Kivi
Kivi, Güney-Doğu Asyanın yerli bir bitkisidir. Orman altlarında doğal olarak yetişen bu bitki, kışın yaprağını döken, meyveli asma formunda kuvvetli ve sarılıcı olarak gelişmektedir. Tümü Güney-Doğu Asya orijinli olmak üzere 50 dolayında türü vardır. Meyveleri için üretilen türlerin en kalitelisi Actinidia chinensis türü olup Kivi adıyla bilinmektedir. Yaklaşık bir tavuk yumurtası iriliğinde (80-100 g) ve kabuğu kahverengi tüylerle kaplı olan kivi meyvesi, kaba dış görünümü ile meyve içinin güzelliğini yansıtmamaktadır. Ferahlatıcı ve hoş bir tada sahip olan meyve, taze tüketilebildiği gibi, meyve salataları ve tatlılarda, özellikle yaş pastalarda tüketilmektedir. Yüksek oranda C vitamini içermesi, proteinler ve minerallerce zengin olması nedeniyle sağlık meyvesi de denilmektedir.
Kivi asmaları üçüncü yaştan itibaren meyve vermeye başlarlar. Ekonomik ömrü 20-25 yıldır. Asmalar bölgelere göre değişmekle birlikte nisan başında yapraklanır, mayıs sonunda çiçek açarlar. Hasat ise genellikle ekim sonunda yapılmaktadır. Yapraklar iklim gidişi ve yetiştiği bölgeye bağlı olarak aralıkta dökülürler.
Kivi meyvesinin genel olarak dört şekilde değerlendirilmektedir. Bunlar; dondurulma, konserveleme, suyunu çıkarma, meyve suyu exstraksiyonu ve taze olarak tüketilmedir. Buların yanında gıda sanayiinde, pasta, tatlı ve içki yapımında da kullanılmaktadır.
Kivi meyve bileşimimdeki en önemli ve dikkat çekici unsur: C vitamini içeriğidir. C vitamini, kivi meyvesine değer katan ve aranan bir meyve olmasını sağlayan etmenlerin başında gelmektedir. Meyveye göre değişmekle birlikte, kivi meyvesinin 100 gramında ortalama 100400mg C vitamini bulunur. Meyvede bulunan C vitamini oranı, cevre koşullarına gelişme ve olgunlaşma durumuna, hatta meyvenin bitkide bulunduğu yere göre değişmektedir.
Kivi meyvesinin besin değeri yanında hekimlikte kullanımı da söz konusudur. Çinde yapılan analizlerde, meyve suyunda bulunan bazı maddelerin kansere neden olan faktörleri önlediği ortaya çıkmıştır. Yine bazı tıbbi içeceklerle birlikte alındığında astım hastalığında, nefes açıcı ve öksürük kesici olarak kullanıldığı belirtilmektedir