Antakya Boraniye Yemekleri
Anadolu yemek kültürünün her yemek için ayn ayn bir makale oluşturabilecek değere sahip olduğunun farkına bir an önce varmamız, mutfak değerimizi önce kendimize tanıtmamız, ondan sonra da dünyaya açılmanın zamanı gelmiştir. Bu değerlerin bir çoğu Antakya mutfağında saklı. Geçmişin kültür mozaiğini kendine has bir şekilde günümüze kadar taşıyan ender mutfaklardan ... Bir 1. yüzyıl yemeği olan "Borani", adını Abbasilerin ünlü hükümdan ve halifesi Harun-ul Reşid'in gelini, Abbasilerin 7. halifesi Memun'un eşinden almaktadır. Kendisinin çok yetenekli olduğu belirtilir. Yaşamı boyunca çok güzel yemek pişirdiği ve marifetli olduğundan ismi bugüne kadar taşınıp gelmiştir.
Borani isminin kısaltılmışı "Buran" olarak geçmektedir. Buran, Memun'la evlenirken çeyiz olarak yeşil ipek bir halı getirmiş, bu halının özelliği de üzerinin incilerle bezenmiş olmasıydı. Yine bir rivayete göre ana düğün yemeği bu halıya atfen ıspanak pirinçle pişirilmiş. Ispanak yeşil halıyı, pirinç de incileri temsil etmiş. Antakya mutfağında ıspanak, pirinç ve etten oluşan bir yemek olan ısbang-i hala yapılan bir yemek türü. Ancak Borani yemeklerinin tanıtılması ve yeryüzünde dolaşımını yazarken karşımıza patlıcan çıkmaktadır; Patlıcan 9. yüzyılda Hindistan'dan gelmiş bir sebze. ürjinal adı Badhijan olan ve bu yüzyılda popüler olmayan bu sebze için şöyle bir hikaye var:
Buran'ın pişirdiği patlıcan hakkında ne düşünürsün diye bedeviye sorulunca bedevi de "Hz. İsa'nın annesi Meryem ayıklasa, Hz. İbrahim'in karısı sara pişirse, Hz. Muhammed'in kızı Fatıma servis yapsa, bırakın yemeği tadına bakmam."
10. yüzyılda yazılan yemek kitabında verilen reçetelerin yüzde ikisi patlıcanla pişirilirken, 13. yüzyılda yazılan kitaplarda bu oran yüzde sekize çıkmış. Orta çağda yazılan yemek kitabında "patlıcan boraniyesi" yer almaktadır. Bu tarife baktığımız da et biraz kaynatılır, üzerine soğan ve baharat eklenir. Tuzlanıp kızartılan patlıcanlar etlerin üzerine konularak et suyu ilavesi ile pişirilir. Patlıcan boraniyesi, Antakya ve Osmanlı mutfağındaki musakka yemeği ile örtüşmektedir. Yine bir başka tarif; et kavruluro Soğan baharat eklenir, bir kenara alınır. Közlenen patlıcanlar bir tabağa alınıp üstüne etler konularak servis edilir. Bu yemeği de günümüzde görmek mümkün. Yine Buran'ın verdiği bir yemek reçetesinde; patlıcan kızartılır, içi boşaltılır. Baharatla karıştırılan kıyma içine doldurulur. Bu da günümüzün karnı yarığı.
15.yüzyılda yazılan yemek kitaplarında "buraniyyah" ın bir yemekler kategorisi haline geldiği gözlenir. İç Anadolu'da yoğurtla yapılan yemeklere genelde boraniye adı verilmektedir. Antakya mutfağında borani yemekleri genelde tuzlu yoğurtla yapılan yemekleri kapsamakta ve bu yemekler Kabak boraniyesi, Ispanak boraniyesi, Yeşil soğan boraniyesi, Bakla boraniyesi gibi farklılıklar gösterir. Boraniye yemekleri sadece Anadolu'da ve Antakya mutfağında değil, bir çok mutfakta yer almakta, ancak farklı reçetelerle ... Irak'ta yazılan "Bildiğimiz Yemekler" isimli kitapta "Boroniyyetol gor yemeği", kış kabağı, et, soğan, kişniş ve safran ... Bu reçeteyi Antakya mutfağı kabak boraniyesi olarak yapmış, ancak bir miktar değişikliğe maruz bırakmıştır. Orjinal reçetedeki soğan yerine sarımsak ve tuzlu yoğurdu ekleyerek farklı bir tat elde etmiştir.
Mısır ve Suriye'de borani yemekleri dolmalık kabak, kış kabağı, ıspanak ebegümeci ile yapılırken, İspanya'da, "Al boronia" patlıcanla ve zeytinyağı ile pişirilir. Balkan ülkelerinde borani etsiz ıspanak, domates, kuzu kulağı, ebegümeci ile pişirilmekte ... İran'da yemeğin içine yoğurt girmektedir. Aynı Antakya mutfağında olduğu gibi, Osmanlı mutfağında borani "Boran-i Hassa" olarak isimlendirilmiş. Bu yemek sıcak ve soğuk olarak yenebilen bir yemek olarak tarif edilmiş. Verilen tarif Antakya mutfağında pişen "ıspanak boraniyesi" ile örtüşmektedir.
Borani ile ilgili bu yazı Antakya mutfağının 9. ve 10. yüzyıl yemeklerini, bazılarını hiç değiştirmeden, bazılarını da kendi ağız tadına uydurarak, kendine has bir mutfak yaratabilmenin gururunu yaşamasının yanında, yüzyıllar içinde toplumsal kültür değerlerini mutfakla da yaşatabildiğini göstermiştir.