İsveç Mutfağı
https://www.lezzetsirri.com
Karakter olarak Avrupa Mutfağı'na yakın olan İsveç Mutfağı genelde balığa dayalı bir mutfaktır. İsveçliler önceleri soğuk iklimlerine karşı dayanıklı olabilmek için çok fazla yağ tüketirlerdi. Ama 50 yıl kadar önce gerek sağlık politikası olarak, gerekse teknolojinin sağladığı kolaylıklarla, derin dondurucular gibi, sebze ve meyveleri uzun süre saklama olasılıkları doğdu ve bu nedenle de yağ tüketimini azalttılar.
Bugünkü İsveç'te balık hala mutfağın temel besin maddesidir. Balık dışında tavuk eti de çok tüketilir. Sığır eti ise az ve pahalı olduğu için fazla tüketilmez.
İsveç'te, okyanusta, Baltık Denizi'nde ve tabii göllerde çok çeşitli balıklar vardır. Bu balıkları İsveçliler günlük olarak haşlama ve kızartma yerler. Salamura ve turşu yaparak hazırladıkları balıkları ise uzun vadeli olarak kullanırlar.
İsveç'te ekmek en çok sabah kahvaltısında tüketilir. Ekmekler tamamen İsveç'e özgü kepekli rafine edilmemiş undan yapılır. Çok ince ve kurudur. Ekmeğin kurumasını sağlamak için, ekmek fırında iki kere pişirilir. Geleneksel olarak daire biçiminde olan bu ekmeklerin ortasında küçük bir delik vardır. Bu ekmekler İsveç'te hala ince borulara geçirilmiş olarak balıkçıların yoğun olduğu kıyı dükkanlarında bulunur. Öğle ve akşam yemeklerinde ekmek yerine genellikle patates yenir. 16. yüzyılda Avrupa'ya gelen patates 18. yüzyılda yani 200 yıl önce İsveç Mutfağı'na girdi ve çok önemli bir besin maddesi haline geldi.
İsveçliler günde 3 öğün yerler. Sabah kahvaltısı İsveçliler için çok önemli değildir. Önemli öğünler öğle ve akşam yemekleridir.
İsveçliler kahvaltıda ekmek, tereyağı, ciğer ezmesi, peynir ve marine edilmiş hareng balığı yerler.
Öğle yemeği evde de dışarıda da yense daima sıcak yemektir. Et veya balık ve sebzeden oluşur. Sebze genellikle patatestir.
Akşam yemeği genellikle, ekmek, peynir, salamura hareng ve salam çeşitlerinden ya da köfte veya herhangi bir et ve patatesten oluşan tek yemektir.
İsveç Mutfağı'nın önemli bir yemeği olan "dolma" Türk Mutfağı'nın bu mutfağa etkisidir. Bu yemeğin sizlere anlatmak istediğim kısa da bir öyküsü var. Hemen hemen 250 yıl önce Ruslarla yaptığı bir savaş sırasında Osmanlılara sığman İsveç Kralı, askerleriyle tam beş yıl Osmanlı topraklarında yaşamış. Bu süre içinde Türk yeme alışkanlığını edinen Kral ve askerleri ülkelerine döndükten sonra da bu alışkanlıklarını devam ettirdikleri için dolma İsveç Mutfağı'na girmiş. Ama İsveç'te üzüm bağları olmadığı için, onlar dolmayı lahanadan ve daha iri olarak yapmışlar.