Osmanlı'da Ramazan Bayramı Gelenekleri
THY Skylife
Osmanlı, bayramlaşmaya çok önem verirdi. Küsler barıştırılır, ihtiyaç sahiplerine yardım yollanır, aile büyükleri ziyaret edilirdi. Sofralar ise özenle hazırlanan yemeklerle taçlanırdı.
Osmanlı döneminde hazırlıklarına üç ayların gelmesiyle başlanan ramazan ayı, bayram yaklaştıkça daha bir coşkuyla devam ederdi. Sarayda, halk arasında ve ekâbir konaklarında herkesin kendi gücünün yettiğince yaptığı özel hazırlıklarla bayram karşılanırdı.
Şüphesiz ki kutlamaların en görkemlisi padişahların bayramlaşma merasiminde, Topkapı Sarayı'nda yaşanırdı. Bayramlık kıyafetlerini giyen padişah, sabah namazını Hırka-i Saadet'te, Enderun öğrencileriyle kılar ve ilk onlarla bayramlaşırdı. Bayram için top atışları yapıldıktan sonra Ayasofya'da ya da Sultanahmet Camii'nde bayram namazı kılmak için bayram alayı hazırlığı başlardı. Namazın ardından saraya dönen padişah önce Valide Sultan'ın elini öperdi. Osmanlıyı ziyaret eden birçok yabancı seyyah ve diplomatın notlarında bayram günü küslerin barışma geleneğinden övgü ile bahsedilir. Bayramın birinci günü mutlaka aile büyükleri ziyaret edilir, sonrasında diğer akrabalara ve dostlara gidilirdi. Kadınlar arasındaki bayramlaşma merasimi ise bir hafta devam ederdi.
Osmanlıda bayramlarda hediye alıp verme kültürü vardı. Kumaş ya da dikilmiş elbise hediye etmek âdettendi. Özellikle konak sahipleri kendileri tarafından evlendirilen kişilere birer takım elbise ve iç giysi hazırlayıp bohçalarla bayramdan önce gönderirdi. Bayramlar aile fertlerinin, aile büyükleri etrafında toplanma vaktidir. Aile büyükleri bu ziyaretleri, güzel bir bayram sofrası etrafında ziyafete dönüştürür.