BİR İÇİM SICAKLIK SALEP
THY Skylife
Soğuk kış günlerinin gelmesiyle birlikte pastane ve muhallebicilerde dondurmanın yerini salep (sahlep) aldı. Bacalarından duman saçıp, martıları peşine takarak Avrupa ile Asya yakası arasında gün boyunca mekik dokuyan Boğaz vapurlarında da salep servisi başladı. Şifalı yabani orkide köklerinden elde edilen aromatik tozla yapılan sıcak bir kış içeceği olan salep, kuvvet verici özelliğinin yanı sıra soğuktan korunmak ve vücut direncini artırmak için de bire bir. Türklerin saleple tanışıklığı çok eski dönemlere uzanıyor. 8. yüzyıldan itibaren İslamiyet'in kabulüyle birlikte, İslam dininin yasakladığı şarap ve kımız gibi alkollü içkilerin yerini boza, şıra ve salep gibi alkolsüz içkiler aldı. Şıra daha çok yaz aylarında tercih edilirken, boza ve sıcak sıcak servis edilen salep, kış aylarında içiliyordu. Halk arasında "çayırotu", "çemçiçeği" olarak da bilinen salebin soğuk algınlığına, öksürüğe, bağırsak rahatsızlıklarına iyi geldiğine inanılır. İştah açıcı olarak da kullanılan, hatta kuvvet verici olduğu söylenen salebin eski dönemlerde cadıların, sevgilileri bağlamak için hazırladıkları aşk iksirine ilave edildiği de anlatılır. Osmanlı İmparatorluğu Dönemi'nde padişahlar için hazırlanan kuvvet macunlarına zencefil, kişniş, sinameki, çörekotu, hindistancevizi, anason gibi birçok şifalı bitkinin yanı sıra salep de eklenirdi. Yine o dönemde kışın sokaklarda güğümlerle salep satılır, halk bu sütlü içeceği şifa niyetine içerdi. Salep güğümü maltızın üzerine oturtulur, müşteriler maltızın etrafında hem ısınır, hem de salep içerlerdi. Salep içmek için büyük ve kulpsuz porselen fincanlar kullanılırdı. Tarihçilere göre, Ortadoğu'ya özgü bir içecek olan salep, kahvenin yaygınlaşmasından önce Avrupa'da, özellikle de
İngiltere'de "salep dükkânları"nda satılır, tereyağlı ekmekle birlikte servis yapılırdı. Ancak, kahvenin yaygınlaşmasıyla bu gelenek zamanla yok oldu.Salep içeceğinin ana maddesi olan aromatik toz, bir çeşit yabani orkide olan salep bitkisinin köklerinden elde ediliyor. Bu orkideler, ormanlık ve dağlık arazilerde, daha çok da kireçli topraklarda yetişiyor. Ormanlık bölgelerde yetişen yabani orkidenin yumrusu daha iri, çayırlık alanlarda yetişenlerinki ise daha ufak olur. 1000 ila 1100 metre yüksekliğindeki yaylalarda bulunan yabani orkidenin kokusu ve katılık verme oranı daha yüksektir. Bu bitkilerin toprak altında iki yumrusu vardır. Bunlardan biri ana yumrudur ve o yılın gövdesini verir, diğeri ise genç yumrudur. Anadolu'da daha çok "Orchis" ve "Ophrys" türlerine rastlanır. Yabani orkide özellikle Kahramanmaraş, Adıyaman, Bitlis dolaylarında ve başta Kastamonu olmak üzere Karadeniz yöresinde yetişir.
Nisan ve Mayıs aylarında yumrular çiçeğe durur ve daha sonra tohum döker. Bir kısmı kokusuz, diğerleri ise özellikle akşam saatlerinde şekerli, tatlı bir koku salan çiçeklerin rengi beyazdan morun çeşitli tonlarına kadar değişir. Bitki çiçekteyken, toprak altındaki yumruları toplanır. Yalnız genç yumru alınır, ana yumruya dokunulmaz. Krem renkteki yumrular, yumurta şeklinde ya da çatalsıdır. Toplanan yumrular suyla temizlenir, acılığının gitmesi ve daha kolay kuruması için kısa bir süre kaynayan süte ya da suya atılarak terbiye edilir. Çabuk kurumaları isteniyorsa fırınlanır ya da açık havada kurumaya bırakılır. Yumrular ileride kullanılmak üzere kuru halde saklanabileceği gibi değirmende öğütülmüş halde de korunabilir. Toplanma dönemine göre salebin içerdiği etkin maddeler de değişir. Bileşiminde ağırlıklı olarak musilaj, nişasta, şeker ve azotlu maddeler olan salep tozu da genelde kremsi bir renktedir.Geleneksel Türk dondurmasında katılık ve esneklik vermesi için kullanılan salep, dondurmaya kendine özgü bir tat katar. Ancak salep daha çok kış aylarında muhallebici ya da pastanelerde satılan sıcak kış içeceği olarak bilinir. Bu içecek süt, şeker ve salep tozunun birlikte kaynatılmasından elde edilir ve genelde tarçınla birlikte sıcak olarak fincanda servis edilir. Uludağ, Kartalkaya gibi kayak merkezlerinde de salep, en fazla tüketilen sıcak içeceklerin başında gelir.Maç zamanlarında da stadyumların önünde salep satıldığına rastlanır.
Müslümanların tan vaktinden akşam karanlığına kadar oruç tuttuğu Ramazan ayı bu yıl kışa rastladığından salep, son dönemde şık restoran ve otellerin iftar mönülerine de girdi.Salep, pahalı bir baharat olduğundan, tadı ve kıvamı iyi ayarlanmış salep bulabilmek o kadar kolay değil. Hayal kırıklığı yaşamak istemiyorsanız, siz siz olun, sokakta ve bilmediğiniz yerlerde satılan salebe rağbet etmeyin. Salep deyince akla hemen Beyoğlu'nda ve Boğaz'da salebiyle meşhur muhallebiciler gelir. Ancak güzel bir salep içmenin başka bir yolu daha var. Kendiniz evde yapabilirsiniz. Soğuk havada canınız dışarı çıkmak istemiyor, bir yandan da içinizi ısıtacak sıcak bir şey içmek istiyorsanız, evde kendi salebinizi kendiniz kaynatın. Bu nedenle kış aylarında evde salep bulundurmakta fayda var. Salep tozu aktarlardan temin edebilir, kavanozda saklayabilirsiniz. Süt, şeker ve salebi karıştırıp kaynatarak, hem tadı, hem kıvamı damak tadınıza uygun bir salep yapabilirsiniz. Şimdiden afiyet olsun!