Yiyiniz içiniz ancak israf etmeyiniz (Araf 31)
Banu Atabay'ın lezzetler.com Yemek Tarifleri Sitesi

Yaz sofralarının ferahlatıcı lezzeti kabak, sade görünümünün ötesinde derin bir geçmişe ve zengin bir besin profiline sahip.
Kökeni Orta Amerika’ya, özellikle Meksika ve Guatemala civarına dayanan bu sebze, yaklaşık 8.000 yıl önce ilk kez yetiştirildi. Avrupa’ya ise 16. yüzyılda ulaşarak hızla yayılmış ve Akdeniz mutfağının vazgeçilmezlerinden biri haline gelmiş. Bugün Türkiye’nin neredeyse her bölgesinde yetişen kabak, özellikle Ege ve Akdeniz sofralarının baş tacı. Görünümü mütevazı olsa da, kabak tam anlamıyla bir sağlık hazinesi.
Kalorisi düşük, su oranı yüksek olan bu sebze; A, C ve K vitaminlerinin yanı sıra potasyum ve magnezyum gibi mineraller açısından da oldukça zengin. Bu özellikleriyle kalp sağlığını destekliyor, vücudu toksinlerden arındırıyor ve cilt sağlığını korumaya yardımcı oluyor. Aynı zamanda yüksek lif içeriği sayesinde sindirim sistemine dost, hafif ve tok tutucu bir sebze olarak öne çıkıyor.
Mutfakta ise kabak, sadeliğinden güç alan bir joker. Kızartmasından mücverine, çorbasından dolmasına kadar pek çok farklı tarifte başrol üstlenebiliyor. Izgara kabak dilimleri modern sunumlarla buluşurken, yoğurtlu kabak mezesi hâlâ yaz sofralarının vazgeçilmezi. Doğallığı, çok yönlülüğü ve hafifliğiyle kabak bu ay hem bedeninize hem sofranıza iyi gelecek. Onu yeniden keşfetmek için yaz menünüze bir kabak dokunuşu eklemeye ne dersiniz?