Şekip Taşpınar Ankara Devlet Tiyatrosu
Şekip Taşpınar'la tanışmamız ilkokul sıralarına dayanır. O zamanlarda da Şekip, düzgün konuşmaya özen gösterir, kelimeleri tersten okur, sözcük oyunları yapardı. O'nunla yıllardır aynı mahallede oturmamıza rağmen tiyatro sanatına gönül verdikten sonra yeniden görüşmeye başladık.
Evet Şekip Taşpınar Ankara Devlet Tiyarosunun önemli isimlerinden. Aktörlüğün tanımını en güzel şekilde tamamlıyor. Bir tiyatrosever olarak Şekip'in Adana DT'den beri gelen bütün turnelerini takip ettim. Gerçekten her rolün hakkını tam anlamıyla veriyor. Kağıt üzerindeki kahramanlar O'nun sayesinde ete kemiğe bürünüyor, can kazanıyor.
Şekip Taşpınar'ın eşi de tiyatro sanatçısı Müge Taşpınar. Aynı meslekte olan evli çiftlerin avantajlarını ve sıkıntılarını yaşıyor Taşpınar çifti.
Eski arkadaşıma şu soruyu sormadım, ilk gördüğümde sormak istiyorum. "Aktör gözüyle mi yoksa yüreğiyle mi ağlar?"
BA Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
ŞT 1969 yılında Ankara'da dünyaya geldim. Tüm öğrenimim Ankara'da bitti. 1994 yılında Hacettepe Üniversitesi devlet konservatuvarı tiyatro oyunculuğu ana sanat Dalı'ndan mezun oldum. Televizyon, sinema ve tiyatro oyuncusu olarak bu tarihten beri calismaktayim. 1999 yılında devlet tiyatrosu ailesine katıldım. Halen Ankara devlet tiyatrosu sanatcisiyim.
BA Tiyatro sanatçısı olma fikri nasıl ortaya çıktı? Sanatçı olmasaydınız hangi işi yapmak isterdiniz?
ŞT Tiyatro sanatciligi fikri komik bir hikayedir. Kısaca söyle anlatayım. Ben orta 2 terk bir vaziyette bir oto boyacısının yanında çalışıyordum. Orada sair-yazar bir müşterimiz vardı. O tiyatrocularla ilgili anılarını anlatırdı. Bu anılar çok hoşuma gitti ve okula dönüp tiyatrocu olmaya karar verdim:-)))
BAşka bir is yapamazmisim yukarıda ki hikayeden anlaşıldığı kadarı ile...
[i]BA Eşinizin de aynı meslekten olmasının avantajları var mı?
ŞT Olmazmı... Bizim en büyük sorunumuz karışık calışma saatleridir. Bunu en iyi bir tiyatrocu anlar..
BA Oynadığınız temsiller içinde konusu yemek olan bir rol oldu mu?
ŞT Hayır olmadı ama sahnede yemek yediğimiz zamanlar olur. Aristophanes'in "
BArış" isimli oyununda mangalda pirzola sahnemiz vardı ve gercekten pisirip yiyorduk.. Seyirciler oyundan sonra ke[i]BApciya koşuyorlarmış...
[i]BA Oyunlarda kullanılan yiyecek maddeleri doğal mı yoksa yapay mı?
ŞT Yapay olduğu da olur ama genellikle gerçektir...
BA Yemek yapmayı biliyor musunuz? Yemek yapmayı kim öğretti?
ŞT Bilirim, ben merakliyim, kendim öğrendim...
BA En çok hangi yemekleri seversiniz?
ŞT Ben biraz etçilim icinde et olan bütün yemekleri severim ama bir turk olarak kurufasulye pilav diyebilirim...
BA Evde yemekleri siz mi yoksa eşiniz mi hazırlar?
ŞT İkimiz de hazırlarız...
BA Ani misafir geldiği zaman pratik yaptığınız ikramlar hangileri?
ŞT Valla bize ani misafir gelmesi zor calışma tempomuz buna uygun değil ancak malzemem varsa çiğ köfte bile yoğururum..
BA Sizden okuyucularımızın kolayca yapabileceği bir tarif rica ediyorum.
ŞT Bir
BAş soğanla az yağlı dana ya da kuzu etini kavururum... Patlicanlari dolma yapacak gibi oyup kızgın yağda çok az çeviririm ve kavurduğum etleri patlıcana doldurup fırın kabına dizerim..üzerine rendelenmis kasar peyniri koyarım.. Salçalı yarım su [i]BArdağı suyu fırın kabına koyup 15 dakika fırınlarım.. Zor değildi değil mi? :-)))
[i]BA Mutfakta yemek yaparken [i]BAşınıza gelen ilginç olaylar oluyor mu? Nelerdir?
ŞT benim elimde ki tava ucarak yere kapaklanabilir.. Sakar değilim ama eşim çok hızlı hareket ettigim için olduğunu söylüyor...
BA Hazır yemek tüketir misiniz? Bunu doğru buluyor musunuz?
ŞT Tüketmemeye çalışıyorum ancak
BAzan haşlanmış nohut, fasulye gibi seyler kullandığımız oluyor...
[i]BA İşiniz gereği çalışma saatleriniz biraz farklı. Bu durum yemek yeme düzeninizi bozuyor mu?
ŞT Bozmaz mı? Hiç bir zaman 10-11 den önce yemek yiyemiyorum...
BA "Sahneye tok çıkılmaz" biliriz, bunun nedeni nedir?
ŞT Birincisi midedeki ağırlık diyaframı sıkıştırır, ikincisi gaz yapar ve konuşurken sürekli geğirme ihtiyacı hissedersiniz desem çok mu açık anlatmış olurum :-))))
BA Yurt dışında bulunduğunuz zamanlarda Türk yemeklerini özlüyor musunuz?
ŞT Sadece yemeklerini mi, insan bu ülkenin her seyini özlüyor...
BA Yemek sizin için ne ifade ediyor?
ŞT Moliere'in cimri adlı oyununda " insan yemek için yaşamamalı, yasamak için yemeli" diye bir laf vardır.. Ben biraz yemek için yasayanlardanim.. Sofradan en son ben kalkarım çünkü ben herseyin tadını alarak yemek yerim... Yemeklerini bes dakikada bitirenlerese aciyarak
BAkarım hiç tat alamadılar diye :-))))
[i]BA Son olarak istik[i]BAle yönelik olarak yapmak istediğiniz neler var?
ŞT Daha oynamak istediğim çok rol var hem tiyatroda hem sinemada.. Yazmak istediklerim var.
BAşarabileceğim kadarını yapmaya çalışıyorum...
[i]BA Çok teşekkür ederim.
ŞT Benimle bu röportajı yaptığın için sana çok teşekkür ediyorum. Bu arada ilkokuldan sınıf arkadasım olduğunu da okuyucularının, takipçilerinin bilmesini isterim...