|
Kalkanoğlu Pilavı (Trabzon) |
|
gulsimsir
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 13.01.2006
Mesajlar: 180
|
Kısa URL: https://ml.md/lc840
Gönderme Tarihi: 15.Oca.2006
4,678 defa indirildi / yazdırıldı
|
1 kg. pirinç
2 litre su
1 kaşık salça
Yeterince et
250 gr. tereyağı
Kemik suyu
Tuz
Bir tencereye kemik suyu koyulur. Tuzu ve salçası (domates) ilave edilerek iyice kaynatılır. Diğer tarafta ölçülü pirinç duru su çıkana kadar yıkanır ve beklemeye bırakılır. Pilav etli veya tavuklu olacaksa bunlar pişirilir. Su fokur fokur kaynayınca pirinci dökülür, karıştırılır. Bu aşamada ateş oldukça kuvvetli olmalıdır. Pirinç karıştırıldıktan sonra, ateşin altı kısılarak yavaş yavaş pişmesi sağlanır. Suyunu çeken pirinç ateşte bekletilerek üzerine et veya kaburga konulur. Diğer taraftan eritilmiş kızgın tereyağı pilavın üzerine dökülür.
Not: Kalkanoğlu Pilavcısı; 1853te Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Osmanlı ordusu Trabzon limanı sebebiyle Trabzonda toplanır ve buradan Kars, Ardahan, Ağrı, Batum ve Kafkasyadaki cephelerin ihtiyaçları sağlanırdı. Bu dönemde ordunun en çok sıkıntısını çektiği iki şey yiyecek ve giyecekti. Cephede askere her gün pilav, hoşaf ve ekmek verilebiliyordu. Trabzon valisi Osman Efendi bu durumu görünce Padişah Hazretlerinden bir pilavcıbaşı istedi. Saray da Kalkanoğlu lakaplı Pilavcıbaşı Süleyman Ağayı Trabzona gönderdi. Trabzonda toplanan ve cepheye giden askere devamlı pilav yapan Kalkanoğlu Süleyman Ağanın pilavını çok beğenen Vali Osman Bey bu pilavdan ümmetim de yemeli deyince Pazarkapı mevkiinde halka pilav dağıtmak için bir aşevi açıldı. Vali Beyin daha adil dağıtılması için tartın dediği pilav, o gün bugündür tartılarak satılmaktadır.
|
Kalkanoğlu Pilavı (Trabzon) |
|
kestane şekeri
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 03.11.2020
Mesajlar: 45 Şehir: Bursa |
Kısa URL: https://ml.md/lc153925
Gönderme Tarihi: 05.Kas.2020
351 defa indirildi / yazdırıldı
|
https://karadeniz.gov.tr
1853 Osmanlı-Rus Savaşında, Osmanlı ordusu Trabzon?da toplanır ve ordu burada ikmal eder. O zamanki şartlarda yiyecek olarak askere her gün ancak pilav, hoşaf ve ekmek verilebiliyor. Bu durumu gören o zamanki Trabzon Valisi Osman Efendi, askerler için çok iyi bir pilavcı getirtilmesini istemiş. Bu çağrı üzerine Kalkanoğlu lakaplı Süleyman Ağa Trabzon?a gelir. Süleyman Ağa?nın pilavını çok beğenen Vali Osman Bey?in, ?Bu pilavdan ümmetim de yemeli? demesi üzerine Pazarkapı mevkiinde halka pilav dağıtmak için bir aşevi açılır. Halka bedava pilav-hoşaf dağıtılır. Vali bir gün aşevini ziyaret eder ve dağıtım sistemini beğenmez. Pilavı herkese eşit miktarda vermek için terazi ile tartarak verilmesini ister. O günden itibaren pilav terazi ile tartılarak verilir. 1854 Kırım Harbinin sona ermesinden sonra Süleyman Ağa, halkın ısrarı üzerine bölgeden ayrılmaz ve aynı mevkide Kalkanoğlu Pilavı adı altında bu defa profesyonel olarak pilav yapıp satmaya devam eder.
İlk dükkân 15 metrekare imiş ve tek bir mermer masa varmış. Süleyman Ağa 1885?de ölünce oğlu Hafız Ahmet Kalkanoğlu (1872-1945) baba mesleğini sürdürmüş ve ondan sonra da onun oğlu Hacı Hüseyin Kalkanoğlu (1915-1977) görevi devralmış. Halen lokantayı işleten Taner Kalkanoğlu dördüncü kuşak ve 1974?den beri işin içinde. Beşinci kuşak Ali ve Arda Kalkanoğlu babalarıyla birlikte çalışıyorlar.
Pilav yapımında kemik suyu kullanılıyor. Kalkanoğlu Pilavcısı?nda pilav hala tartıyla satılıyor. Pilavın yanında verilen kayısı hoşafı da ilk kurulduğu günden beri Erzincan?ın güneşte kurutulmuş ekşi kayısısından yapılıyor.
Fotoğraf "OlurMuOlur" tarafından gönderildi. 29.04.2021
|
|