Ankara'nın başkent oluşunun 86. yılı anısına...
İşbankası İstanbul'a taşındı, Türk Telekom, küçük bankaların hepsi İstanbul'a taşındı. Şimdi de Ziraat Bankası ve daha da vahimi Merkez Bankası İstanbul'a taşınıyor. Vakıfbank ve TRT yıllardır taşınmaya çalışıyor ama bir türlü beceremediler. Dünyanın 218 ülkesi içinde Merkez Bankası Başkentte olmayan başka ülke var mı?
İş sadece bankalarla da kalmıyor;
Anzer balının Başkenti İstanbul,
Kars kazının Başkenti İstanbul,
Demirin, çeliğin, otomotivin Başkenti İstanbul,
Tekstilin, modanın Başenti İstanbul,
Adıyaman çiğköftesinin Başkenti İstanbul,
Sivil havacılığın Başkenti İstanbul,
Gofretin, çikolatanın, bisküvinin, şekerin başkenti İstanbul,
Radyonun, televizyonun, gazetinin Başkenti İstanbul,
Gaziantep baklavasının Başkenti İstanbul.
Işıldak, fırıldak, zırıldak... Aklınıza ne gelirse herşeyin Başkenti İstanbul.
Çankaya Köşkünü ne zaman Tarabya Köşkü yapacaksınız?
Türkiye Büyük Millet Meclisini ne zaman Meclisi Mebusan'a taşıyacaksınız?
1. Ordu karargahını ne zaman Kara Kuvvetleri Komutanlığı yapacaksınız?
Anıtkabir'i de Emirgan sırtlarına taşımak gibi bir planınız var mı?
Türk Hava Yolları, haftada 21 defa Paris'e gider, 21 seferin tamamını istanbul'dan kaldırır. Eğer başka şehirden yurtdışına çıkacaksanız yandınız. Önce İstanbul'a gideceksiniz artık nasıl gidebilirseniz, genelde aktarma uçak tutturamazsınız, otobüsle gidersiniz, saatlerce Atatürk havaalında beklersiniz. Türk Hava Yolları bir yolcu anketi yapalım demez? Hiç değilse bir kaç seferi de başka şehirlerden yapalım demez. Sonra da İstanbul'a 2 havalimanı yetmez, 3. havalimanı yapmak için arazi aramaya başlarlar.
Geçenlerde İstanbul'dan bir vergi dairesi müdürü anlatıyor, "İstanbul'da 300 tane vergi dairesi var, sizde (Ankara'da) 36 tane var, Türkiye vergisinin %60'ını İstanbul ödüyor" dedi. Tek kelime ile cevap verdim; "bu dengeli bir durum mudur?"
Keşke Adıyaman çiğköftesini Adıyaman'da yapıp, Türkiye'ye dağıtsalar da, vergisini Adıyaman Vergi dairesine ödeseler.
Benim cocukluğumda ortaokul coğrafya kitaplarında Ankara ve İstanbul'un nüfusu eşitti. O zamanlar Ankara'nın 22 ilçesi, İstanbul'un 21 ilçesi vardı. O zaman İstanbul 2 milyonluk nüfusuyla yaşanabilir bir şehirdi, o zamanlar 1. köprü bile yoktu. Şimdi 3. köprüyü yapacaklarmış, bu köprü de İstanbul'un nüfusunu en az 5 milyon daha arttıracak. Orman alanları talan edilecek, önce yol yapacaklar, sonra yol kenarlarını imara açacaklar.
Önceleri her fırsatta İstanbul'u büyük göstermeye çalıştılar, daha sonra da büyütmek için ellerinden geleni yaptılar;
Son 15 yılda İstanbul Belediyesine bütçeden ayrılan pay 200 milyar dolar, aynı dönem Ankara'ya ayrılan pay onun onda biri.
İstanbul'un nüfus çoğunluğu vardır ama, bir Ankara kadar, İzmir, Antalya, Bursa, Eskişehir kadar elit çoğunluğu yoktur. Malesef, İstanbul'da kime "nerelisin?" diye sorsanız İstanbul'luyum demez, 10 sene önce çıktığı memleketini söyler. Kendini İstanbul'lu görmez, şehrine sahip çıkmaz.
Jack Chirac Paris Belediye başkan adayı olduğu zaman "Paris'e bir tek çivi dahi çakmayacağım" sözünü vermişti. Belediyelerin görevi belediye hizmetlerini sürdürmek olmalıdır, şehirleri büyütmek değil.
Yüklü parayla sokağa çıkmak zorunda olan bir adam bile parasını ceplerine dağıtır ki, bir cepciye çarpılırsa diğer ceptekileri kurtarabilsin. Siz Türkiye nufusunun 7 de birini dar bir bölgeye yığarsanız, Türkiye'nin sermayesini de aynı bölgede toplarsanız, çok tehlikeli bir iş yapmış olursunuz. Ciddi bir doğal afet olursa, ya da çılgının biri bir atam bombası atarsa ne olur? Türkiye biter. Peki ya boşalan şehirler? teröriste, kaçakçıya, hırsıza, uğursuza, derebeyine yataklık eder.
Dünyanın 3. süper gücü Almanya'nın nüfusu 82 milyon. Almanya'nın 1,5 milyondan büyük kenti yok (Berlin hariç o da birleştiği için 3.2 milyon). Nüfusu bütün ülkeye homojen bir şekilde yaymışlar. Her şehir bir özelliği ile anılır olmuş. Kimi şehir, otomotivin başkenti, kimi şehir, modanın başkenti, kimi şehir kültür ve sanatın başkenti, kimisi mobilyanın, ormancılığın. Bütün özellikleri bir şehirde toplamamışlar.
Ben sinsi bir oyunla bilerek ve isteyerek İstanbul'un büyütüldüğüne inanıyorum. Hedef gelecek 10-15 yıl içinde İstanbul'un nüfusunu 25 milyon yapmakmış. İstanbul'u güçlendirerek Türkiye'yi zayıflatıyorlar. Boşalan toprakları, Büyük İsrail'e, Ermenistan'a, Kürdistan'a hazırlıyorlar.
Ve son olarak; İstanbul sürekli büyürken, gerçek İstanbul, yani Eminönü ilçesi tamamen boşaltıldı, o bölgede yaşayan bir tek aile kalmadı. Acaba orayı da Roma'nın ortasındaki Vatikan gibi, bir ada devleti olarak Bizans'ı mı? kuracaklar.
13.Ekim.2009
|