Yiyiniz iciniz ancak israf etmeyiniz (Araf 31)
lezzetler.com yemek tarifleri paylaşım sitesi

Yemek Tarifleri > Diğer Konular > Türk Mutfağının Gelişmesi ve Türk Tarihi (2,023 defa yorumlandı, indirildi, yazdırıldı)

Türk Mutfağının Gelişmesi ve Türk Tarihi



Fotoğraflı Yemek Tarifleri

Ana Sayfa
Video Yemek Tarifleri
Yemek Galerileri
Ana Yemek Tarifleri
Tatlı Tuzlu İkram Tarifleri
Yöresel Yemek Tarifleri
Geleneksel Yemek Tarifleri
Etnik Yemek Tarifleri
Dünya Mutfaklarından Yemek Tarifleri
Diyet Yemek Tarifleri
Markalardan Yemek Tarifleri
Bebek Yemek Tarifleri
Vejetaryen Yemek Tarifleri
Osmanlı Yemek Tarifleri
Kamp Yemek Tarifleri
Sebze Yemek Tarifleri
Meyve Tarifleri
Kırmızı Et Yemek Tarifleri
Av ve Kümes Etleri Tarifleri
Balık ve Deniz Ürünleri Yemek Tarifleri
Sakatat Yemek Tarifleri
Çerez Tarifleri
Tahıl Yemek Tarifleri
Diğer Malzemelerden Yemek Tarifleri
Pişirme Yöntemlerine Göre Yemek Tarifleri
Tatlarına Göre Yemek Tarifleri
Kolay Yemek Tarifleri
En Yeni Yemek Tarifleri
Malzemeye Göre Arama
Genel Konular
Besinlerin Değerleri
Şifalı Bitkiler
Aşçılığın Püf Noktaları
Sofra Düzeni ve Servis
Mutfak Takımları
Yemek Hakkında Sözler
Yemek Rüyaları
Yemek Fıkraları
Diğer Konular
Sağlık Konuları
Site Hakkında
Makaleler
Söyleşiler
Anketler
Mütevazı Lezzetler®

Üye Girişi
Üye Ol



Türk Mutfağının Gelişmesi ve Türk Tarihi

Prof. Dr. Bahaeddin Ögel

Türk mutfağı denince hatıra, Türk tarihi gelmelidir. Çünkü bir millet, kolaylıkla ağzının tadını kaybedemez. Binlerce yıldan beri alıştığı yemeğinden vazgeçemez. Ayrıca mutfaktaki kadın da tutucudur. Yemek pişirme geleneği atalarından gelir. Şimdiki gibi, görgü ve bilgiyi değiştirebilecek, bir çevresi de yoktur. Ancak her milletin mutfağının temelini oluşturan en önemli neden, ekonomik nedendir.

Hayvancılık, Türklerin tarihin başlangıçlarından beri dayandıkları, en önemli ve belki de zaman zaman tek ekonomik temel olmuştur. Türkler Orta Asya’da olsun, Anadolu’da olsun, yerleşik hayata geçtikten sonra da, hayvancılığı bırakmamışlardır. Büyük hayvancılık, daha doğrusu Türklerin hayvancılığı denince, hatıra “yaylacılık” gelmelidir.

Buğday ise Türk ekonomisinin ikinci temelini oluşturur. Bunu hububat şeklinde genişletirsek daha doğru olur. Çünkü buğday ekemeyen ve bulamayanlar, buğdayın yerine, arpa ve darı ekmişlerdir. Arpa ile darının yetişmesi daha kolaydır. Ayrıca bunlar, her iklimde de, yetişebilirler. Ancak Oğuzlar gibi güçlü Türk kesimlerinin, ekonomik imkânları fazla idi. Anadolu’da onlar, buğday yiyorlardı. Bu demektir ki diğer Türklerin mutfakları da, temelde bir olmakla birlikte, toplulukların güçleri bakımından ve kullanılan materyale göre, birbirlerinden ayrılabiliyorlardı.

Yemek Türklerde, sosyal düzeni kuran bir sembol gibiydi. Türk toplulukları, tarih boyunca sosyal bir düzen ve disiplin çerçevesinde gelişmişlerdir. Çünkü Türk toplulukları çevrelerine karşı varlıklarını koruyabilmek için, birer “askeri birlik” (military unit) olarak oluşmuşlardı. Halkın bir araya geldiği yer ise, toylar ve ziyafetlerdi. Hanların veya beylerin, halka yemek yedirme ve ziyafet çekme zorunluluğu vardı. Bu Türk tarihinde, vaz geçilemez bir gelenek olarak kalmaktadır. Halkın, kendisine toy veya ziyafet çekmemiş bir Han ile Beyden, şikayet etme hakkı bile vardır. Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah’ın Türkistan akınında, Türkler, “biz onun bir lokma yemeğini yemedik” diye, Melikşah’tan hem şikayetçi olmuşlar ve hem de bundan dolayı, O’na kırgın durmuşlardı. Türkmenler ile Orta Asya’daki Kazaklarda “sınıf yoktu”. Bununla beraber onlar arasında da, bir üstünlük ve tabakalaşma görülüyordu. Bu da, ziyafetler ile toylarda meydana geliyordu. Türklerin “ülüş” dedikleri törelerine göre, topluluk halindeki yemeklerde, herkes kızartılmış bir koyunun, istediği yerinden yiyemezdi. Herkesin, koyunun neresinden yiyeceği, önceden belli idi. Bu da, atalardan gelen bir mirasla oluyordu. Yani ataların hizmet ve bahadırlık derecesi, topluluk tarafından tanınıyor ve bu yolla devam ettiriliyordu. Tabii olarak torunlar da, kendi hizmet ve bahadırlıkları yolu ile bu ülüş veya pay haklarını, yükseltebiliyorlardı. Kötü bir hareket yapıp, cezalandırılmış olanlar ise, bu ülüş veya pay haklarını kaybediyorlardı. Ziyafet veya toylardaki bu haklarını kaybetmiş olanlar, mer’a ve otlak haklarını da kaybetmiş oluyorlardı. Görülüyor ki Türklerde yemek, yalnızca yenen ve insanların karınlarına girip, onları doyuran bir madde değildi. Yemek topluluk düzeniyle, disiplin ve onurları da kuran, bir vasıta ve sembol oluyordu. Yoksa herkesin atası soylu ve herkes aynı düzeyde idiler. Ancak hizmet ve onurla, insanlar arasında da bir derecelenme oluyordu.

Türk kültür çevresi olarak, Türk mutfağının dünyadaki sınırları: Kuzey Çin, tarih boyunca Türk kültür çevresinin içinde kalmıştır. Bundan dolayı Kuzey Çin’de, ekonomik temel olarak, hayvancılık ile buğday kültürü vardır. Orta ve güney Çin ise, pirinç kültürüne dayanır. Bu nedenledir ki, bir kuzey Çin lokantasında, sığır etinden yapılmış bizim etli yemeklerimiz ile söğüşlerimizi, mantımızı, hatta etli böreklerimizi, bulup yiyebilirsiniz. Orta veya Güney Çin lokantasında ise, bunların hiçbirini bulamazsınız. Böyle derin bir ayrılık, elbette ki bir rastlantı ile olamazdı. Bu, binlerce yıllık bir gelişmenin sonucu idi. Çin’de bir atasözü vardır: “Kuzey Çinliler, köpekten korkarlar. Çünkü köpek pistir ve zarar verebilir. Köpek ise, Güney Çinlilerden korkar; çünkü Güney Çinliler, köpeği yerler. Güney Çinliler ise, Kuzey Çinlilerin et ve hamurla yapılmış mantılarından korkarlar. Çünkü mantı, Güney Çinlilerin karınlarını ağrıtır”. Görülüyor ki her insan topluluğunun, organlarının alıştığı bir yemek türü vardır. Bu türden hiç kimse, kolaylıkla vazgeçemez. Aynı durum, Balkanlar ile Arap memleketlerinde de görülür. Türk devletlerinin varlığını meydana getiren Türk etnik unsurunun, her güzel şeyi, kendilerine bağlı olan milletlerce de benimsenmiş ve yayılmıştır. Meseleyi, böyle basit ve mantık yoluyla incelemek gereklidir.

Yeni maddeler ile sebzelerin Türk mutfağına uydurulması: Türklere sonradan gelmiş sebzelerle, bir dolmanın yapılmasını, bir dürüm veya sucuk yapma tekniği ile değerlendirilmelidir. Almanya’daki ev sahibimiz, lahana dolması yaparken, bunları iple bağlamak zorunda kalırdı. Daha önce Alman mutfağında böyle bir dolma pişirme tekniği yokmuş, İran’da Türk mutfağı yaygındır. çünkü İran’ın büyük bir çoğunluğu Türk'tür. Ancak bu yemeklerin adlarını, Farsçalaştırmışlardır. Tabii olarak dolmanın dışında. Bunun için dolmanın adını, “dulme” diye bırakmışlardır.

Patlıcan, Türklere çok geç çağlarda girmiş bir sebzedir. Türkler, aynı teknikle patlıcanı da pişirmiş ve böylece karnıyarık ile imambayıldı ortaya çıkmıştı. Anadolu’da patlıcanın pişirilmesi ile ilgili birçok sözler, Orta Asya menşelidirler. Mesela “söğürtme” veya “patlıcan söğürtmesi” sözü’ gibi...

Biz burada yalnızca “Türk kültür çevresi” içinde, “Türk mutfağını diğerlerinden ayıran ölçüler ve kıstaslar” (criteriums) üzerinde durabildik. Sütlü ve yoğurtlu yemekler, Türk devletlerini kuran hayvancı ve yaylacı Türklerin, bize miras kalan ata yadigârlarıdır. Etli-Hamurlu yemekler, köylü-yaylacı Türklerin bulup geliştirdikleri, ikinci bir mutfaktır. Ayrı bir lezzeti ve zevki vardır. Nitekim büyük şehirlerimizde de, Anadolu’nun çeşitli yerlerinden, binlerce yıllık pişirme gelenekleriyle gelip yerleşen kebapçı dükkânları, klasik lokantalarımızın sayılarını azaltmış; hatta piyasadan kovar olmuşlardır. Demek ki Anadolu Türk mutfağı, daha yüksek bir medeniyet ve zevkin, bir temsilcisi gibiydi.

Türk Mutfağı Sempozyumu Bildirileri, Kültür ve Turizm Bakanlığı Milli Folklor Araştırma Dairesi Yayınları: 41, Seminer kongre bildirileri dizisi:12, Ankara üniversitesi Basımevi, Ankara, 1982.


lezzetler.com sitesinde bulunan .
Türk Mutfağının Gelişmesi ve Türk Tarihi tarifi, Diğer Konular bölümüne ait bir tariftir.
Türk Mutfağının Gelişmesi ve Türk Tarihi tarifi, 2,023 defa yorumlandı, indirildi ve yazdırıldı.










lezzetler.com
Site Hakkında
Kullanım Kuralları
Üyelik Kuralları
Gizlilik Bildirimi
Hediyeli Üyelik
Alan Adlarımız
Bölümler
Yemek Kitapları
Mütevazı Lezzetler® Yemek Kitabı
Mütevazı Lezzetler® İkramlar
Mütevazı Lezzetler® Kurabiyeler
Mütevazı Lezzetler® Çorbalar
Mütevazı Lezzetler® Pilavlar
Mütevazı Lezzetler® Videoları
Mütevazı Lezzetler® Fotoğrafları
Mütevazı Lezzetler®
Mütevazı Lezzetler® Sertifikaları
Mütevazı Lezzetler® Türkçe
Mütevazı Lezzetler® Azəricə
Mütevazi Lezzetler® English
Mütevazi Lezzetler® Español
Mütevazi Lezzetler® Deutsch
Mütevazi Lezzetler® Français
Mütevazi Lezzetler® Italiane
Скромные Вкусы® Русский
لذيذ المتواضع ®عربية
Video Sunucuları
video.lezzetler.com
video.ml.md
Youtube
Dailymotion
Facebook
İzlesene
Mynet
Sosyal Medya
lezzetler.com facebook uygulaması
lezzetler.com facebook sayfası
lezzetler.com twitter sayfası
Mütevazı Lezzetler® facebook sayfası
Mutevazı Lezzetler® twitter sayfası

izmir escort - alsancak escort