Tokat Lezzetleri
Anadolujet Magazin
Sulak ve bereketli Niksar-Erbaa ovaları, Kazova ve Artova, çok çeşitli tarım ürünleriyle doludur. Mümbit toprakları, mutedil iklimi ve göç yolları üzerindeki konumu nedeniyle çeşitli milletler yüzyıllar boyunca Tokatı mesken tuttuğundan; son iki yüzyılda Rus zulmünden kaçan Kafkas-Çerkez kavimlerinin, Livane lakaplı Artvinli göçmenlerin, Erzurum ve Kars kökenli muhacirler ile mübadele sonrası Balkanlardan gelenlerin yurdu olduğundan Tokat, bu göçer kavimlerin katkılarıyla rafine bir mutfak kültürüne sahip.
Detaylarıyla emek isteyen birçok yemeğin piştiği Tokat mutfağı; keşkekten bata, toyga çorbasından pehlili pilava, akzambak reçelinden kömeye, pestile, pekmeze ve pelvere uzanan çeşitliliği ve zenginliğiyle ünlüdür.
Eşsiz lezzetlerinin başında Tokat kebabı gelir.
Erbaa yöresinin meşhur Herek (karayaka) kuzu etinin patlıcan, domates, yeşilbiber, patates, sarımsağın özel bir sıralamayla dizilip ve yine özel bir ocakta pişirildiği Tokat kebabı; altına serilen özel kirli pidesi ile servis edilir. Bizden söylemesi, bu lezzeti tatmadan şehirden ayrılmayın. Biz il merkezindeki gezimizi bu güzel yemekle noktaladık. İkinci gün civar ilçelere gitmek, şehrin ünlü hamamlarından
ya da kaplıcalarından birini deneyimlemek niyetindeydik. Ancak tüm bunları bir güne sığdıramayacağımızdan merkeze yakın konumdaki Pazar ilçesine yönelip yol üzerindeki Mahperi Hatun Kervansarayına, ardından Ballıca Mağarası Tabiat Parkına ve Kaz Gölü Kuş Cennetine gitmekle yetindik.
Pontus kralı I. Pharnakesi yenen Sezarın Veni Vidi- Vici: Geldim, gördüm, yendim sözleriyle tarihin en kısa mektubunu yazdığı Zile ile bir zamanlar Danişmentlerin başkenti olan Niksar da listemizdeydi ama bu uzak noktalara vaktimiz yetmedi. Böylece bir sonraki ziyaretimizin de rotası şimdiden belli oldu; Zile, Niksar, Sulusaray Kaplıcaları, belki bir yayla ya da bağ gezintisinin hayaliyle Tokata veda ediyoruz.