Yiyiniz iciniz ancak israf etmeyiniz (Araf 31)
lezzetler.com yemek tarifleri paylaşım sitesi

Yemek Tarifleri > Diğer Konular > Kestane (2,388 defa yorumlandı, indirildi, yazdırıldı)

Kestane



Fotoğraflı Yemek Tarifleri

Ana Sayfa
Video Yemek Tarifleri
Yemek Galerileri
Ana Yemek Tarifleri
Tatlı Tuzlu İkram Tarifleri
Yöresel Yemek Tarifleri
Geleneksel Yemek Tarifleri
Etnik Yemek Tarifleri
Dünya Mutfaklarından Yemek Tarifleri
Diyet Yemek Tarifleri
Markalardan Yemek Tarifleri
Ustalardan Yemek Tarifleri
Bebek Yemek Tarifleri
Vejetaryen Yemek Tarifleri
Osmanlı Yemek Tarifleri
Kamp Yemek Tarifleri
Sebze Yemek Tarifleri
Meyve Tarifleri
Kırmızı Et Yemek Tarifleri
Av ve Kümes Etleri Tarifleri
Balık ve Deniz Ürünleri Yemek Tarifleri
Sakatat Yemek Tarifleri
Çerez Tarifleri
Tahıl Yemek Tarifleri
Diğer Malzemelerden Yemek Tarifleri
Pişirme Yöntemlerine Göre Yemek Tarifleri
Tatlarına Göre Yemek Tarifleri
Kolay Yemek Tarifleri
En Yeni Yemek Tarifleri
Malzemeye Göre Arama
Genel Konular
Besinlerin Değerleri
Şifalı Bitkiler
Aşçılığın Püf Noktaları
Sofra Düzeni ve Servis
Mutfak Takımları
Yemek Hakkında Sözler
Yemek Rüyaları
Yemek Fıkraları
Diğer Konular
Sağlık Konuları
Site Hakkında
Makaleler
Söyleşiler
Anketler
Mütevazı Lezzetler®

Üye Girişi
Üye Ol



Kestane

THY Skylife

Hüzünlü sonbaharın, ayazlı kış günlerinin sıcacık dostudur o... Soğuktan korunmak için bizler kabuklar örerken kendimize; o, içimizi ısıtmak uğruna çıkarıverir kabuğunu... Evet, kestaneden bahsediyoruz. Mis kokusuyla bizi yıllar öncesine götüren, anılarımızı alevlendiren kestaneden... Çok değil, bundan 20-30 yıl öncesine gidelim. Çoğu evde ne kalorifer vardı, ne doğalgaz. Hemen her evde bir soba... İçi kömür ya da odunla dolu olan sobalarımızın üstü ise hiçbir zaman boş kalmazdı. Kimi zaman bir çaydanlık, kimi zaman da bir tencere... Ve tabii ki kestane. Sobanın etrafında toplananların sohbeti, kestanenin kabuğundan çıkan çıt çıt sesiyle bölünürdü pek çok zaman... Her ne kadar günümüzde çoğu evde soba kalmamış da olsa, kestane vazgeçilmez kış tatlarımızdan biri olmaya devam ediyor. Neyse ki, sokaklarda, altında küçük bir mangalın yandığı sac tezgâhların üstünde kestane pişiren kestaneciler var hâlâ...

PROTEİN DEPOSU
Ekim ve kasım aylarında hasadı yapılan kestanenin bilimsel adı, ‘Castanea’. Kuzey Yarımküre’nin ılıman bölgelerinde yetişen kestane ağacı, kayıngiller ailesine mensup. Kaynaklar, MÖ 3. yüzyılda Perslerin çocuklarını şişmanlatmak amacıyla kestane ile beslediklerini belirtiyor. Kestane, gerçekten de gelişme çağındaki çocuklar için çok ideal bir besin. Çünkü sıkı bir nişasta, protein, sakkaroz ve tanen deposu. Ayrıca, kabuklarının kaynatılmasıyla elde edilen çayın, ateş düşürücü ve sakinleştirici bir etkisi de bulunuyor.
Özellikle Rönesans öncesi Avrupa’da halkın en önemli gıda ihtiyacı olarak tüketilen kestanenin çok çeşitli kullanım alanları vardı. Közlenmiş, fırınlanmış şekilde yendiği gibi, yahnilerde sebzelerle beraber pişirilir; öğütülerek un olarak kullanılır, ekmeği, kurabiyesi ve kekleri yapılır; kimi zaman dondurma, kimi zaman şeker ya da pasta olurdu. Sadece sofralarda değil, tıp alanında da kullanılan kestane, ne yazık ki 18. yüzyılda önemini yitirmeye başladı.
Kestaneye olan rağbetin azalmasının nedenlerinden biri, ağacının ekiminden ancak 15 yıl sonra ürün vermesi; en verimli çağına ise 50 yılın ardından ulaşabilmesi. Ayrıca kestanenin toplanması ve ayıklanması da büyük işçilik gerektiriyor. Beslenme kaynaklarının yeterli olmadığı dönemlerde bu zorlukların üstesinden gelinebiliyordu. Lakin 1700’lü yıllarda yaşanan aşırı soğuk ve ortaya çıkan bir hastalık, kestane ağaçlarının büyük zarar görmesine neden oldu. Gelişen Avrupa’da çeşitlenen beslenme kaynakları ve farklılaşan ekonomik yapı da, ürün vermesi uzun yıllar süren kestane ağacını tekrar dikmek yerine, dut ağacı ekiminin tercih edilmesine yol açtı. Buğdayın serbest ticaretinin yapılabilmesi ve hemen hemen kestane ile aynı beslenme değerlerine sahip patatesin Avrupa’ya getirilmesi gibi nedenler de kestanenin hükümdarlığına son verdi.

AŞUREDEN HİNDİ DOLMASINA
Dünyada 16 türü bulunan kestanenin Türkiye’de yetişen tek çeşidi, Anadolu kestanesi (Castanea sativa). Kuzey Anadolu kıyılarından Marmara bölgesinin içlerine ve Ege’ye kadar geniş bir alanda yetişiyor. 500 yıl gibi upuzun bir ömrü olan kestane, 30 metreyi bulan dev yapılarıyla, Anadolu ormanlarının en görkemli ağaçları arasında bulunuyor. Geleneksel Türk mutfağında asırlar önce yahnisi pişirilen kestane, aşurelerde de yer alırmış.
Yarım yüzyıldan beridir yılbaşlarında yapılan ve gelenek haline gelen hindi dolmasının kurmay malzemesidir kestane. Eskiçağdan beri, ünü dört bir yana yayılan Bursa kestanesinin, Grekler tarafından Yunanistan’a, oradan da İtalya ve Akdeniz ülkelerine yayıldığı bilinen bir gerçek. Bursa kestanesiyle yapılan kestane şekerinin ünü ise, günümüzde dünyanın dört bir yanına ulaşmış durumda. Kek, pasta ve kurabiye gibi ürünleri de lezzetlendiren kestanenin balı ise, tabiat ananın bizlere sunduğu en büyük nimetlerden biri...



lezzetler.com sitesinde bulunan .
Kestane tarifi, Diğer Konular bölümüne ait bir tariftir.
Kestane tarifi, 2,388 defa yorumlandı, indirildi ve yazdırıldı.










lezzetler.com
Site Hakkında
Kullanım Kuralları
Üyelik Kuralları
Gizlilik Bildirimi
Hediyeli Üyelik
Bölümler
Yemek Kitapları
Mütevazı Lezzetler® Yemek Kitabı
Mütevazı Lezzetler® İkramlar
Mütevazı Lezzetler® Kurabiyeler
Mütevazı Lezzetler® Çorbalar
Mütevazı Lezzetler® Pilavlar
Mütevazı Lezzetler® Videoları
Mütevazı Lezzetler® Fotoğrafları
Mütevazı Lezzetler®
Mütevazı Lezzetler® Sertifikaları
Mütevazı Lezzetler® Türkçe
Mütevazı Lezzetler® Azəricə
Mütevazi Lezzetler® English
Mütevazi Lezzetler® Español
Mütevazi Lezzetler® Deutsch
Mütevazi Lezzetler® Français
Mütevazi Lezzetler® Italiane
Скромные Вкусы® Русский
لذيذ المتواضع ®عربية
Video Sunucuları
video.lezzetler.com
video.ml.md
Youtube
Dailymotion
Facebook
İzlesene
Mynet
Sosyal Medya
lezzetler.com facebook uygulaması
lezzetler.com facebook sayfası
lezzetler.com twitter sayfası
Mütevazı Lezzetler® facebook sayfası
Mutevazı Lezzetler® twitter sayfası