Kayısı
Tarihi kaynaklara göre Türkistan, Orta Asya ve Batı Çin'i içerisine alan çok geniş bir bölgenin kayısının ana vatanı olduğu sanılmaktadır. Günümüzden 5000 yıl gibi çok uzun bir zaman önce kayısı bir bölgede bilinmekte ve tarımı yapılmaktaydı. Büyük İskender'in seferleri sırasında kayısı M.Ö. 4. yy'da Anadolu'ya getirilmiş, yetişmesi için uygun iklim ve toprakları Anadolu'da bulunduğundan Anadolu kayısının ikinci vatanı olmuştur.
Kayısı, coğrafik olarak dünyanın hemen hemen her yerine dağılmış olsa da daha çok Akdeniz'e yakın olan ülkelerde Avrupa, Orta Asya, Amerika ve Afrika kıtalarına yayılmış ve burada yetişme alanları bulmuştur.
Dünya yaş kayısı üretiminde Türkiye birinci sıradadır. Malatya'da üretilen kayısı çeşitlerinin başında Hacıhaliloğlu çeşidi gelir. Malatya'da üretilen kayısının yüzde 90'ına yakını bu çeşitten yapılmaktadır. Son yıllarda Kabaaşı, Soğancı çeşitlerinin de yaygınlaştığı görülmektedir.
Kayısı yüksek miktarda şeker, nişasta, protein, pektin içermektedir. Kayısı minerallerden potasyum ve vitaminlerden B karoten yönünden çok zengindir. A vitamini, vücudu ve organları saran epitel doku ve gözün sağlığı, kemiklerin ve dişlerin gelişimi ile sağlığı, endokrin bezlerinin çalışması için elzemdir.
200-250 gram kayısı diyeti yeteri kadar yağ içeriyorsa günlük A vitamini tüketiminin 3'te 1'ini karşılayabilir. Ayrıca kayısının sodyumca fakir, potasyumca zengin oluşu bazı özel diyetlerin düzenlenmesinde yardımcı olabilir.