MEYVELERİN YENME USULLERİ
Her meyvenin yeniş biçimleri olduğundan, bunların soyulma, kesilme ve yenme tarzlarını teker teker görelim.
Elma,
armut,
şeftali: Uzunluklarına doğru dörde kestikten sonra kesilmiş parçalardan her birini, iç kısımlarına çatal batırarak, kabuğunu bıçakla soymak ve ağıza çatalla götürüp
yemek gerekir. Bu meyvelerin kabuğunu helezonî bir şekilde soymak veya parçaları elle tutup soymak ve
yemek görgü kurallarına göre doğru değildir.
Erik,
kayısı: Bunlar soyulmaz, yalnız büyüklüklerine göre bıçakla kesilebilir. Fakat bir - iki lokmada
yemek şartiyle yenebilir, çekirdekleri avucu
muza alıp tabağın kenarına koyarız.
Kiraz,
vişne: Bu meyveler de aynı şekilde yenir. Yalnız
vişnenin gerek kendisi, gerek çekirdeği leke yaptığından, saplarından tutup yedikten sonra çekirdekleri küçük bir kaşığa çıkarıp tabağın kenarına koymalıyız.
Çilek ve dağ çileği: Kremalı veya üzerlerine pudra şekeri dökülmüş
çilekleri kâse içinden kaşıkla alıp yemeli. Çok büyük boyda olanlarını sağ elle birer birer alarak tabağın bir kenarına konmuş pudra şekerine batırarak yiyebiliriz.
Kavun: Dilimlere bölünmüş, çekirdekleri çıkarılmış olan
kavuna çatalı batırıp kabuğunu kesip ayırmalı, çatal veya bıçakla küçük parçalara bölerek yemeli.
Karpuz: Dilimlere bölünmüş ve çekirdekleri mümkün olduğu kadar çıkarılmış karpuza çatalı batırıp dilimi kabuğundan ayırdıktan sonra bıçakla küçük parçalara kesmeli, ağza almalı. Ağızdan çıkarılacak çekirdekleri sol ele alarak tabağın kenarına bırakmalı. (Çekirdekleri çatalla temizlemek bazı nahoş durumlar yaratır, masa örtüsüne, hattâ yanında oturanların kucaklarına veya ta
baklarına sıçrayabilir.)
İncir: Sol elle tutulan çatalı
incirin sol tarafına saplayarak sağ elde tutulan bıçakla kabukları yüzercesine soymalı. İnciri dörde böldükten sonra her parçayı çatalla ağıza götürmeli.
Muz: Her iki ucunu kestikten sonra çatal ve bıçakla kabuğunu boydan boya kesip meyveyi ortaya çıkarmalı. Sonra
muzu küçük parçalara bölerek çatalla yemeli.
Mandalina,
portakal: Aslında yukarıda öbür meyveleri soyarken söylediğimiz tarzda soymak gerektir. Ama bilhassa
portakalı el değdirmeden soymak herkesin yapamıyacağı kadar zor olduğundan büyük ve önemli davetlerde bile şimdi
portakal veya
mandalina elle tutulup soyulmaktadır.