Balıklar Hakkında
Su ürünleri, insanoğlunun beslenme ihtiyacını karşılamada önemli bir yer tutar. Öyle ki, sanayideki kullanım alanı bir yana bırakılırsa, bu gıda türü, kolay işlenmesi, kurutulmaya ve tuzlanmaya elverişli oluşuyla ev hanımlarımızın kurtancısıdır. Su ürünleri kalori yönünden etle benzer değerdedir. 100 gr balık etinde 100 kalori vardır. 100 gr koyun eti 105, sığır eti 101, kuzu eti 87, dana eti 85 kalori'verir. Balıklarda ayrıca, çok zengin A, B1, B2, D ve K vitaminleriyle fosfor ve kalsiyum bulunur. Protein yönünden de zengindirler. Örneğin, yağlı bir balık etinin 100 gramında 22, yağsızında ise 10 gram protein vardır.
Besleyici değerleri çok yüksek olan su ürünleri, fazla yağlı olmamak ve tavada kızartılmamak şartıyla, et ürünlerinden daha kolay sindirilirler. Balık etleri, diğer et ürünlerine oranla daha körpedir ve bağlantı dokuları bulunmaz. Bununla birlikte, balık etlerinin besleyici özellikleri, tadları ve sindirilmelirinin kolaylıkları, balıkların içinde bulunduğu ortama ve ürünlerin cinsine ve pişirme yöntemlerine göre değişir.
Öte yandan, su ürünlerinin tatları ve besleyici özellikleri, bulundukları suyun temizliğine ve aldıkları besinlere de bağlıdır. Bu yönden çeşitli ülkeler, su ürünlerinin bulunduğu yerleri temiz tutucu, besleyici özelliklerini koruyucu ve geliştirici tedbirler almaktadır. Bu gibi tedbirlerin alınmamasının, su ürünlerinin besleyici özelliklerinin yitirilmesi yanında, türlerini azalttığı ve giderek böylesine önemli bir besin kaynağının yok olmasına yol açtığı görülmektedir.
Balıklar iki gruba ayrılır; deniz balıkları ve tatlısu balıkları. Öte yandan, balıklar cinslerine, yağlılık derecelerine ve sindirilmelerine göre sınıflandırılırlar; beyaz etli balıklar, siyah etli balıklar gibi... Beyaz etli balıklar (Kalkan, pisi, dil, levrek, kefal, gümüş, barbunya) yağsız olup, sindirimleri kolay ve jelatini fazladır. Bu nedenle, bu gibi balıkların yağlı oldukları zamanlarda ızgarası, yağsızken de kızartması, haşlaması yapılır. Siyah etli balıklar (Uskumru, palamut, hamsi, torik, istavrit, kılıç) ise, daha yağlı ve daha lezzetli olmakla birlikte, sindirimleri kolay değildir. Jelatinleri bulunmadığı için haşlamaya da elverişli değildir. Izgaraları, tava ve buğulamaları yapılır. Tatlısu balıkları, deniz balıklarına oranla daha az lezzetlidir. Bunun için, lezzetli oldukları zamanları bilmek ve ona göre kullanmak gerekir. Örneğin, alabalığı yazın, sazan ve tatlısu levreğini sonbahar ve kışın kullanmalıdır.
Balıkların besleyici özellikleri, bütünüyle taze olup olmamalarına bağlıdır. Taze olmayan balıklar, besin değeri taşımadıkları gibi, sağlık için önemli bir tehlike oluştururlar.