İtalyan Mutfağı
Nergis Kılıç
İtalyan Mutfağı, kendini dünyaya pazarlamak konusundaki en usta mutfaklardan biridir. En klâsik örneklerini çağımızın fast-food kültürüyle bütünleştirerek her yerde karşımıza çıkmaktadır. Pizza, makarna bu konuda ilk akla gelenlerdir. Tarihsel geçmiş incelendiğinde, pizza ve makarnanın bile İtalyan Mutfağının öz ürünleri olduğu şüphelidir. Büyük olasılıkla bu yiyecekleri yapmayı doğu kültürlerinden öğrenmişlerdir.
Tipik Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü İtalyada buğday, üzüm, zeytin, zeytinyağı, mısır, pirinç, ayçiçeği, portakal, limon, mandalina gibi bitkisel ürünler bolca üretilir. Zeytinyağı, şarap ve peynir İtalyan mutfak geleneğiyle özdeşleşmiş ve her zaman ülkenin en önemli ürünleri arasında yer almıştır.
Hemen her yerinde zeytin ağaçlarına rastlanabilen İtalya, zeytin ve zeytinyağı üretiminde dünyanın önde gelen ülkelerindendir. Farklı iklim ve toprak çeşitliliği, farklı zeytinyağı türlerinin ortaya çıkmasına da olanak tanımış ve zeytinyağı tüketimi konusunda tercihe dayalı zengin bir kültür meydana gelmiştir.
Akdeniz etrafındaki çoğu ülkede olduğu gibi İtalyada da peynir üretimi binlerce yıllık geçmişe sahiptir ve köklü bir gelenek halini almıştır.
Bugün İtalyada 400den fazla peynir çeşidi olduğu sanılmaktadır. Bunlardan parmesan ve mozarella peynirleri, Türk Mutfağında da tanınmakta ve tüketilmektedir. İtalyan tatlılarında bile sıkça peynire rastlamak mümkündür.
İtalyancada tavla beni anlamına gelen ünlü tiramisu tatlısı; kedidili bisküvi, kahve ve mascarpone peyniri kullanılarak yapılır.
Yaşama zevkinin ön planda olduğu İtalyan Kültüründe, yeme-içme alışkanlıkları da hayattan zevk almaya yöneliktir. Bu durum yemeğin hazırlanmasına bile yansır, sofra hazırlamak bir tür tören şeklini alır. İtalyanlar, bir toplumun yemeiçme alışkanlıklarının o toplumun asıl kimliğini yansıttığını çok erken fark etmişlerdir. Toplumun yemek kültürünün değişmesiyle pek çok başka şeyin de değişebileceği, ulusal benlikten bir şeyler yitirileceği İtalyanlar tarafından da anlaşılmıştır. Bu nedenle fast food hareketine karşı slow food hareketini başlatmışlardır. Yavaş ve sakin beslenme olarak tarif edebileceğimiz bu hareketle, Amerikan tarzı sağlıksız beslenmenin önüne geçilmesi, yerel yemeklerin ön plana çıkarılması, unutulan geleneklerin hatırlanması ve kaybolmakta olan kültürün geri kazanılması amaçlanmıştır. İtalyanların bu konuda başarısız olduğu da söylenemez.