511 Nolu Oda
Rengarenk klasik otomobiller, irili ufaklı purolar, meraklısı için içkiler Küba'yı hatırlatır. Oysa bir de Ernest Hamigway vardır. Hamingway'siz Küba, Küba'sız Hamingway düşünülemez.
Ünlü Amarikalı yazar, olgunluk döneminde geldiği Havana'da dünya edebiyat tarihinin sıralamasında ilk yüz eseri içine giren, derin savaş karşıtı romanı, "Çanlar Kimin İçin Çalıyor" adlı eserini kaleme almıştır.
Sanatçı Küba'ya gelmeden önce İspanyol iç savaşına muhabir olarak katılmıştır. Orada yaşadıkları ve gördükleri bu romanın ana malzemesini teşkil etmiştir. Hatta kitabın adını da John Donne'nin bir vaazından ilham alarak vermiştir.
Yazar, 1940'ların başında Küba'nın başkentinde Hotel Mondos'a yerleştiğinda hayatının baş yapıtını oluşturacağını herhalde kendi de bilmiyordu. Dönemin Hamingway Havana'sı bu güne göre daha aristokrat, daha renkli ve daha seviyeli ilişkilerin sahne olduğu bir yerdi. Zamanın beyefendileri, 40 derece sıcaklıkta bile takım elbisesini giyer, kolalı gömleğine kravat takmayı ihmal etmeden sosyal hayata katılırmış. Tabii hanımlar da şıklık yarışında derece alma gayretindelermiş.
Hamingway böyle bir ortamda başyapıtını meydana getirmiş. 500'e yakın sayfadan oluşan barış yanlısı romanını kendine özgü bir disiplinde yazmış. Her gün öğle üzeri gibi uyanır, akşamın belli bir saatine kadar romanını yazar, akşam üzeri gibi odasından ayrılır, Del Medio adında ki bara gider, sabaha doğru tekrar oteline dönermiş. Bu enterasan döngüyü kitabını tamamlayana kadar sürdürmüş.
Hamingway, muhabirlikte edindiği izlenimlerini Küba'nın havası, suyu, emtellektüel yaşayışı ile yoğurarak bu ölümsüz eserini klasik romanlar arasına yerleştirdi. Kitap pek çok dile çevrildi. Siyasi çevreleri etkiledi. Castro bile Batista ile yaptığı gerilla savaşında bu eserden etkilendiğini itiraf etti. Dönemim en çok satan edebi eseri oldu. Yazar bu başarılı çalışmasından muazzam bir servet kazandı. Başrollerini Ingrid Bergman ve Gary Cooper'ın oynadığı filmin de konusu oldu. Kısacası o günlerin kıt sanatsal üretiminin bir zaferi olarak değer kazandı. Sanatçı elde ettiği kazançla ABD'de devasa büyüklükte bir çiftlik satın aldı...
Otelin sağ köşesinde, beşinci katta, iki cepheli, pastel renkli boyalı, yüksek tavanlı, Havana manzaralı, 511 nolu oda... Hani derler ya "azı dili olsa da anlatsa" Ernest Hamingway bu sanatsal tasarım sürecinde kim bilir neler düşündü ve neler yaşadı. Gün geldi Havana'ya veda etti.
Burada eserin verdiği mesajdan çok yazım esnasında yaşanan hayat ön planda görünüyor. Yazar şöhret hem de servet kazandı ama içinde ki yaşama savaşını barışa çeviremedi. Ne acıdır ki sonuç olarak da bir süre sonra hayatına kendi son verdi.
Hamingway, bu gün bu şehre gelenler için turistik anılar bıraktı. Kitabı yazdığı otel, otelin odası, terası, asansörü, müdavimi olduğu bar turistlerin izinden gittiği ziyaret yerleri haline geldi. Tabii kazancı da Küba ekonomisine bir hediye olarak akmaya devam ediyor.