Terbiyeli bir insanın, sofra başında kendisinden fazla, etrafındakileri düşünmesi gerekir. Fakat bu düşünme, hiçbir zaman başkalarının kusurlarını yüzüne vururcasına, rahatlarını kaçırırcasına yapılmamalıdır; Esasen terbiyeli bir insan yapmakta olduğu her davranışı gösterişten uzak, doğal bir şekilde yapılmamalıdır. Sofraya oturulur oturulmaz sürahilere, şişelere, tuzluklara saldırarak, etrafındakilere su ya da tuz ikramma kalkmak, hiçbir zaman nezaket koşullarıyle bağdaşamaz.
Bu gibi nezaket gösterileri, ilk yemek sofraya geldikten spnra, ancak yanında oturan kimselere yapılabilir. Karşımızdakilere ise; su, tuz ve benzerlerini ikramda bulunmak doğru değildir.
Karşımızdakilere, ancak bir istekleri karşısında, ayağa kalkmadan, istedikleri şeyi uzatabileceğimiz bir yere bırakarak yardım etmekliğimiz doğru olur.
Yanımızda oturan bir kimsenin, peçetesini düşürdüğünü gördüğümüzde, eğilip almak bir nezaket kuralıdır. Fakat bir hizmetçi sizden önce davranmış ise, nezaket göstelerine kalkarak, peçeteyi hizmetçinin elinden almaya yeltenmek de kesinlikle doğru değildir.
|