Balık
THY Skylife
Sümerlerde, Hint mitolojisinde ve semavi dinlerde balık sıklıkla değinilen bir kavram olagelmiştir. Bereketli toprakları dışında üç tarafının denizle çevrili olması Türkiyeyi deniz ürünleri açısından farklı kılar. Bizans mutfağının başyemeği olan balık ve diğer deniz ürünleri zamanla Osmanlı saray mutfağına girdi. Fatih Sultan Mehmetin özel ilgisi haricinde 15. ve 16.yüzyılda pek fazla balık yemeği yoktu. Ancak 17.yüzyıl saray yemeklerine baktığımızda balık dolmaları, çorbaları, tavaları göze çarpmakta. 18. ve 19.yüzyılda ise saray mutfaklarında balığın her türlüsü ve her çeşidi sofraları süslemekteydi.
Balık büyükten küçüğe vücudumuza A, B ve D vitaminlerinin yanı sıra koruyucu yağlar, fosfor, demir ve iyot olarak yarar sağlar. Kolestrol oranı son derece düşük olan balık yemeyi alışkanlık haline getirmek iyi beslenmenin gereklerinden. Kalp rahatsızlığı olanların tavuk ve kırmızı et yerine balıketi tüketmelerinin daha yararlı olduğu bilinir. Balık içinde bulunduğumuz ekim ayında bollaşır. Yazın Karadenizde beslenen balıklar suların soğumasıyla beraber Marmaraya akın etmeye başlar. Bu akın esnasına levrek balığı da yağlanmış ve bollaşmış olarak tezgâhları doldurur. İrileştikçe lezzeti ve fiyatı artan levreğin balığı ızgara ve fırında pişirme teknikleri başta olmak üzere farklı pişirme teknikleri bulunur.