Göç ve Yemek
Mehmet Sarıoğlan - Gülhan Yalın
İnsanın doğası gereği
yemek yeme içgüdüsel bir gerekliliktir.
Bireylerin beslenme davranışları yaşamanın ötesinde kültürel bir semboldür. Göçler öncesindeki beslenme alışkanlıkları, yaşadıkları bölgelerdeki değişikleri ortaya çıkarmıştır. Her bölge coğrafi özelliklerine bağlı olarak bir gastronomi haritası çizebilmektedir.
Fakat insanların değişen hayat görüşüne bağlı olarak birçok alışkanlık gibi beslenme alışkanlığı da değişim göstermektedir. Bu sebeptendir ki çocukluk döneminden itibaren bilindik tatlar ve yöresel
yemeklerimiz unutulmaya yüz tutmaya başlar.
Dünya üzerinde değişiklik gösteren mutfak kültürü özellikle 1989 Büyük Göç’ e kadar birçok mutfakta olduğu gibi Bulgaristan Türklerinin mutfak kültürünü de etkisi altına almıştır.
İnsanlar sürekli yaşadıkları yerlerden, bir takım faktörlerden ekonomik, kültürel gibi sebeplerden dolayı başka coğrafyalarda yaşamaları göç kavramı ile açıklanmaktadır.
Göçün önemli kültürel sonuçları arasında gidilen coğrafyaya farklı
yemek içme davranışları
kazandırması olmaktadır. Göç ve
yemek ilişkisi literatürde oldukça fazla incelenmiştir.
Avustralya ya ticaret, iş, ekonomik, barınma sebeplerinden dolayı göç eden insanların yeme içme kültürüyle yerli halkın karşılıklı etkileşimi sayesinde mutfak kültürünün oluştuğunu belirtmişlerdir. oluştuğunu belirtmişlerdir.
Möhring (2008) bir çalışmasında, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra özellikle Batı Almanya’ya göç eden Çin, İtalyan, Yunan ve Yugaslav, halklarının 1960’larda etnik restoranları kurmuş ve bu restoranların 1980’lerde popüler hale gelerek Almanya mutfağını etkilediğini ifade etmiştir.
Lane (2010), yapmış olduğu çalışmada Am
erika’da bulunan Michelin Yıldızlı Restoranların nasıl ortaya çıktığını araştırmış ve sonucunda İngiltere’den göç eden aşçıların oldukça fazla rolü olduğunu belirtmiştir.
Türk mutfak kültüründe ki değişimlerde de göçün etkileri açıkça görülmektedir. Orta Asya’dan Anadolu topraklarına göç eden halk beraberinde tarhana, kurutulmuş et ve
yoğurt gibi
yemekleri getirirken, Akdeniz’e yapılan göç esnasında ise sebzeler ve meyveler, Mezopotamya’daki göç durumunda ise tahıl ürünlerini Türk mutfak kültüründe görmek mümkündür.
Türk mutfağı tarihsel süreç içerisinde değişime uğramasında gibi göçlerin de yarattığı etki yadsınamaz bir gerçektir. Türk mutfak kültürü Kuzey Çin’de Balkan ülkelerine kadar kültürlerarası etkileşim ve farklı
yemeklerin zenginleştirilmesi ile mey
dana gelmiştir.
Türkler, göç ettikleri coğrafyalardan kendilerine aldıkları çeşitli besin kültürünü Balkanlara da getirmiş, Balkan Yemek Kültürünün oluşumuna oldukça katkı sağlamıştır. Dolayısıyla Balkan ülkelerinde Türk mutfak kültürü giderek çoğalmaya devam etmiştir.