Yörük Mutfağı
Anadolujet Magazin
Yörük kültürü kaybolmaya yüz tutsa da mutfağıyla yaşamaya devam eder. Tantuni, cezerye, lagos balığı... Bunlar Mersin mutfağı denilince akla gelen ilk lezzetler.
Mersinin sadece Arap mutfağı etkisinde kaldığı varsayılır. Oysa bir liman kenti olan Mersin, Hititler, Asurlular, Babiller, Fenikeliler, Frigler, Araplar, Selçuklular ve Osmanlılar gibi birçok medeniyeti ağırlamış, farklı kimliklere ev sahipliği yapmış; haliyle bu çokkültürlü şehrin mutfağı da rengârenk bir yelpazeye dönüşmüştür...
Yörük mutfağı bunlardan biridir. Yaylalarda yetişen taze otların baharatlara karıştığı, tertemiz dağ havasında beslenen h
ayvanların etleriyle,
sütleriyle lezzet bulan
yemekler dizisidir.
Bugün konar-göçer yaşamı sürdüren yörüklerden sadece Sarı
keçililer kalmıştır geriye, onlar da hepi topu yaklaşık 50 hanedir. Kasım ayından nisana kadar Mersinin Aydıncık ilçesindeki dağların eteklerine geçici olarak yerleşir, ardından Karamana doğru deve sırtında yola çıkarlar.
Keçi
sütünden yapıp çörekotuyla harmanladıkları bez tulum
peynirini bir başka yerde yeseniz de aynı tadı alamazsınız. Keçilerini her gün Torosların eteklerinden deniz kenarına indirip otlatmaya çıkaran yörüklerin bol enerjiye ihtiyaçları vardır ve derler ki Bir çomaç etsek, bütün gün götürür bizi. Onların dilindeki çomaç şehir insanının dilinde dürümdür.
Bez tulum
peynirli, bol tereyağlı,
patateslidir. Mutfak kültüründe yörük sıkması da denilir buna. Sıkmaların yerini hiçbir şey tutmaz onlar için. Bazen de dağlardan topladıkları türlü otlardan bazlamalar pişirir yörük kadınları. Sacda pişirilen bazlamaların lezzeti, yayıkta çalkalanan ayranın tadı ve ardından közde pişirilen çayın keyfi bir başkadır.
Sarı
keçililer, Torosların geçici misafirleridir ama Kara
keçililer yerleşik yörükleridir Mersinin. Onlar da
keçileri hayatlarından çıkarmasalar da farklı
yemekler de yapmaya başlamışlar. Bu da Mersin mutfağına bir başka yörük rengi daha katmış.
Yemekleri biraz daha tencere yemeği kıvamındadır. Yörük kadınlarının kendi elleriyle diktikleri bezlerde kuruttukları erişteleri,
bulgurları,
mercimekleri sofrada eksik olmaz. Sabahları geleneksel çorbalarıyla doyururlar karınlarını ve öyle giderler
keçileri otlatmaya.
Yörüklerin yaptığı bir başka çorba da Acılı Arap aşı çorbasıdır. Özellikle kış aylarında sıklıkla yapılan bir
yemektir Mersinde. Yörük düğünlerinin, kına gecelerinin, çeyiz alaylarının baş tacı ise ev pilavıdır. Yörüklerin elle, lahana turşusunun yaprağına sıkıştırarak yedikleri bu pilav, mayhoş bir tat bırakır ağızlarda ama üzerine içilen
şeftali kompostosunun tadı her şeyi değiştirir.
Sözün özü, yörük kültürü ne kadar kaybolmaya yüz tutsa da Toroslarda mutfağıyla yaşamaya devam eder. Siz de bu
yemeklerin tadına varmak, Torosların dağ esintisini denemek için bir fırsat bulmaya çalışın...