Yalvaç Usulü Keşkek (Isparta)
4 Su Bardağı Kepeksiz Dövme Buğday
1 Su Bardağı Nohut
Tuz
Su
Yarım kg Yöresel Pastırma
Çömleğin tabanına pastırma konulur. Bir gün önceden ıslatılmış buğday ve nohut ilave edilir. Tuz atılır. Çömlek ağzına kadar su ile doldurulur. Kapağı kapatılır. Kapak kenarları hamur ile sıvanır (hava alması engellenir). Akşam saatlerinde ateş yanmayan sıcak fırına konulur. Sabah erken saatlerde fırından alınır. Sıcak sıcak servis yapılır.
Not: Keşkek adının gelişi hakkında rivayetler vardır. Anlatılan bir rivayet şöyledir: Asıl adı Kutlugün olan Keşkek Baba, Orta Asyadan göç edip anayurdumuza gelen Türk boylarından asil bir boya sahip kimsedir. Salur boyundan olan Kutlugün, kırk kişilik ailenin en gencidir. Yeni evlidir. Yollarda çok kişi ölmüş ve 4 yaşlarında yeğeni Eymir, hamile olan eşi Hacerle tek başlarına kalmışlardır. Sırtlarındaki tek azık torbasıyla Eymir ırmağı kenarına gelebilmişlerdir. Üçü de çok perişan ve açlıktan bitkin durumdadırlar. Eymir ve Salur civarlarında konaklayan üç kişilik göç kafilesi, alacakaranlıkta torbalarındaki son kalıntılarla açlıklarını giderebilmek için kırık çanaklarına ne varsa boşaltırlar ve Eymir suyundan içine katarak ateşe koyup, pişmesini beklerler. Hazırlanan yemeğin içinde ezilmiş buğday, bir parça kurumuş tuzlu et, bir miktar nohut, mercimek ve kuru fasulye bulunmaktadır. Hepsi de çok yorgun oldukları için oracıkta uyuyup kalırlar. Ertesi sabah gün doğduğunda Hacer uyanır. Ocaktaki yemeğin kabardğını görür ve hemen ağaçtan bir kabuk koparıp karıştırır. Sonra tadına bakar ve mırıldanır: Aman Allahım, bu ne böyle, hepsi de mükemmel pişmiş, hılt haşgeş olmuş, keşkeş gibi der. Hemen Kutlugünü kaldırır. Ağzından mırıltılarla çıkan sözleri ona söyleyerek: Bey... Bey... gel bak! Keşkek gibi olmuş. Hepsi iyiden iyiye pişmiş der. Kutlugün uyanınca gerçekten de yemesi hoş olan bu yemeği çok beğenir ve karısına dönerek: Benim melek hatunum. Bu güzel yemeği, Tanrının lütfuyla taam edelim ve adını senin dediğin gibi Keşkek koyalım. Bu bizim buluşumuzdur der. Hacer Olur beyim, yiğit beyim, bu buluş senindir. Mademki senin adını da, Keşkek Baba koyalım diyerek fikrini belirtir. O günden bu güne kadar keşkek severek yenilmektedir.