Keçecizade Fuat Paşa, hariciye nazırı iken gittiği Avrupa'Öaki bir yemek ziyafetinde çeşitli ülkelerin, vezir, sefir ve devlet erkânlyla sohpet ederken, içlerinden şımarık, atak ve özellikle Türkler'i küçümsemek isteyen biri, hiçbir münasebet yokken:
—Efendim, demiş. Osmanlı ülkesine gittiğimde, onların ortaya koydukları bir kapdan,, herkesin tabaklarına ayırmadan yediklerini gördüm...
Fuat Paşa, bu sözlerdeki küçültücü anlamı hemen sezmiş. Aradan bir süre geçmiş, sonra o da:
—Ben de bir anımı belirtmek isterim. Küçüklüğümde sık sık dedemin çiftliğine giderdim. Akşam olup da koyun sürüleri gelince, hepsi sessiz, sakin yemlikteki yemlerini güzel güzel yer, sularını da itişip kakışmadan büyük yalakdan içer, çekilirlerdi... Ama gelgelelim, köpeklere yemekler) bir kapdan verilince, birbirleriyle dalaşır, kavga eder, bir türlü sessizce yiyemezlerdi... Onun için çobanlar, her bir köpeğin yemeğini ayrı ayrı kaplara bölerek vermek zorunda kalırdı! diye anlatmış. Kimseden ses çıkmamış.
|