Yiyiniz içiniz ancak israf etmeyiniz (Araf 31)
Banu Atabay'ın lezzetler.com Yemek Tarifleri Sitesi

Hakan Başbuğ

Hem büyüklerimizi, hem de küçükleri sevindirme zamanıdır Ramazan Bayramı... Allah'a daha yakın olmak için çaba gösterdiğimiz bir ayın sonunda, sevdiklerimizle daha bir dinginlik ve huzur içinde vakit geçirebildiğimiz bir bayramdır. Ramazan ayı kutlu bir aydır. Allah'a ibadet etme huzurunu en yoğun yaşadığımız bu ayın sonunda mübarek üç aylar biter ve sevdiklerimize buluşmamıza vesile olacak başka bir kutlu dönem başlar: Ramazan Bayramı. Ramazan Bayramı, hicri takvime göre üç ayların sonuncusu olan Ramazan'ın bitmesinin hemen ardından başlayan Şevval ayının ilk üç günü kutlanır. Şevval ayının başlaması ile birlikte artık oruç ibadeti sona erer, kutlamalar başlar. Ramazan Bayramı, Allah'ın bizlere hediye ettiği ilahî bir ziyafettir. Bu ziyafeti sevdiklerimizle paylaşmak, bizleri bugünlere getiren büyüklerimize şükranlarımızı göstermek, elimizden geldiğince tüm çocukları sevindirmek ve yoksulların ihtiyaçlarını gidermek için elimizden geleni yapmak tüm Mü'minler açısından bir görev olarak telakki edilmelidir. Bu tür davranışlar, bayramın sadece bir tatil günü olarak değil de Allah'a verdiği nimetler için şükretmenin bir vesilesi olarak görüldüğünü gösterir.
Ramazan Bayramını önemli kılan bir olgu da bu bayramın Hicret'in ikinci yılından itibaren kutlanmaya başlanması ve Peygamber Efendimizin sağlığında tüm tören ve ibadetleri bizzat kendisinin düzenlemiş olmasıdır. Peygamber Efendimiz, hadis-i şeriflerinde bayramlara özel bir önem atfetmiştir.
Ramazan bayramı bir nevi, bir ay tutulan orucun toplu iftarıdır. İşte bu sebepten dolayı Ramazan ve Kurban Bayramlarında oruç tutmak haram kılınmıştır. "Bu günümüzde yapacağınız ilk şey namaz kılmaktır" Hz. Muhammed (SAV)
Peygamber efendimiz yukarıdaki hadisi ile biz Müslümanların bayram günlerinde ilk olarak ne yapması gerektiğini güzel bir şekilde belirtmiştir, işte bu sebeple, Ramazan Bayramı'nın birinci günü camilerde Müslüman erkekler tarafından topluca bayram namazı kılınır, namazın ardından ise hutbe okunur. Bayram namazlarının amacı toplu bir şekilde Allah'a şükretmek ve gafletin giderilmesine yardımcı olmaktır. Kalabalık bir cemaat tarafından kılınan toplu bayram namazlarında getirilen tekbirler, gafletin giderilmesi ve Allah'a şükredilmesi için etkili bir yoldur. Bayram namazı kılarken sadece sizin şehrinizde ya da ülkenizde değil, tüm dünyada milyarlarca Müslü-manın tekbirlerini içinizde duyumsarsa-nız, bu bayramın ve bu namazın büyüklüğünü anlarsınız. Gerçekten dünyada milyarlarca Müslüman, bayramlarını, Hz. Muhammed (S.A.V) Efendimizin; "Bayramınızı tekbir getirmek suretiyle süsle-yiniz" şeklindeki hadisine uygun biçimde dünyanın her yerinde adeta tek bir ce-maatmişçesine toplu olarak kıldıkları bayram namazı ve bu namazda getirilen milyarlarca tekbir ile kutlamaktadır. Bayram ibadeti elbette sadece bayram namazından ve sonrasında okunan hutbeden ibaret değildir. Yılın iki bayram gecesinde ibadet etmek, Peygamber Efendimizin öğütlediği şeyler arasındadır: "Sevabını Allah'tan umarak iki bayram gecesinde kalkıp ibadet eden kimsenin kalbi, kalplerinin öldüğü gün ölmez."

Bayram Sevincin Günüdür
Bayram günlerinde sevincimizi açıkça belli ederiz, çünkü bayram sevincin günüdür. Çocuklar yeni alınan bayramlık giysileriyle sevinç içinde koşuşur, kendilerine ikram edilen şekerlerden yerler. Yaşlılar, ömürlerinin bu son deminde çocukları ve torunlarıyla olmanın keyfini sürerler. Bu mübarek günler adeta herkesin birbirinin sevinci için uğraştığı, başkalarının sevincinden kendisinin sevinç duyduğu günlerdir. Bayramlarda bu sebepten dolayı Müslümanlar birbirlerini ziyaret eder, hâlini hatırını sorar ve birbirlerinin bayramlarını kutlarlar. Aile ve arkadaş ziyaretleri yapılır, çeşitli eğlenceler düzenlenir. Elbette, tüm dünyada Müslümanların, Allah'ın adını hep bir ağızdan zikrettikleri bir günde kırgınlıkların, küskünlüklerin de ne kadar anlamsız olduğu anlaşılır. Küslükler bir kenara bırakılır, birbirine kırgın olanlar barışırlar. Bayramlarda her mü'minin, Müslüman kardeşleriyle olan itilaflarından vazgeçmesi ve herkesin mutluluğu için koşturması gerekir ki bayram herkes için gerçek bir sevince dönüşsün. Bayram sevincini açıkça yaşayacağım derken abartılı davranışlara savrulmaktan da kaçınmak gerekir. Unutulmamalıdır ki bayramı bizlere ihsan eyleyen Yüce Rabbimizdir ve bayram günleri O'nu daha fazla hatırlamak için bir vesiledir.

Bayrama Hazırlanırken Sünneti Temel Alın
Peygamber Efendimizi izleyerek bayramlara sünneti temel alarak hazırlanmak, bayramınızı en iyi şekilde geçirmenizi sağlar. Bu sebeple bayrama önceden hazırlanmalı, o gün temiz ve güzel kıyafetlerimizi giymeliyiz. Erken kalkmak, gusül abdesti almak, misvak kullanmak veya dişlerinizi fırçalamak, güzel kokular sürünmek, namazdan önce tatlı yemek, yüzük takmak, camiye erken gitmek ve giderken tekbir söylemek, mü'minlere selam vermek ve onlarla bayramlaşmak, güler yüzlü olmak, akrabaları ve din kardeşlerini ziyaret etmek ve bu ziyaretlerde hediye götürmek, evinize gelen misafirlere ikramda bulunmak, kabir ziyaretinde bulunmak, fakirlere sadaka vermek, dargın olanları barıştırmak, çok dua ve tövbe etmek sünnettir. Bu sünnetleri yerine getirdiğiniz takdirde, bayram hem sizin için hem de sevdikleriniz için sevinçle dolu geçer.

Yaşlılara Minnet, Çocuklara Sevgi
Başta da belirttiğimiz gibi bayramlarda en çok sevinen iki yaş grubu vardır: yaşlılar ve çocuklar. Hangimiz çocukların o neşeli seslerini duyunca mutlu olmayız ki? Ya da onları ziyaretimizde yaşlıların heyecanları karşısında hangimiz duygulanmayız. işte Ramazan Bayramı tam da çocukları ve yaşlıları mutlu edebilmenin, bu mutluluk karşısında o yoğun duyguları yaşayabilmenin en iyi fırsatıdır. Üstelik, Ramazan Bayramının tatil olması dolayısıyla bizden uzaklarda yaşayan büyükleri de ziyaret edebilme şansımız doğar.
Bizim üzüntümüzle üzülüp, bizim başarılarımızla gururlanan büyüklerimize minnetimizi göstermek, çocuklarımızın da onların sevgisinden faydalanmasını sağlamak ve çocuklara gelecek günler için örnek olabilmek için çok güzel bir fırsattır Ramazan Bayramı.

Aman Sağlığınıza Dikkat!
Ramazan Bayramının bütün güzelliklerinin yanında bir de dikkatli olunması gereken yönü vardır. Bayram ziyaretlerimde çok güzel sofralar hazırlanır, özellikle,de bol bol tatlı yenilir. Her ne kad&r bayramda tatlı yiyip, tatlı konuşmak güzelse de, her şeyin ölçüsünde güzşL'blduğunu unutmamak gerekir. / Bayram geldiğinde birdenbire aşırı yemek hele ki şeker, tatlı, ağır hamur işleri, çikolata ve diğer tatlıları fazla tüketmek sindirim sisteminde ve diğer bazı organlarda rahatsızlığa yol açabilir. Bu sebeple bayram ziyaretlerinde yapılan ikramlarda dikkatli olmak sağlınız açısından iyi olacaktır. Tatlı ve çikolata gibi yiyeceklerden mümkün olduğunca az yenmeli, tatlı çok isteniyorsa şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar tercih edilmelidir. Ramazan'ın hemen arkası olduğu için meyve ve sebze tüketiminin tercih edilmesi, güne hafif bir kahvaltı ile başlanması ve öğün atlanmaması da uzmanlar tarafından yapılan bayram önerileri arasındadır.