Finlandiya Mutfağı
Finlandiya'nın hemen hemen yarısı kuzey kutup dairesinin içinde kaldığı için altı ay gece, altı ay da gündüz yaşanmaktadır. Finlandiya halkının karanlık nedeniyle içine kapanık ve melankolik bir yapıya sahip olduğu ve bundan dolayı alkollü içki tüketiminin fazla olduğu belirtilmektedir.
Finlandiya diğer İskandinav ülkelerine benzer bir mutfak kültürüne sahiptir. Ülkenin batı kısmı İsveç'ten, İskandinavya'dan ve Avrupa'nın geri kalanından etkilenmiştir. Doğu kısmı ise Rus etkisi altındadır).
Finlandiya'nın ormanlarla kaplı olmasına bağlı olarak tarım olanakları kısıtlıdır. Güneyde bir miktar buğday, çavdar, şeker pancarı gibi bitkiler ile kiraz, armut ve erik gibi meyveler yetişmektedir. Buna rağmen sebze ve meyve tüketimi küçümsenmeyecek miktarlardadır. Hayvancılık çok gelişmiştir ve buna bağlı olarak süt, yoğurt, peynir ve yumurta tüketimi oldukça fazladır. Aşırı yağ tüketiminden, özelikle hayvansal yağlardan kaçındıkları için sütün yağı alınmaktadır. Finlandiya'da piyasada değişik yağ oranlarına sahip en az on çeşit süt bulmak mümkündür. Finlandiya ayrıca dünyada en çok kahve tüketilen ülke olarak da bilinmektedir.
Finlandiya'da bol miktarda balık vardır. Bunlardan en ünlüsü ve en değerlisi hiç kuşkusuz somon balığıdır. Finlandiya'nın en kuzeyinde, Norveç sınırına yakın Lapland'daki Teno Nehri'nin somon balığı ayrı bir üne sahiptir. Yazları sauna sonrasında kömürde pişmiş sosisler tüketilir. Bir saunadan veya gölde yüzmeden sonra bu sosis lüks bir yemektir. Noel zamanı Fin usulü pişmiş jambon ve pirinçten yapılma bir tür bulamaç olan muhallebi tüketilir. Bu muhallebi kuru üzümden yapılan bir çorba ile yenilir.
Yemekler genelde haşlama olarak hazırlanır. Topraktaki iyot yetersizliğine bağlı olarak gelişen basit guatr hastalığını önlemek için bazı besinler zenginleştirilir. Örneğin buğday unu demir, hazır meyve suları ise A ve C vitamini yönünden takviye edilmektedir.
Fin yemekleri komşuları ve ilişkili olduğu milletlerle yakındır. İsveçlilerin Finlere benzer şekilde bezelye çorbası içtikleri; Almanlar'ın da “sauerkraut”u (lahana) bildikleri; İskoçların yulaf bulamacı yaptıkları; ABD'de yassı kadayıfları; Türkiye'de dolmaları yapıldığı; Rusya'nın mantarlarının, börek ve hamur işlerinin benzerlik taşıdığını söylemek mümkündür.