Türk Mutfağında Çorbalar
Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı
Çorba Anadolu’da çoğu kez günün başlangıcıdır. Türk kültüründe kahvaltı, yakın zamana kadar bir tas çorba ile yufka ekmekten ibaretti. Bugün her esnaf lokantasında çorba bulunur.
Çorba, Türk mutfağının nirengi noktasıdır. Bir tas çorba kültürümüzde salt bir yemek olmanın çok ötesinde anlamlar taşır.
Çorba Anadolu’da çoğu kez günün başlangıcıdır. Türk kültüründe kahvaltı, yakın zamana kadar bir tas çorba ile yufka ekmekten ibaretti. Bugün her esnaf lokantasında çorba vardır, günün çorbası öğünün olmazsa olmaz başlangıcıdır. Çorba, her öğün tüketilebilen, her sofrada yer bulabilen bir yemektir.
Osmanlı mutfağında çorba imaretlerin değişmez yemeğiydi; imparatorluk sınırları içinde ihtiyaç sahiplerinden gezginlere herkesin açlığını giderir, herkesin ortak aşı olurdu. Çorba, Yeniçeri Ocağı için ayrı bir öneme sahip olmuştur. Yeniçeri ocaklarında kaynayan çorba kazanı sembolik bir anlam taşırdı. Yeniçeriler isyan niyetlerini bu kazanı devirerek belli ederlerdi. Buna kazan kaldırma denirdi. Ayrıca Topkapı sarayında divan toplantılarından sonra yeniçerilere sunulan çorbanın reddi de aynı anlama gelirdi.
Türk mutfağının çorbaları çok çeşitlidir. Her evin, her lokantanın değişmezi mercimek çorbasından misafirlere layık düğün çorbasına kadar sayısız çeşit mevcuttur. Türk mutfağında çorbalar sade ama lezzetlidir, aynı zamanda son derece sağlıklıdır. Bazen çorba kemik suyu ile yapılır, bu da çorbanın lezzetine apayrı bir derinlik verir. Pek çok çorba mercimek, nohut gibi bakliyatla zenginleşir. Kimi zaman buğday, pirinç, bulgur, şehriye, erişte ilavesiyle adeta tek başına öğün haline gelir. Ferahlatıcı yoğurtlu çorbalar, dünyada başka hiçbir mutfakta bulunmayan özgünlüktedir. Tarhana çorbaları ise apayrı bir kitabın konusu olacak denli çeşitlidir. Tarhana dünyası, buğday ile yoğurdun buluştuğu yöresel tarhanalardan, yaz bereketini kışa taşıyan bol domatesli biberli kıpkızıl rengi ile toz tarhanalara kadar uzanan geniş bir yelpaze sunar.
Türk mutfağı çorbalarının çoğunda son bir sihirli dokunuş vardır. Çoğu kez hiç yağsız pişen çorbalara son anda kuru nane, tarhun gibi otlar veya kırmızıbiber gibi baharatlarla kızdırılmış tereyağı veya sadeyağ eklenir. Bu son dokunuş dumanı tüten çorbaya inanılmaz bir rayiha katar. Konuğa sunulan bir tas çorba, paylaşmanın huzuru, Türk misafirperverliğinin simgesidir.