Antakya Mutfağı
Anadolujet Magazin
Hatay, yüzyıllardır tarihi ve etnik yapısı ile her dönem hayranlık uyandıran antik bir kent. İnsanlık tarihinin en eski uygarlıklarının bu topraklarda yaşaması, birçok inanca ve kültüre ev sahipliği yapması bu bölgeyi daha zengin ve vazgeçilmez kılmıştır. Yaşadığı depremlerin yıkıcı etkileri Antakya’yı sürekli imar edilen bir kent kılar ve zengin bir mimari anlayış oluşmasına neden olur. Tarih boyunca çok göç alan bir konumda yer alan Antakya’da farklı kültürler bir arada varolur. Tarihin bu zenginleştirici etkisini günümüz Antakya’sında da çok rahatlıkla görebiliriz. Tüm semavi inançların yüzyıllardır kardeşçe yaşaması kentimiz için bir zenginlik ve övünç kaynağı. Bu zengin oluşumun etkisinde Antakya’nın mutfağı da yansır ve Antakya evlerinde her gün birbirinden lezzetli pek çok yemek pişer. Yöre mutfağının Anadolu motiflerinden kopmadan, Akdeniz ve Ortadoğu esintileri taşıdığı da aşikârdır. Hatay’ın en önemli kültürü kahvaltı kültürü ile ortaya çıkar. Diğer taraftan, Ege ve Karadeniz kültüründe yer alan sebze ve otlar, doğunun et, güneydoğunun tatlı kültürü Hatay mutfağında bir denge ile oturur.
Başlıca salatalarından olan zahter salatası, Yayladağı eteklerinde ilkbahar döneminde toplanır ve güzelim Akdeniz bitki örtüsünün nelere kadir olduğunu bize gösteriyor. Humus ve muhammara da yerel meze kültürü içinde önde gelenlerden. Yine tuzlu yoğurt, sürk salatası ile devam eden mezeler tarator ve mütebbel ile şekillenerek enfes aromalarıyla Akdeniz otlarının bu bölgedeki etkisinin delilidir. Yemeklerinde zeytinyağı kullanan Antakyalılar mumbar dolması, maklube, kemmuni biberli aş, borani, aşur gibi yemeklerle, kaytaz böreği, saç oruğu gibi değişik türlere de mutfağında yer verir. Ayrıca yıllardır Antakya’da yapılan fakat Anadolu’da unutulmaya yüz tutmuş tuzda tavuk yörenin yemek kültüründe tarihin ne denli etkisi olduğunu açıkça ispatlar. Yine çarşıda kasapların bıçak ve zırh kullanarak yaptığı yerel dilde lahm-ı sini (tepsi kebabı) ve lahm-ı varak (kâğıt kebabı), Antakya halkının vazgeçilmezlerinden, tatlılardan künefe ise olmazsa olmazlarımızdandır. Ayrıca kireçte bekletilerek yapılan patlıcan, kabak, ceviz, incir ve turunç tatlısı da soframızın zenginliklerini ortaya koyar.