Kimyon Hakkında
Kimyon, beyaz ve pembemsi renkli çiçekler açan, 40-60 cm boyunda, bir yıllık, otsu bir bitki. Kuzey Afrika, Orta Doğu, batı Çin, Hindistan ve Meksika mutfağında çok kullanılan bir baharattır. Tohumlar tüketim için toz haline getirilir. Kimyonun genel olarak en sık yetiştiği yerler: İran, Özbekistan, Tacikistan, Türkiye, Fas, Mısır, Hindistan, Suriye, Meksika ve Şili. Türkiye'de yetiştiği yerler: Ege ve Karadeniz Bölgesindir ve kültür olarak yetiştirilir. Hindistan'da kimyon jiira olarak, Pakistan/ İran'da ziira olarak, batı Çin'de ziran olarak adlandırılır.
Latincesi Cuminum cyminum olan kimyon, bir yıllık otsu bitkidir, meyveleri için yetiştirilir. Meyveleri baharat olarak kullanılır. Ülkemizde Frenk kimyonu denen, Carum carvi diye bir türü de vardır. Kars bölgesinde bu bitkinin genç dalları çorbalara ve yemeklere koku vermesi için katılır. Kefe kimyonu denen Laser trilobum borkh, ülkemizde yetişen diğer bir kimyon türüdür. Özellikle çam ormanlarının altında yetişir. Olgun meyveleri baharat olarak kullanılır. Toros dağlarının Mersin/Adana kesiminde yetişen türüne sıra ismi verilir. Adana, Tarsus ve Mersin bölgelerinde baharat olarak kullanılır ve satılır. Akdeniz bölgesinde tarih öncesinden beri yetişen bir bitki kimyon. Fas, Mısır ve Suriye'nin yanı sıra Hindistan, Meksika, Kuzey Amerika ve Şili'de yetiştirilir. Sebze, sakatat, et yemekleri ve içeceklerde kullanılır. Spesifik olarak, Fas ve Ortadoğu ülkelerinde tavuk, keçi eti ve uykuluk terbiyesinde kullanılırken, Hindistan'da baharat olarak kullanılır ve sindirimi kolaylaştırmak için çay gibi demlenir.
Kimyonun kullanıldığı Avrupa mutfakları sınırlı. Fransa ve Almanya'da ekmeklerde, Hollanda ve İsveç'te ise bazı peynir türlerinde kullanılıyor. İspanya'da hiç kullanılmıyor. Meksika mutfağının bir numaralı baharatı olma özelliğini koruyor. Yemeklerde önce yağda hafifçe kavrulursa, yağa aromatik tadını verir ve yemeklerin çok daha lezzetli olmasını sağlar. Yemeklerin üstüne çiğnenen kimyon tohumları, sindirime yardımcı olur. Kimyon tohumlarının çayı demlenebilir ve oldukça faydalı bir kimyon çayı elde edilebilir. Günde 6 gram kimyonu asla aşmayın, aksi takdirde sindirim sisteminde tahrişe neden olabilir. Kimyon aynı zamanda bir baharattır, tarçın gibi zayıflatma özelliklerine sahip bir baharattır.
En fazla kimyon kullanan ülke mutfakları arasında Hindistan, Fas ve Mesika geliyor. Ancak, milattan önceki dönemde kimyonu en fazla Yunanlılar ve Romalılar kullanmış. Eski Yunanlıların yemek masalarının üzerinde duran özel kimyon kutuları varmış. Kimyonu o denli bol kullanıyorlarmış ki, cimriliği kimyon kullanımıyla tarif eder olmuşlar. Cimri bir insana, 'kimyon tanesini bölen' anlamına gelen 'kyminopristes' diyorlarmış! Antik Roma döneminde kimyonun, 'hırsın ve paranın' sembolü haline geldiğini de söylemeliyiz. Her şeye hükmeden ve sahip olan Marcus Aurelius'un takma ismi kimyondu. Kral Antonius savurgan insanlara tutumlu olmayı öğretmeye kalkınca bu tutumundan dolayı, 'o da hakaretten nasibini aldı ve kimyonu ikiye yarar' cümlesi onu taklit ve alay eden insanlarca kendisine karşı kullanıldı. Aşağı yukarı aynı yıllarda kimyon, Doğu Akdeniz ülkelerinde ve özellikle de Nil Nehri'nin yukarı kısımlarında yetiştiriliyordu. Bu sırada sindirimi kolaylaştırmasının yanı sıra, ekmek ve et yemeklerine lezzet vermesi için de kullanılırdı. Kimyonun diğer bir görevi ise vergi ödemek için para yerine geçmesiydi. Ayrıca, meşhur hatip Pliny, öğrencilerine konuşma yaparlarken tenlerine soluk, yüzlerine dikkatli ifade verdiği için kimyon yemelerini tavsiye etmiştir. Romalıların her yiyecekle kimyonu özgürce kullandıklarını söyleyebiliriz. Öyle ki 'patina de piris' isimli bir tür armut tatlının içine bile kimyon koymuşlar.