|
|
Sanatın Gerekliliği |
|
Banu Atabay
Yazar
Kayıt: 26.05.2005
Mesajlar: 1489 Şehir: Beşevler ÇANKAYA |
Kısa URL: https://ml.md/lc23895
Gönderme Tarihi: 17.May.2008
2,619 defa indirildi / yazdırıldı
|
"Sanat için soyunurum." diyen film yıldızı, "Sanat, sanat içindir ne demek?" diyen edebiyat öğretmeni, "Sanat gerçekleri anlamamızı sağlayan yalandır." diyen Pablo Picasso ve bunun gibi günlük hayatta içinde "sanat" geçen pekçok cümle.
Sanat Büyük Larousse ansiklopedisinin tanımıyla; herhangi bir etkinliğin ya da işin yapılmasıyla ilgili yöntemlarin, bilgilerin ve kuralların tümü. Başka bir tarifte bir işi yapmak için gerekli beceri ve yetenek. Pratik kurallarla belirlenmiş zanaatı uygulama. Hasan Nail Canat'a göre " Gülü incitmeden, gül yaprağına şiir yazmak. Ebers'e göre "Sanat bizi Allah'a götüren köprü."
Sanatın tanımını, anlamını kime sorarsanız, herkesten farklı cevap alırsınız. Kişiler tarifleri yaparken daha çok sanatsal düzenlemeleri içeren etkinliklerden söz ederler. Hemen akla gelen edebiyat, tiyatro, sinema, opera, plastik sanatlardır. Yani bireyle sanatçının, sanatını icra ettiği konser, sergi salonları,sahne gibi yerlerde buluşması düşünülür.
Peki gerçekten sanat, belli bir mekanda yapılılan, estetik kaygı taşıyan kuralları harekete geçiren bir etkinlik midir? O zaman hayatı boyunca sadece birkaç kez sinemaya gitmiş ya da bir romanı baştan sona kadar okumamış bir kişi sanatsal faaliyetlerin insan ruhunda yaptığı rötüşten mahrum mu yaşıyor demektir.
Medeniyetlerin başlamasıyla birlikte sanat da başlamıştır. Bunun belli bir kuralı, zorunluluğu olduğu için sanat, uygarlıkla pararlel gitmemiştir. Sanat yaşamsal bir faaliyet olarak hayatın doğal uzantısı durumunda ister istemez ortaya çıkmıştır. Yaşamın her alanında fark edelim ya da etmeyelim sanat vardır. Aslında sanat, hayatta algılanabilen estetik duyarlılığın tümüdür.
Sanat beş duyumuza hitap eden, doğal işleyişin zerafet kazanamasıdır. Etkileyici bir parfüm, lezzetli bir yemek, özenle düzenlenmiş bir bahçe, tebessümle söylenmiş bir söz, ipek ibrişimle dokunmuş bir eşarp insan ruhunda tarif edilemez duygular bıraktığında sanata uzanan kapıları aralar. Bir de altıncı his vardır ki bu da tanımlanamayan estetik duygu ihtiyacıdır.
Ata'nın söylediği "Sanatsız kalmış toplumların hayat damarlarından biri kopmuş demektir" değişi ruhumuzun ihtiyaç duyduğu sanat anlayışını vurgular. Elbette insan hayatını sürdürecek pek çok etken vardır. Bunlardan biri ya da birkaçı eksik olabilir. Ancak farkında olarak veya olmayarak hissetttiğimiz sanat gereksinimi, insan ruhunu cilalayan, düşüncelerini harekete yansıtan önemli bir değerdir.
Sanatı bir tanım, bir faaliyet olarak kurallaştırmak, mevcut olan estetik düşünceleri, hareketleri akademik düzeye taşımak demektir. Zaten toplumda var olan zarif yapı bu şekilde irdelenmiş olur. İnsanın ruhundaki güzelliği bulma çabası belli bir biçim kazanır.
Sanatın insanlık tarihiyle başlamasıyla birlikte hayat daha anlaşılır olmuştur. Örneğin güzel sanatlarla uğraşan bir kişinin elinin, zekasının ve kafasının birlikte çalıştığını söyler, Johnson Ruskin. Sanat, kişinin evreni algılamasını sağlar. Katıldığımız her sanatsal etkinliğin ardından, kişiliğimizin daha farklı boyuta taşındığını hissederiz. Belki 10 yıl önce okuduğumuz bir kitaptan pek birşey hatırlamayız ama üzerimizde bıraktığı etki farkında olmadan konuşmalarımızın, hareketlerimizin bir parçası olmuştur bile. Dinlediğimiz bir melodi yüreğimizin derinliklerinde çiçekli bir bahçe hazırlayabilir.
Sanatın ruhumuzda bıraktığı izler iyiye, doğruya ve tabi ki gerçeğe yöneliktir. Sanattan kalan ruhumuzda hissettiğimiz duyarlılığın günlük yamda davranışa dönüşmesidir. Sanat bir gereksinimdir çünkü sanat hayata dostça bir katkıdır.
Banu Atabay 17.5.2008
|
|
Sanatın Gerekliliği Tarifleri Makaleler
|
|