Kısa URL: https://ml.md/lc155765
Gönderme Tarihi: 29.Oca.2021
245 defa indirildi / yazdırıldı
Melceü't - Tabbahin (Mehmed Kâmil 1844)
Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınları
Mikdâr-ı vâfî şekeri kestirip suluca tepsiye vaz birle kaynar iken içine bir varak güllaç koyup kaşık tersi ile ezeler.
Bu usul üzre tamam kaç güllaç kabul eder ise alıştırıp koyuldukta ateşten indirip üzerine gül suyu serpip terk oluna.
Soğudukta üzerine kabuğu çıkmış badem veyahut şam fıstığı dizip ekl buyrula.
Kısa URL: https://ml.md/lc86908
Gönderme Tarihi: 18.Şub.2013
2,414 defa indirildi / yazdırıldı
İnci Beşoğul
17. yy Osmanlı mutfağından
Evvelâ şekeri şerbet yapılır. Sıcak olarak bekletilir. Ondan sonra bir kenarlı tepsi yahut yumurta tavasını sehpa üzerine koyarak ateş üzerine oturtulur. Tepsi içine hazırlanan bu şerbetten bir kepçe koyup kaynamaya başlayınca bir tane güllâcı şerbet üstüne yayıp kaşık ile bastırılır. Islanınca karıştırmaya başlanır. Bu hallolunca bir güllâç dahi konup karıştırılır. Tamam palüde kıvamına gelince yine hazırlanan şerbetten bir kepçe konur ve yine güllaçtan ilâve edilir. Hallolunca yine koyup karıştırılır. Palûde (pelte) kıvamına gelince, yine şerbetten bir kepçe koyulur. Tekrar güllaç konur. Hepsi tamam olunca yine şerbetten ve güllâçtan koyup pelte kıvamında hallederek tepsi dolunca, ateşten tepsi indirilecek. Üzerine bir fincan gülab konup karıştırılıp, bir yerde bekletilecek. Soğuyunca kabuğu temizlenmiş şamfıstığı yahut bademle süslenir.
Not: "Eğer bir-iki çekirdek misk gülabı ile halledüp konulsa dahi âlâ olup râyihası tayyip olur. Velâkin şerbeti âdetten ziyade tatsızca ola. Zira tabh olunciye dek, rutubeti uçup tamam nisâbını bulup itidale gele."