Yemek Kültürümüzün Mizahî Yönleri
Kültür ve Turizm Bakanlığı
Türk mutfak kültürü, sadece yemeğin yapılmasına ilişkin maddi kültürden oluşmamaktadır.Yemek yemeye ilişkin bir çok manevi değerler, tutumlar, davranışlar da zengin mutfak kültürümüzde görülmektedir.Kuşkusuz bu hususlar, Anadolu'da uzun bir tarihsel gelişim içinde birikmiş bir kültürdür.
Erikleme
Anadolu’da Niğde’de ‘Erikleme’ denen bir gelenek var.Bağlık bahçelik yerlerde insanlar birbirlerine gelir, gider, yer, içer, muhabbet ederler.Örneğin bir aile, yemeğe konuklar çağırmıştır.Konuklar eve gelince önce bahçeye buyur edilirler.Orada birlikte oturup sohbet edilirken bahçedeki meyve ağaçlarından bir şeyler atıştırılır.Konuklar ev sahibi tarafından ağaçlardan bir şeyler yemeğe teşvik edilir.
Örneğin çağla,
badem vs. olmamış ham yeşil haldeki şeyler konuklarca bol bol yenilir.Böylece karınları şişer,
yemek yiyecek halleri kalmaz, ya da yemeği çok az yerler.Bu da ev sahibinin yararına olur, fazla masraf etmemiş olur.Aslında bunu konuklar da bilirler ve ev sahibiyle birbirlerine ‘Erikleme’ şakası yaparlar, gülerler.
Arkası Yufka
Yufka, ince, hafif anlamındadır.Anadolu’da yine ev sahibi konuklara
yemek ikramı sırasında ‘Arkası yufka, onun için bununla karnınızı iyice doyurun’ der.İlk ikram edilen
yemekten daha iyi daha güzel yemeğim yok, yani bundan sonraki hafif şeyler.Bu nedenle bununla yetinin anlamında şaka yaparlar.Fakat bu da bazen bir şaka olarak söylenir.Bir de bakarsınız ilk servisin arkasından pek çok ikramlar gelir.Bu kez de konuklar arkası yufka dediğin de bu muydu? diye gülüşürler. Bu da Türk konukseverliğinin bir yönüdür.
Ay Çöreğinde Osmanlı Parmağı
1683 yılında Türklerin Viyana Kuşatmasında Türk topları Viyana önlerinde gümbürdediğinde, ekmek yapmakta olan fırıncı, öyle bir irkilmiş ki, elindeki hamuru yere düşürmüş.Hamur yerde yarım ay biçimini almış ve (Kürosant) ay çöreği böyle doğmuş.Hollanda’ da Amsterdam’daki bir fırında satılan ay çörekleri Avusturyalı bir kişi tarafından oraya getirilmiş ve tanıtılmış.
Koyun Sevgisi
Biz Türkler
koyun etini severiz ve
koyunun her tarafını değerlendiririz.Bir başka kültürde hiç
koyun eti yenmeyebilir. Bir yazarımız bu konuda bir anısını anlatıyor: “Bir gece geç vakit büyük bir
işkembecide atıştırıyordum.Bir turist çift içeri girdi.Kadın,
yemekler hakkında bilgi istedi.O gösterdi ben açıkladım. ‘O çorba’ dedim.
Koyun midesinin ufak ufak parçalar halinde çorbası...şu mu, o da
koyun beyninin haşlanmışı...Şu mu, o da
koyunun ayaklarının kesilmiş parçalarından yapılmış
yemek.O mu? O da kokoreç.Koyunun yavrusunun bağırsağının ufak ufak kesilerek yapılmış yemeği.Oradaki
koyunun
ciğerinin ufak ufak doğranarak ... ‘Kadın y
üzüme bakarak ufak ufak kesilmiş
koyun olmayan bir yiyecek yok mu diye sordu.Sonunda yaprak sarma ve
yoğurt yediler.Tabi ben yaprak sarmanın
pirinçli
koyun kıymasından yapıldığını söylemedim.’ ”
Kadın Adaları
Kadınbudu köfte, dilber dudağı, hanım göbeği... Türk yiyeceklerinde neden hanımla ilgili organ adı verilmiş? Eh... At, avrat, silah demişiz de ondan.
Sığırcıkların Ağzını Bağlama
Yazarlarımızdan Nizamettin Özbek, Erzincan’dan konu
muzla ilgili şu örneği vermektedir:
“Dutu ağaçta ve kurutulma sırasında kuşlardan korumak çok zordur.Duta en çok tebelleş olan kuş da ‘Cayik (Sığırcık)’lardır.Bizim çocukluğu
muzda kimi hocalar okuyarak ya da muska yazarak bu kuşların ağzını bağlar, dut yemelerine engel olurlardı.Bu bakımdan dut mevsiminde çoğu köylülerin (özellikle kadınlar) ilk işi, nefesi kuvvetli bir hocaya giderek cayiklerin ağzını bağlatmak olurdu.”
Cacık Yemeği
Yurt dışında bir ülkede bir yabancı aile, Türk kültürünü seven, ona hayran bir ailedir.Bu aile bir gün o yörede bulunan Türk diplomat ve memurlarını eve yemeğe davet etmiş.Evin hanımı o gün bir de Türk yemeği yapmış ve konuklara bunu bir sürpriz olarak ikram edecekmiş.Yemekler yenilip içilirken sıra Türk yemeğine gelmiş.Masanın ortasına büyük bir tencere içinde ‘Cacık’ getirmişler.
Sonra onları kaselere koyarak konuklara ikram etmişler.Konuklar Türk yemeği olarak ikram edilen cacığı görünce gülüşmeye başlamışlar.Çünkü cacık, bir
yemek değil,
yemekte bir salata, garnütürdür.Bu inceliği yabancı hanım bilmediği için onu Türk yemeği olarak ikram etmiş.
Sosyete Tuttu
Lahmacun’un yalnız ses güzelliği değil, zeka ve yaratıcılığı da geliştirdiği söyleniyor.Örnek olarak Ahmet usta gösteriliyor.Giderek kızışan lahmacun piyasasında nasıl atak yapabileceğini düşünürken, lahmacun üstüne lahmacun yiyen ve dolayısıyla hızla şişmanlayan Ahmet Usta’nın beyninde şimşek çakmış.
- Bu lezzetli meretin diyeti neden olmasın...
Formülünü de o anda bulmuş...İnce hamur üstüne
piliç kıymasından yapılırsa pekala daha düşük kalorili olabilir, diye düşünmüş.Şık ve anlamlı da bir ad uydurmuş yeni ürüne: “Lightmacun”
Cheeseburger Lezzeti
Yazar Elizabeth Rozin Am
erikan
yemek kültürünün simgesi olarak:
“Cheeseburger,
patates kızartma ve bir bardak kolayı ele alarak diyor ki:
- Aslında bu mönüyü oluşturan malzemenin hiçbiri Am
erikan kökenli değildir.Sığır eti ve
peynir Avrupa’ya ait gıdalardır.Ekmek Ortadoğu, ketçap Güneydoğu Asya,
domates Meksika, kola Afrika, şeker Hindistan,
patates Peru kökenlidir.Am
erika’nın yaptığı bütün dünyanın besinlerini ve tatlarını karıştırarak yeni bir lezzet ve beslenme tarzı elde etmektir.Neticede... Bizim ürünleri karıştırıp Am
erikan lezzeti diye bize yediriyor, parayı da bir güzel götürüyorlar.