Zeytinyağı Hakkında
Medeniyet tarihi
zeytinyağla başlar desek, yalan olmaz. Nuh Peygamber tufanın bittiğini, karaya yaklaştığını, bir güvercinin ağzındaki
zeytin dalından anlamıştı. İşte o günden beri
zeytin dalı sulh ve sükûnetin simgesi oldu. Elimizdeki yazılı belgeler, günümüzden 6000 yıl kadar önce Mısır kralı zamanında
zeytinyağı üretildiğini yazıyor. Dünya medeniyeti
zeytin yetiştirilen,
zeytinyağı üretilen ülkelerde yeşerdi.
Her yörenin
zeytininden, kendine has rahiyasi, tadı, rengi olan değişik
zeytinyağı üretilir. Üretilen bu yağ, bölgenin ismiyle anılır ve aranır.
Her bitkisel yağda olduğu gibi
zeytinyağı da, natürel ve rafine olmak üzere iki türlü üretilir. İsminden de anlaşılacağı gibi natürel yağlar hiçbir kimyasal işlem görmeden, doğrudan soğuk sıkmayla elde edilen yağlardır. En kıymetli
zeytinyağı da bu sıkma işlemi sırasında ilk ağızda gelen yağdır. Rengi yeşile kaçan açık sarı kehribardır. Bu yağa "Sızma" adı verilir. Çiğ kullanılır. Rafine yağlar ise kimyasal işlemler sonucu fabrikalarda üretilir.
Natürel yağlar çiğ olarak
yemek ve salatalarda, rafine yağlar ise daha çok
yemek pişirmekte kullanılmalıdır.
Zeytinyağı tüketimi, kolesterol yapar korkusuyla geçtiğimiz yıllarda bütün dünyada azalmıştı. Son yapılan araştırmalar bu düşüncenin yanlışlığını ortaya koydu. Zeytinyağı, kandaki kötü kolesterolü azaltıcı, "İyi" tür kolesterolü çoğaltıcı etkisi, artık tıp dünyası tarafından biliniyor. Doktorlar kalp ve damar hastalıklarına
zeytinyağını öneriyorlar.
Zeytinyağını koyu renk şişelerde, kapalı teneke veya sırlı küplerde, güneş görmeyen, serin yerde saklayınız. Böylece asit derecesi artmadan uzun süre taze olarak saklayabilirsiniz.
Zeytinyağlınızın kıymetini bilelim,
zeytinliklerimizi gözümüz gibi koruyalım, üreticilerimizi
zeytinyağını soframızdan eksik etmeyerek gönüllendirelim.
Fotoğraf "yemek bahçesi" tarafından gönderildi. 06.09.2015