Tam bilmece gibi bir cümle değil mi? Aslında biz hepimiz bu cümlenin ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz. Kabaca tarif etmek gerekirse hepimiz öncelikle sadece bireyiz... Bireyiz gibi geliyor bize ama biz neler neleriz...
Hayata kız ya da erkek bebek evlat olarak başlıyoruz. Sonra, çocuğa dönüşüyoruz, yaşımız gelince okula kaydoluyoruz ve öğrenci oluyoruz. Zaman ilerlerken yetişkin vasfını kazanıyoruz. Bu arada aktivetelere katılıyoruz: İzci, sporcu, danscı ve neler neler.
Bitirdiğimiz fakültenin ünvanını taşımaya başlıyoruz. Aynı biz farklı yerlerde başka birileri olmaya devam ediyoruz...
Yaşadığımız ülkenin "vatandaşı"yız.
Oturduğumuz apartmanın, mahallenin "sakin"i, yan dairede yaşayan ailenin de "komşu"suyuz.
Ziyaret ettiğimiz yerde bize "misafir" adı veriliyor.
Doktora, hastaneye gidince "hasta" diyorlar.
Tuttuğumuz takımın "taraftarı", desteklediğimiz siyasi görüşün "sağcısı" ya da "solcusu"yuz.
Alış-veriş yaparken "müşteri"yiz.
Yolda yürürken "yaya", araba kullanırken "şofür"üz.
Televizyon, sineme, tiyatro, opera bale izlerken "seyirci"yiz.
Uçağa, trene, otobüse, gemiye bindiğimizde "yolcu", gittiğimiz yerde "turist"iz.
Evimize elektrik, su, gaz vs. almak istediğimizde, "abone",
Bankada hesap açtığımızda "mudi" oluyoruz.
Camiiye gidince "cemaat"iz.
Sevdiğimiz sanatçının "hayran"ıyız.
Çocuğumuzun "veli" si, okuma eylemini gerçekleştirirken "okuyucu" yuz.
Aslında hepsinden önce Cenab-ı Allah'ın "kul"uyuz.
Daha neler neleriz... Akrabalık sıfatlarını, psikolojik hislerimizin ifadelerini, yaptığımız mesleklerin adlarını, karakterimizin renklerini, huylarımızın özelliklerini daha saymıyorum. Bir de bu vasıflarımızı ekleyecek olsak herhalde daha pek çok sayıda harf kullanmak gerekir.
Evet biz pek çok şeyiz. Ama bu her bir şeyin içinde önemli olan tek bir şey var. O'da her ne olursak olalım, olduğumuz şeyde "iyi" olalım.
|