Balık
Anadolujet Magazin
Yurdu
muzun üç tarafının denizle çevrili olması, balıklarımızın çeşitliliği açısından bize büyük bir şans veriyor.
Geçmiş dönemlerde pek fazla önemsenmeyen balığın, 18. yüzyıldan sonra saray mutfaklarında sıkça pişmeye başladığını, gelen belgelerden ve masraf defterlerinden çıkarmak mümkün. Geçmişte balıkla yapılan tüm
yemeklerin çoğunu sofralarımıza göçmenler
kazandırmıştır.
Günümüz mutfağına baktığımızda ise sıkça pişirdiğimiz balık türlerinin arasında
çipura,
hamsi, istavrit,
sardalya,
kefal, zargan,
barbunya,
mezgit,
kalkan,
uskumru ve
dil balığını sayabiliriz. Tatlı sularımızda yetişen inci
kefali,
sazan, tatlı levreği, kızılkanat, turna, yılan balığı, çapak, tahta balığı da lezzetleri dolayısıyla tüketilen balıklardandır.
Tüm bu balıkların pişirilmesinde de farklı teknikler uygulanır. Kızartarak, haşlayarak, sebzelerle pişirilerek, fırında ve ızgarada en bilinen balık pişirme tekniklerindendir.
Bunların yanında, Karadeniz Bölgesinin enfes balığı olan
hamsinin ise ayrı bir yeri vardır. Yukarıda belirttiğim pişirme tekniklerinin yanı sıra
hamsi pilavı, böreği, dolması, kuşu, ekmeği, köftesi, güveci ve ekşili
hamsi de ayrı lezzetler olarak karşımıza çıkar.