sakarya escort akyazı escort arifiye escort erenler escort eve gelen escort ferizli escort geyve escort hendek escort karapürçek escort karasu escort kaynarca escort kocaali escort otele gelen escort pamukova escort sapanca escort serdivan escort sogütlü escort taraklı escort
sakarya escort akyazı escort arifiye escort erenler escort eve gelen escort ferizli escort geyve escort hendek escort karapürçek escort karasu escort kaynarca escort kocaali escort otele gelen escort pamukova escort sapanca escort sogütlü escort taraklı escort
sakarya escort adapazarı escortakyazı escort arifiye escort erenler escort eve gelen escort ferizli escort geyve escort hendek escort karapürçek escort karasu escort kaynarca escort kocaali escort otele gelen escort pamukova escort sapanca escort serdivan escort sogütlü escort taraklı escort
sakarya escort akyazı escort arifiye escort erenler escort eve gelen escort ferizli escort geyve escort hendek escort karapürçek escort karasu escort kaynarca escort kocaali escort otele gelen escort pamukova escort sapanca escort serdivan escort sogütlü escort taraklı escort
sakarya escort adapazarı escort akyazı escort arifiye escort erenler escort eve gelen escort ferizli escort geyve escort hendek escort karapürçek escort karasu escort kaynarca escort kocaali escort otele gelen escort pamukova escort sapanca escort serdivan escort sogütlü escort taraklı escort
sakarya escort sapanca escort sapanca escortwebmaster forum
Yiyiniz içiniz ancak israf etmeyiniz (Araf 31)
Banu Atabay'ın lezzetler.com Yemek Tarifleri Sitesi


KİLİS MUTFAK SÖZLÜĞÜ


Nihan Aras

Acı un: Buğday unu.
Asım tutmak: Gerektiği kadar su koymak, yemeğin suyunu ölçülü olarak koymak. PoIatbey'e bağlı Karapınar köyünde yemeğin sosu için de asım sözcüğü kullanılıyor.
Asım: Pekmez pişirilirken kullanılan ölçü; Pekmez kazanında bir defada pişirilen (pekmez). İki asım pekmez pişirdim.
Asıma: Kova.
Bakdeniz: Maydanoz.
Berk: Sert.
Bılk bılk etmek: İyi pişmiş, yumuşamış anlamında.
Çacık: Polatbey'e bağlı Karapınar köyünde baharda çıkan otlara verilen isim. Otlar taze ve suludur.
Cevil: Kıskı soğanın daha büyük boyu.
Cıvık: Yörenin özellikle bazı köylerinde içine nohut da eklenmiş etli sulu yemeğe verilen isimdir. Ama fasulye cıvığı nohutsuz yapılır.
Cincik tabak: Cam ve seramik, üzeri sırlı yemek tabağı.
Curun: Taştan yapılmış havuz, taştan oyulmuş su yalağı.
Çatal pençe: İki avuç dolusu.
Çiçek suyu: Halep’te çokça kullanılır. Kilis'te gül suyu kullanıyor.
Çiğ köftelik et: Sınırsız ve sağsız olan, ayrıca düşülmüş et.
Depme: Bidon.
Dolma taçı: Dolma pişerken tencerenin içine konulan taştır. Bunun için tarladan düzgün, düz ve yavsı bir taş seçilir. Buna dolma sarma taşı denir.
Domates pekmezi: Domates salçası.
Domates suyu: Domates kevgirden geçirilir. Alta akan suyu kullanılır.
Dövme kırığı: Yarma.
Fıstık: Kilis'te, Antepfıstığı için yalnızca fıstık denilmektedir.
Fıttı: Mayasız anlamında.
Gerebiç kokusu: Kerebiç yapımında kullanılan baharatlar.
Had: Kıvam.
Halle: 30-35 cm derinliğinde. 1-1,5 m çapında, bakırdan yapılmış kalaylı kazandır.
Havara taşı: Pekmez toprağı, şire toprağı, beyaz toprak.
Hindi kazanı: Büyük, kalaylı bakır kazandır. Yalnızca hindi kaynatılır.
Kahke doğramak: iri doğramak. Deyiş, Halep kâhkesinden gelmektedir. Halep kâhkesı koparılarak yenir.
Kâhkelemek: Yuvarlamak.
Kapkap: Tahta nalın, takunya.
Kemmum: Kimyon.
Kekilli: Saçlı anlamındaki sözcük lif lif ayrılmış et vb. ya da kök bitkilerde bulunan püskül kısmını anlatmak için kullanılır.
Kesim kesmek: Kopararak bir parça almak. Sonra bundan da parçalar kopanlabılır.
Kıf: Kadayıf dökmek için kullanılan süzgeçti ve yöresine göre değişen biçimde bakır ya da alüminyum tas. İçindeki sıvı hamur, süzgeçlerden süzülerek tel tel halde kadayıf ocağına akar.
Kubbu'l muşveyye (Arapça): Izgarada pişen köfte (ızgara mangala yerleştirilir. Köfte de ızgaranın üzerine konur).
Kubbu’l Kibbe (Arafta): Köfte.
Kınlama: Leblehi.
Kurubiber: Kurutulmuş ve dövülmüş toz ya da pul kırmızıbiber.
Külek: Tabak.
Kuncu: Susam.
Küspara: Kişniş.
Mayalı hamur: Ekşi hamur. Önceki günden kalmış ve ekşimiş ya da unu, su ve tuzla yoğrulan hamurun un içinde ve sıcakta bekletilmesiyle ekşitilmiş hamur.
Mayana: Rezene.
Ortut: Bağ budanırken kesilen ve yakılmak üzere kurutulan çubuk.
Oruç Bayramı: Ramazan Bayramı.
Pendir: Peynir.
Pürçüklü: Sakal anlamındadır. Havuç ve soğan gibi kök bitkilerin toprağın üzerindeki püsküllü kısmı için kullanılır. Bu bitkilerle yapılan yemekler de pürçüklü tamlamasıyla adlandırılır.
Sallama ekmek: Bazlamadan ince, yufka ekmekten kalın bir ekmektir. Mayasız hamurdan yapılır.
Sıyırma kabağı: Havlan kabağıdır. Uzun kabak da denir.
Simit: İnce bulgur.
Sitti simit: Çok ince bulgur.
Söbek: Hazırlanan hamur vb.nden, koparılmak üzere avuca büyük bir parça koymak.
Şarey (Arapça): Kızartma (ateşte, ızgarada).
Şaveyye (Arapça): Kübbülmüşviyye pişirilen ızgara.
Sirik: Susam yağı.
Sirin: Üzüm pekmezi.
T'ah: Salkımda va da kütükte çürümeye başlamış ve hafifçe ekşimiş üzüm.
Tavlamak: Kızdırmak.
Teşt: Büyük leğen.
Tif/tilf: Tortu.
Tortlamak: Tortusunun dibe çökmesi.
Tuzlu şoruk: Tuzlu su; saca su konur, içine tuz atılır, karıştırılır. Saca sürüldüğünde bu, hamurun saca yapışmasını önler.
Yağ çalmak: Yağ sürmek.
Yan üzeri: Yatay olarak ve yan yana biçimde.
Yarpız: Yabani nane. Dalları ortalama bir insan boyundadır.
Yaylım: Merada otlamak, yayılmak.
Yüzlemek: Hafifçe pişirmek, çığlığını almak.
Zabter: Dağ kekiği.
Zeyt: Zeytinyağı.


© lezzetler.com tarif no:177198 | adı:Kilis Mutfak Sözlüğü | gönderen:Gül | indirme tarihi:09.12.2025 - 01:32