Ramazan bayramının diğer ismi malum; şeker bayramı. Geleneklerimizde, büyüklerin ellerini öpmeye küçükler şekerlerle gitmez mi; eve gelen küçüklere şeker ikram edilmez mi? Halbuki şekerin bizim hayatımıza girişi çok da eski değil. Arap gezgini ibn-i Batuta, seyahatnamesinde şunu anlatıyor: Kırım Türkleri arasında iken, bir akşam sultana helva hazırlanarak sunulmuş. Hayatında ilk defa helva gören sultan, nezaketen tatmasına rağmen o kadar çok beğenmiş ki, askerlerine tez zamanda aynısının yapılmasını buyurmuş! Yine tarihi kayıtlara göre Büyük iskender'in fetihleri sırasında Hindistan'a kadar uzanan Yunanlılar, orada şekerle tanışmışlar. Ortaçağ Avrupa'sında "Hint tuzu" diye de anılan şekerin, bölgesellikten çıkarak ticari bir meta olarak bütün dünyaya yayılması da Araplarla olmuş. Şekeri Avrupa'ya Müslümanlarla savaşan Haçlılar taşımış. Bize gelişi geç de olsa erken de olsa, mutfağımıza girişiyle birlikte sağlam ve değişmez yerini almış.
|