Demir
hindi
https://www.milliyet.com.tr
Osmanlı döneminden bugüne sofraları süsleyen şerbet,
bakla görünümlü demir
hindi meyvesinin yanı sıra
zencefil, zerdeçal, havlıcan, tarçın, rezene, nar çiçeği, karanfil, yenibahar ve kebabiye gibi doğal bitki karışımıyla elde ediliyor.
Özellikle ramazan ayında susuzluğu azaltmasına ve kabızlığın giderilmesine yardımcı olan demir
hindi şerbeti, bağışıklık sisteminin güçlenmesine de katkı sağlıyor.
Ramazan ayında susuzluğun artmasıyla vücudu
muzun direncinde zayıflama mey
dana gelir. Bağışıklığımızı artırmak ve ramazan ayında da susuzluğu
muzu azaltmak için biz geçmişimize döneceğiz.
Osmanlı saray mutfağında 1800'lü yıllarından önce çay ve günümüzde tükettiğimiz meşrubatlar yoktu. Saray mutfağında yazın meyveler kurutulur, kışın da şerbeti yapılırdı.
Demir
hindi şerbeti, içerisindeki baharatlarla birlikte oruç tutanlarda kabızlığı giderir, sindirim sistemine yardımcı olur, hazımsızlık sorunu
muzu tedavi eder ve en önemlisi bağışıklığımız güçlenmesine katkı sağlar.
Şerbetimizin içerisinde bulunan ana madde olarak demir
hindi,
zencefil, zerdeçal, havlıcan, tarçın, rezene, nar çiçeği, karanfil, yenibahar, kebabiye ve birçok baharat çeşitleriyle vücudu
muza direnç
kazandırıyor. Demir
hindi dediğimiz kabuklu yer fıstığına benzer bir meyvedir. Güvendiğimiz aktarlardan kolaylıkla alabileceğimiz bu ürünleri yaklaşık 3 litre suda 1 saat kaynatarak balla tatlandırarak şerbetimizi yapabiliriz.
İftarda 1 su bardağı, sahurda 1 su bardağı içilen demir
hindi şerbeti tüm gün bizi rahatlatır. Tabii bu sadece ramazan ayında tüketilir, diye bir şey söz konusu değil. Normal günde de tükettiğimiz zaman bize artısı olacaktır. Yazın sıcaklarda soğuk, kışın soğuklarda ise sıcak içecek olarak tüketebiliriz.