edilebiliyor. Üretici firmalar az maliyetle daha fazla
yoğurt elde etmek için bu yola başvuruyor. Yoğurdun girmediği ev yok denecek kadar az. Anadolu mutfağında
yoğurtla yapılan yiyecekler gözönünde tutulduğu zaman, olayın vehameti daha iyi anlaşılıyor.
Türkiye'de 'gıda terörü' hız kesmeden devam ediyor. Gıda, Tarım ve H
ayvancılık Bakanlığı'nın do
muzu kasaplık et statüsüne almasının ardından, do
muz eti ve do
muz katkılı ürünler adeta vatandaşın kabusu oldu. Yetersiz denetimin sonucu do
muz eti, vatandaşın mutfağına kadar girmeyi başardı. Tanınmış firmaların da do
muz eti kullanıyor olması, tedirginliği daha da arttırdı. Dünya helal Gıda Birliği Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Gelir'in Do
muz jelâtiniyle ilgili yaptığı açıklama ise tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Do
muzdan yapılan katkı helal değildir
Gelir, do
muz kaynaklı katkıların helal olmadığını söyledi. Gıda üretiminde hile yapılmaması gerektiğini söyleyen Gelir, "Gıdalarda zararlı bir maddenin bulunmaması gerekiyor. İnancımıza aykırı katkı maddelerinin gıdadan dışlanması gerekiyor. Bugün
yoğurtta jelâtin katkısı bulunuyor. Jelâtinin kendisi bir problem değildir. Jelâtin bir protein kaynağıdır. H
ayvanların uzun kemiklerinden ve derilerinden elde edilen bir proteindir. Bizim buradaki sıkıntımız, dünyada bu jelâtini helal yoldan üretebilecek yerlerin az olmasıdır. Yani
sığır jelâtinin bulunmayışıdır. Batı kaynaklı olduğundan, genelde firmalar ithalatlarını yaparken, İsviçre, Belçika, Almanya, Hollanda'dan satın aldıklarından, buradan gelen ürünler do
muz jelâtinidir." dedi.
Türkiye'nin jelâtin tüketimi 20 bin ton
Türkiye'nin jelâtin tüketiminin 20 bin ton olduğunu ifade eden Gelir, "20 bin tonun tamamının helal kaynaklardan gelmesini sağlayıcı projelerimiz var. Şu anda 12 firma jelâtin üretimi için çalışma yapmaktadır. Biz bunları tavsiye ediyoruz. Firma ile alakalı bir yaptırıma gitmek, alt yapı uygun değilse, yani denetimlerimiz yerinde değilse kargaşa oluşturabilir." ifadelerini kullandı.
Marka kolay oluşmuyor diyen Gelir, "Siz 20-30 yıl çalışarak, bir markayı bir yere getireceksiniz. 5 bin insan buradan nemalanacak. Ama sonra herhangi bir laboratuardaki teknik personelin hatasından dolayı o firma teşhir edilip zarara uğrayacak.
Biz bunu kabul etmiyoruz. O firmanın iyileştirme yollarına gidilmeli. Buna rağmen vatandaşın sağlığı ile oynayan bir kurum veya kuruluş olursa elbette ki, o zaman teşhir edilmeli. Sadece gündemi meşgul etmek için, çok iyi inceleme yapılmadan, emin olmadığımız bir noktada yapılacak uygulama o firmaya zarar verebilir." şeklinde konuştu.
"Tüketici bunları takip etmeli"
57 İslam ülkesinin tüm standartlarını bağlayıcı şekilde çalışma yapan bir SİNİK kuruluşunun olduğunu hatırlatan Gelir, "İslam ülkeleri standardizasyon ve metroloji enstitüsü daha gelişmelidir. TSİ bu gün helal sertifikası verebiliyor. Biz de ürünlerin ambalajında helalliği gösteren, aynı zamanda sağlık ve hijyen yönünden zararsızlığını ifade eden amblemlerimizi koyuyoruz. Tüketici bunları takip etmeli." ifadelerini kullandı.
Jelâtin, do
muzun deri ve kemiklerinin elde ediliyor
Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Dinç ise, Türkiye'de 'gıda terörünün' devam ettiğini,
yoğurt üretiminde do
muz menşeili ithal jelâtin katkı maddesi kullanıldığını söyledi. Dinç, "Yoğurtlara kıvam arttırmak ve su tutması için jelâtin katılmaktadır. Jelâtin, do
muzun deri veya kemiklerinin kaynatılmasıyla elde ediliyor. Normalde 2 litre
sütten, 1 kilo
yoğurt elde edilirken, jelâtin katıldığında, 1 litre
sütten 1 kilo
yoğurt elde edilebiliyor." dedi.
Am
erika ile Avrupa'dan ithal ediyoruz
Katkı maddesiz köy
yoğurtları ise kaşığa alındığında dağılır diyen Dinç, "Yoğurda katılan jelâtini ithal ediyoruz. Çünkü
sığır derisi ve kemiğinden 6 haftada içinde jelâtin üretimi yapılıyor. Do
muzdan 2 gün içinde jelâtin elde ediliyor. Jelâtini ise Türkiye'de üretilmiyor ve genellikle Am
erika ile Avrupa'dan ithal ediyoruz. Orada do
muz eti kullanıldığı içinde do
muzdan jelâtin elde ediyorlar." şeklinde konuştu.