Yiyiniz içiniz ancak israf etmeyiniz (Araf 31)
Banu Atabay'ın lezzetler.com Yemek Tarifleri Sitesi

THY Skylife

Orta Asyalı kökenimizden mi başka nedenlerden mi kaynaklanır bilinmez ama, toplum olarak oldum olası denizle pek aramız yoktur.
Kıyıların toplam uzunluğu 8.333 km olan Türkiyenin yıllık balık üretimi, 1987 Devlet İstatistik Enstitüsü verilerine göre 585 bin ton dolayında. Buna karşılık, kıyı uzunluğu Türkiyeden çok daha düşük olan Norveçte aynı yıl yaklaşık 2 milyon ton, Japonyada ise yaklaşık 12 milyon ton balık üretilmiş.
Neyse ki son birkaç yılda denizle ilişkimizin değişmeye başladığı yönünde umut verici bazı gelişmeler de yaşandı: Türkiyede somon üretimine başlandı. Alarko Holdingin öncülük ettiği ve Haziran ayında faaliyete geçen Fümeleme Tesisleriyle bir adım daha ileri götürdüğü bu sektör, İhracat açısından gelecek vaat ediyor.
Türkiyede Atlantik Somonu üretiliyor. Somonun en kalitelisi, prime quality olanı.
Karadeniz bu tür somon için ideal bir ortam. Dünya somon üretiminde başı çeken Norveçin Trömso Üniversitesi Su Ürünleri Ana Bilim Dalı Başkanı Profesör Jan Raa, Karadenizde üretilen Atlantik Somonunun kalite açısından dünya kritiklerinin istediği ideal somon olduğunu vurguluyor.
Karadenize ulaşan serin ve havadar nehirlerde dünyaya gelen somonlar, 8. aydan sonra serin ve çırpıntılı Karadenize aktarılıp besiye çekiliyor. Denize bırakıldıktan yaklaşık 12 ay sonra 4 kiloluk bir ağırlığa ulaşan somonlar artık yolculuğun sonuna gelmiş sayılıyor ve sofralardaki yerini almak üzere işleme tesislerinin yolunu tutuyor.
Somon son derece besleyici ve şifalı bir balık. Eskimoların bol bol yağ ve kolesterol tüketmelerine karşılık kalp sorunlarıyla karşılaşmadığını gören Batılı araştırmacılar, bunun onların diyetinden ileri geldiğini buluyorlar. Eskimo diyeti başta somon ve ringa olmak üzere yağlı balıklardan oluşuyor. Bu balıklarda bulunan ve Omega 3ler grubundan olan bazı asitler düzenli olarak alındığında, kandaki yağ miktarını ve türlerini değiştirip pıhtılaşma eğilimini düşürerek düzensiz kalp atışı ve tromboz riskini azaltıyor, tansiyonu düzenliyor, kanın akışkanlığını artırarak dolaşımı hızlandırıyor. Yani somon yiyerek kalp krizini önlemek mümkün değilse bile, kalp krizi riskini azaltmak mümkün.