Yiyiniz içiniz ancak israf etmeyiniz (Araf 31)
Banu Atabay'ın lezzetler.com Yemek Tarifleri Sitesi

Türkiye’nin en eski sektörlerinden olan deri sanayisi, oldukça zor günler geçiriyor. Küresel rekabette zorlanan sektör, bir de devletin yüklediği Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) gibi ek maliyetlerin altından kalkmaya çalışıyor. Birçok deri imalatçısı da bu süreçte ya üretimi bırakıp ithalatçı oluyor, ya da ucuz ham deri bulmanın yollarını arıyor. İşte bu nedenle son yıllarda deri piyasasının önemli bir kısmını yurtdışından ithal edilen domuz derisi oluşturdu. Resmi rakamlara göre 2006 yılına oranla 5 kat artan domuz derisi ithalatı 200 milyon dolara ulaştı.

TÜKETİCİNİN HABERİ YOK
Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Hazar, Çin ve Hindistan'dan 1 milyar dolara yakın deri ürünleri ithalatının yapıldığını ve mağazalardaki birçok deri ürününde 'Made in India ve Made in China' yazdığı bilgisini veriyor. Bu ürünlerin de çok önemli bir kısmının domuz derisi olduğunu ifade eden Hazar, bu derilerin küçükbaş hayvan derilerine göre dayanıksız ve kullanışsız, aynı zamanda da ucuz olduğunu söylüyor. Bazı tüketicilerin domuz derisi satın aldığını öğrenince tepki gösterdiğini anlatan Hazar, şu bilgileri veriyor: Buradaki sorun etiket üzerinde hangi hayvanın derisinin kullanıldığının yazmaması. Yani tüketici domuz derisi kullanmak istemeyebilir. Bu konuda bir düzen gerekiyor. Ancak genellikle ucuza satılan derilerin domuz menşeili olduğunu biliyoruz. Eğer iyi tabaklanmamışsa da bir süre sonra koku yapıyor. Çünkü domuz derisi kendi kendine yağ salgılıyor.